KARABAŞ DİYE BİR İT

Karabaş ile ilk karşılaştığımda 4 aylık idi.

Babamın iş yerine girdiğimde birden karşıma çıkmıştı.

Beni görünce portakal gibi soyulmuş otobüsün altına kaçıverdi.

Siyahlıklar vardı başında kahve rengi bir köpekti.

Dudaklarımdan karabaş buraya gel gibi birşey çıktı.

Karabaş karabaş diye seslendim ama o korkmuştu sanırım

Otobüsün altında öylece yatmıştı.

Babamın sesini duydum.

Rahmetli “Korkutma o yavru daha” diye seslendi arkamdan

Sonra da adını ne koydun dedi…

Karabaş dedim.

Tam ona göre bir isim dedi sen sev diye aldım dedi.

Bu sırada Karabaş gelmiş babamın ayakkabılarını yalıyordu.

Acıkkmış dedi

Git şurdan lokantadan şu tasın içine çorba koysunlar ekmekde doğrasınlar dedi

Karabaşı kucağına almış başını okşuyordu.

Adını ben koymuştum ama hep o babamın köpeği olacaktı.

Elimde içinde ekmek çorba karışık tasla geldiğimde

Karabaşıda kucağıma verdi. Karabaşla ilk barış sağladığımız gündü

Babamın dışında elinden yemek yediği tek kişi bendim.

Terasta oynardık karabaş ile

Tembellikten fırsat bulursa tabii

Dükkanın içinde yaşardı, hep yatardı bir köşede

Ama nerede yatıyor olursa olsun

Herhangi biri babama elini kaldırdığı anda karşısında bir hırlama ile onu bulurdu

Bunu nasıl hissettiğini hiç anlamadık hiç çözemedik.

Ama bizim son köpeğimizdi.

Babam Karabaştan sonra ne eve ne de dükkana köpek almadı

Çünkü Karabaşın ölümü sevgiden oldu.

Babamın ona onun babama sevgisi öldürdü Karabaşı.

Bir pazar günü

Babamın dükkanın önünde karşı taraftaki yoldan araba ile geçtiğini gören Karabaş

Mesafe enaz 20 metredir.

Dükkanın üstünden 5,5 metre yükseklikten atlayıp koşarken

Ters yönden gelen bir aracın altında kaldı.

Babam fren sesindenmi yoksa Karabaşın sesinden mi

Durup baktığında gördüğü manzara ile ilgili

Ne anlattı ne de benim sormama izin verdi.

Hep korkuyu anlatacak değilim araya sevgi hikayeleri de serpiştireceğim.

Ama bu sevginin sonunda babamda sevdiklerini kaybetme korkusu yerleşti.

Babacığım seni her zaman sevdim

Ve hiç kaybetmedim ne seni ne de sevgini

Ne de SEVGİMİ…

5/06/2011

Yorum bırakın