Dojo eğitim serimizin ikinci bölümüne hoş geldiniz! İlk yazımızda dojo kavramının kökenlerini, bireysel gelişime etkilerini ve Toyota Üretim Sistemi ile bağlantısını ele almıştık. Dojo eğitiminin sadece fiziksel ve zihinsel disiplin kazandırmakla kalmayıp, sürdürülebilir gelişim sağladığını vurgulamıştık. Şimdi bu anlayışı dil öğrenimi bağlamında nasıl uygulayabileceğimizi keşfedeceğiz.
Ahmet Rasim’in Eşkal-i Zaman adlı eserinde geçen “Bir lisan, bir insan” sözü, dil öğrenmenin bireyin dünyasını nasıl genişletebileceğine dair güçlü bir mesaj içerir. İngilizce dojosu, bu anlayıştan yola çıkarak, dil öğrenimini bir ezber süreci olmaktan çıkarıp, interaktif ve eğlenceli bir deneyime dönüştürmeyi amaçlamaktadır.
İngilizce Dojosunun Temel İlkeleri
İngilizce dojo modeli, klasik dil öğreniminden farklı olarak, öğrencileri konuşmaya ve dili günlük hayatlarına entegre etmeye teşvik eder. Ana ilkeler şunlardır:
• Konuşarak Öğrenme: Öğrenciler, İngilizceyi sadece dinleyerek değil, aktif olarak kullanarak öğrenirler.
• Doğal Ortamda Pratik: Dilin ezberlenmesi değil, doğal bir akış içinde öğrenilmesi sağlanır.
• Yaratıcılığı Teşvik: Öğrenciler, kuklalar, robotlar veya farklı karakterler tasarlayarak dili bir oyun gibi öğrenirler.
• Grup Çalışması ve Sosyal Etkileşim: Öğrenciler birbirleriyle etkileşime geçerek dili daha hızlı ve verimli öğrenirler.
İngilizce Dojosu Uygulamaları ve Atölye Çalışmaları
İngilizce dojosu kapsamında gerçekleştirilecek aktiviteler, öğrencilerin İngilizceyi eğlenceli ve etkileşimli bir şekilde öğrenmesini sağlayacaktır.
🚀 5 Günlük İngilizce Dojo Planı
Gün Ana Etkinlik Küçük Geliştirici Uygulamalar İngilizce Kazanımı
1 Karakter Tasarımı ve İsmini Koy “What’s Your Name?” oyunu Kendini tanıtma (I am…)
2 Kukla/Robot Montajı “Say it to Build it” oyunu Komutları anlama (Take, Cut, Glue)
3 İlk Diyalog Pratiği “Friend Finder” oyunu Basit diyalog (Hello, What’s your name?)
4 Karakter Hikayesi Yazma “Who is Your Robot?” etkinliği Hikaye yazma (Present Simple)
5 Final Gösterisi: Talking Robots Show “Fast Question Challenge” Serbest konuşma
Dojo Teknikleri ile İngilizceyi Kalıcı Hale Getirme
İngilizce dojosu, klasik ezber yöntemleri yerine öğrencilerin dili yaşayarak öğrenmesini sağlayacak şu teknikleri içerir:
• 🕐 60 Saniyede Tanıt Kendini: Öğrenciler, her gün bir dakikalık kısa tanıtımlar yaparak konuşma pratiği yaparlar.
• 🎲 Malzeme Köşesi Oyunu: Malzeme seçerken sadece İngilizce konuşmaları teşvik edilir.
• 🗣️ Çift Çalışma: Öğrenciler kuklalarıyla diyalog kurarak etkileşimde bulunurlar.
• 📖 Kuklanın Günlüğü: Öğrenciler, kuklalarının günlerini İngilizce olarak yazarlar.
• 🎵 Kuklalarla Şarkı Söyleme: Telaffuzu geliştirmek için basit İngilizce şarkılar söylenir.
İngilizce Dojosunun Psikolojik Etkileri
İngilizce öğrenirken hata yapma korkusu, öğrencilerin dil pratiğinden kaçınmasına neden olabilir. Ancak dojo eğitimi sayesinde:
• Kuklalar ve Robotlar Kullanımı: Öğrenciler, hatalarını bir karakter üzerinden yaparak özgüven kazanır.
• İletişime Dayalı Öğrenme: Konuşma odaklı eğitim, öğrencilerin kendilerini daha rahat ifade etmelerini sağlar.
• Eğlenceli ve Motivasyon Odaklı Yaklaşım: Oyunlaştırılmış aktiviteler sayesinde öğrenciler öğrenmeye istekli hale gelir.
İngilizce Dojosu İçin Kullanılabilecek Sorular
Öğretmenler, öğrencilerin konuşmasını teşvik etmek için şu soruları sık sık sorabilir:
• What is your robot’s name?
• What color is your robot?
• What does your robot like?
• Where does your robot live?
• Is your robot happy or sad?
Bu sorular, öğrencilerin farkında olmadan İngilizce düşünmesini ve kendilerini daha rahat ifade etmelerini sağlar.
Final Gösterisi: Talking Robots Show
İngilizce dojosunun sonunda öğrenciler, kendi kuklaları ya da robotlarıyla bir final gösterisi sunarlar. Bu süreçte:
• Kendilerini ve karakterlerini tanıtırlar.
• Basit diyaloglar gerçekleştirirler.
• Sınıf arkadaşlarına sorular yöneltirler.
• Öğrendiklerini sahne üzerinde sergileyerek özgüven kazanırlar.
İngilizce dojo eğitimi, klasik dil öğrenme yöntemlerinin ötesine geçerek, öğrencilerin dili yaşayarak öğrenmelerini hedefler. “Bir lisan, bir insan” anlayışıyla, sadece İngilizce değil, tüm yabancı dillerde uygulanabilecek bir model sunar. Öğrenciler, dili korkmadan, eğlenerek ve doğal bir şekilde öğrenirken, özgüvenlerini ve iletişim becerilerini de geliştirme fırsatı yakalarlar.
Serinin ilerleyen bölümlerinde, dil öğreniminin farklı yönlerine dair detaylı analizler yapmaya devam edeceğiz!