Güvenilirlik ve Güvenilebilirlik: Neden İkisi de Gerek?

Güvenilirlik Yetmez, Güvenilir Olmak da Gerekir
İlk yazıda güvenilirliğin teknik bir temel olduğunu söyledik. Yani sistemin her zaman, aynı koşullarda, aynı sonucu vermesi. Ama sistem ne kadar sağlam olursa olsun, içinde insanlar varsa – ki her zaman vardır – güvenmek ve güvenilmek ayrı bir boyut oluşturur.
Burada işin içine duygular girer, ilişkiler girer, iletişim girer. Yani işin insan tarafı. Ve işte tam bu noktada güvenilebilirlik devreye girer.
Güvenilirlik bir sistem özelliğiydi.
Güvenilebilirlik ise bir insan niteliği.
Sistemin sürdürülebilirliği için biri yeterli değil. İkisi birlikte var olmalı.
Güvenilebilirlik Nedir?
Güvenilebilirlik, bir kişinin ya da kurumun; söylediklerinin arkasında durması, tutarlı davranması ve çevresine güven hissi vermesidir.
Bu sadece teknik yeterlilikle değil, davranış kalitesiyle ilgilidir. Çünkü insanlara güven, ancak insan davranışıyla kurulur.
Güvenilebilir insan:
• Sözünün arkasında durur,
• Gerekçelerini açıklar,
• Şeffaftır,
• Süreklilik gösterir,
• Kriz anlarında da tutumunu bozmaz.
Yani güvenilirlik ölçülebilir bir sistem standardıysa, güvenilebilirlik, ölçülemeyen ama hissedilen bir ortamdır.
Güvenilebilirlik Olmadan Yalınlık Olmaz
Şunu net söyleyelim: Yalın üretim bir sistemdir, evet. Ama yalın düşünce, bir kültürdür. Ve bu kültürün oluşması için insanların güvenmesi gerekir:
• Yöneticisine,
• Sisteme,
• Ekibine,
• Kendisine.
Yöneticinin söylediği ile yaptığı birbirini tutmuyorsa, çalışan sisteme inanmaz.
Toplantıda konuşulanlar sahaya yansımıyorsa, bilgiye güven kalmaz.
Destek yoksa, geri bildirim yoksa, şeffaflık yoksa… hiçbiri işlemez.
Bu yüzden yalınlık önce ilişkideki yalınlıkla başlar.
Yani dürüstlükle. Netlikle. Çifte mesaj vermemekle.
Davranışsal Süreçler: İletişim, Tutarlılık, Samimiyet
Güvenilebilirliğin üç temel ayağı vardır:

  1. İletişim
    Gizli ajanda yok. Açık konuşmak, gereğini açıklamak. Herkesin bilmesi gerekeni zamanında paylaşmak. Kulaktan dolma değil, doğrudan paylaşılmış bilgi.
  2. Tutarlılık
    Bugün başka, yarın başka konuşulmamalı. Aynı konudaki kararlar çelişmemeli. İnsanlar bir yöneticiyi değerlendirirken en çok buna bakar: “Dengede mi?”
  3. Samimiyet
    Rol yapmamak. Taklit liderlik değil, gerçek bir varlık göstermek. İnsanlar samimiyeti anlar. Rol yapan yöneticiyi üç cümlede çözerler. Ve bu, güveni sıfırlar.
    Güvenilebilirlik Nasıl Kurulur?
    Bu bir süreçtir. Zaman alır. Ama mümkün. Aşağıdaki 5 adım, her seviyeden yönetici ya da çalışan için geçerli:
  4. Verdiğin sözü tut.
  5. Tutamayacağın sözü baştan verme.
  6. Hata yaptığında gizleme, paylaş.
  7. Kendin de aynı kurallara uy.
  8. Ne düşünüyorsan açık şekilde ifade et.
    İlk adım güveni doğurmaz. Ama tekrar edince, birikince… güvenilir bir insan, güven veren bir sistem inşa edilmiş olur.
    Yalın Liderlik Güvenle Başlar
    Yalın lider, sadece KPI takip eden kişi değildir.
    Yalın lider; dinleyen, soran, örnek olan kişidir.
    İşin başında durduğu kadar arkasında da durandır.
    Güven veremeyen bir lider, teknik olarak ne kadar yeterli olursa olsun dönüşüm yaratamaz. Çünkü insanlar değişime değil, liderine güvenir. Ve güven yoksa direnç başlar.
    Güvenilir Sistem + Güvenilebilir İnsan = Yalın Düşünce
    Yalın sistem bir yapıysa, güvenilirlik onun taşıyıcı kolonudur.
    Ama bu yapının içine insan girecekse, orada güvenilebilirlik gerekir.
    Tek başına sistem çalışmaz. İnsan güvenmezse yürümez.
    Sadece ilişkiyle de olmaz. Sistem güven vermezse, güven biter.
    Yani yalınlık bir matematik değildir.
    Bir dengedir.
    Teknikle insanın, sistemle kültürün dengesi.
    Ve bu denge, güvenle başlar.

Yorum bırakın