GÖRMEYENLERİN ŞEHRİ 3

“BİRİ BİR ŞEY YAPMALI” SENDROMU

“Evet evet, bu gerçekten büyük bir sorun.”
“Ama ben ne yapabilirim ki?”

Bir problemle karşılaşınca çoğumuzun ilk tepkisi budur. Fark ederiz, rahatsız oluruz, hatta bazen kızarız. Ama sonra topu hemen dışarı atarız:

  • Belediyenin sorunu.
  • Yöneticinin hatası.
  • Sistemin eksikliği.

Ve biz?
Biz sadece “fark eden” oluruz.
“Çözüm bulan” değil.


Seyirci Olmanın Konforu

Problem görmek yorar.
Ama çözüm üretmek sorumluluk ister.
Bu yüzden çoğu insan seyirci koltuğuna oturur.

  • “Ben farkındayım.”
  • “Benim vicdanım rahat.”
  • “Ben zaten yapmam.”

Ama bu sadece pasif bir savunmadır.
Çünkü fark etmek, eyleme dönüşmediği sürece anlamını yitirir.


Toplumsal Delegasyon: Hep Başkası Yapmalı

“Birileri çözsün.”
“Yetkililer ilgilensin.”
“Biri tepki göstersin.”

Bu düşünce, bireyi etkisizleştirir.
Sokağındaki çöpü gören ama eğilmeyen insan, sisteme değil aynaya bakmalıdır.

Çözüm başkasının görevi değilse, senin sorumluluğun olabilir.


Küçük Müdahale, Büyük Etki

Her zaman büyük sistemleri değiştiremezsin.
Ama küçük bir hareket, sistemin dilini bozar.

  • Bir izmariti yerden alıp çöpe atmak.
  • Birine sessizce “Yere atma” demek.
  • Çatlak aynayı bildirmek.
  • Bir soruyu yüksek sesle sormak:

“Bu neden böyle?”

Bu küçük adımlar, zincirin kırıldığı yer olabilir.


“Ben Yaparsam Ne Değişir?” Tuzağı

Bu soru yüzünden milyonlarca küçük değişim hiç başlamadı.
Ama sistemler hep tek bir kişiyle değişmeye başlar.

  • İlk dilekçeyi veren biri.
  • İlk sessiz protestoyu yapan biri.
  • İlk “Ben bu şekilde devam etmeyeceğim” diyen biri.

“Küçüğüm ama benim de bir adımım var” diyebilen kişi, koca yapıyı sarsabilir.


Rahatsız Olmak Yeterli Değildir

Hatalı sistemi görebilmek bir erdem olabilir.
Ama hareketsizlik, o sistemi onaylamakla aynı kapıya çıkar.

Göz göre göre gelen her çöküş, fark eden ama susanların da eseridir.


Gerçek Bir Hikâye:

Bir alışveriş merkezinde yürüyen merdiven bozulur.
Herkes durur, sinirlenir, yönetime söylenir.
Sonra yaşlı bir kadın, elindeki not kağıdını çıkarır, üstüne yazı yazar:
“Merdiven bozuk. Diğer taraftan çıkın.”
Bantla merdiven başına yapıştırır.
İnsanlar önce gülümser, sonra yön değiştirir.
Problem çözüldü mü? Hayır.
Ama karmaşa bitti.
Biri, bir şey yaptı.


Bugün gördüğün bir problem için ne yaptın?
“Biri bir şey yapsın” dedin mi, yoksa “ben miyim o biri?” diye sordun mu?

Yorum bırakın