SORUNUN CİDDİYETİNİ ANLAMAK: 2 ALTIN SINIFLANDIRMA YOLU (BÖLÜM 1)
1. Etki Derecesi (Risk) – Problem Ne Kadar Zarar Verir?
“Gördüğün her problem eşit değildir.
Önce hangisinin seni batırabileceğini bil.”
Bir işletmede, sokakta, bir kurumda yüzlerce problem olabilir.
Ama hepsi aynı önemde değildir.
Bazısı bir bardağı taşırır, bazısı bir evi yakar.
İlk Sınıflama Kriteri: Etki Derecesi
Bu soruyu sor:
“Bu problem olursa ne olur?”
Ve sonra etkisini ölç:
- Hiçbir şey olmaz → Düşük risk
- Bazı şeyler etkilenir → Orta risk
- Sistem durur, müşteri kaybı olur, insan zarar görür → Yüksek risk
Örnek Tablo: Etki Derecesine Göre Problemler
| Problem | Etki | Açıklama |
| Yazıcı arada bir kağıt sıkıştırıyor | Düşük | Alternatif cihaz var, iş aksamaz |
| Depo kaydı eksik tutuluyor | Orta | Stok sapmaları artar, maliyet doğar |
| Tehlikeli atıklar açık alanda | Yüksek | Sağlık ve çevre riski, yasal yaptırım |
Neden Bu Sınıflama Gerekli?
Çünkü sınırlı kaynağın varsa (ki her zaman vardır), önceliği doğru belirlemelisin.
Önce evi yakanı söndür, sonra musluğu onarırsın.
Bu sınıflama aynı zamanda panik yapmayı da engeller.
Her görülen problemi “kriz” gibi ele almak, kurumu yorar.
Doğru sınıflama ise:
- Sakinlik getirir,
- Öncelik verir,
- Karar kalitesini yükseltir.
Gerçek Bir Hikâye
Bir çağrı merkezinde klima bozuldu.
Teknik ekip 1 saat içinde geldi, hemen müdahale etti.
Aynı hafta, CRM sisteminde müşteri notları eksik kaydedilmeye başlandı.
Kimse fark etmedi.
2 hafta sonra büyük bir müşteri kaybı yaşandı.
Çünkü asıl problem gizli ama etkiliydi.
Klima rahatsızlık yarattı, sistem müşteri kaybettirdi.
Hataların sesine değil, etkisine bak.
Bugün gördüğün problemlerden hangisi “yakıcı”ydı?
Etkisini neye göre değerlendirdin?
Önce hangisini çözmelisin?
En gürültülü olanı mı, en çok zarar vereni mi?