BİR ÜRETİM ÇİZGİSİNİN GÜNCESİ

Yapı:
Üç iç monolog.
Üç farklı karakter.
Üç farklı ülkede, üç farklı üretim devi.
Aynı sistemin farklı yüzleri.
Ve gece, görünmez bir forumda buluşan parmak izleri…


1. Karakter: Li Cheng – (Doğu Asya, Yüksek Hacimli Üretim Bölgesi)
Başlık: “Koltuk Altı Terimle Yaşamak”

08:47 – Vardiya Başlangıcı

Bugün 192 koltuk döşemem gerekiyor. Dün 198’di. Ama kimse “Bugün 6 daha az yoruldun” demeyecek. Bilekliğim hâlâ sarı yanıyor.

Sarı: Daha hızlı demek.
Gözümü ekrandan çektiğim an, bileğim titriyor. O titreşim kalbimle senkron artık.

Makineler daha az yoruluyor. Daha az hata yapıyor.
Ama hâlâ buradayım. Hâlâ etten kemiktenim.

Dün gece bir forumda bir şey okudum. Kod adı “AkışKırığı” bir cümle yazmış:
“Terliyorsan ama sayılar artmıyorsa, sistem senin terini çalıyordur.”

Bir daha okuyup durdum. Belki bu gece cevap yazarım. Belki bir şey kıpırdar.


2. Karakter: Naomi Ito – (Doğu Asya, Yüksek Performanslı Üretim Alanı)
Başlık: “Dakikada 0,04 Araç”

13:23 – Öğle Arası (tam 17 dakika)

Bugün üç gövdeye mühür bastım. Aynı hareket, aynı baskı.
Sistem “verim ustası” diyor bize. Ama hisleri olan ustalar değiliz.

Kameralar her adımımı puanlıyor.
Patron geçen hafta bir kameraya “insan yüzüyle fazla iletişim kurma” dedi.
Çünkü yüz yüze bakmak verimi düşürebilir.

Ama ben bazen araçlara isim veriyorum.
Bugünküne “Shiori” dedim. Sessizdi, pürüzsüzdü. Gül gibi.

Forumda biri şöyle yazmış dün gece:
“İsim veriyorsan, robot değilsin.”

Kalbime yazdım.


3. Karakter: Alessio Romano – (Avrupa, Lüks Üretim Kolonisi)
Başlık: “Sonra Dokundum”

17:56 – Üretim Bitimi

Bugün yalnızca bir araç ürettik. Ama o bir araç…

Onunla konuştum. Derisini elimle yokladım. Direksiyonuna parfüm sürdüm.
Kırmızı bir iç çizgi ekledim. Tasarım dışıydı. Ama alıcı bir koleksiyoner—fark etmeyecek.

Benim saatlik üretim oranım düşük. Sistem bana karışmaz.
Çünkü işim “kusursuzluk yaratmak.”

Ama bazen bilerek küçük bir çizik bırakıyorum.
Gözle görülmez ama orada.
Çünkü insan gibi.

Dün forumda biri yazmıştı:
“Üretim kutsal değildir. Ama dokunuş bazen öyledir.”
Sanırım… onu ben yazdım.


Ortak Payda: Forumda Buluşma

Gece 23:11 – EndüstriGölgesi v3.2

@SensörYorgunu
“Bugün parmak uçlarım kırmızı sensöre değdi. Rapor bile tutmadı. Yorgunluğu nasıl rapor ederiz ki?”

@Dakika_0_04
“Dakikada 0,04 araç. Ama dakikada 1 düşünce var içimde. Belki robot değilim. Belki siz de değilsiniz.”

@İsimliÇizik
“Bir aracın içine gizlice isim yazarsam, bu üretim mi olur, şiir mi?”

Ve bir yanıt düşer. Anonim.
@AkışKırığı:
“Hattın sonunda hâlâ bir insan varsa, hikâyenin sonu yazılabilir.”

Yorum bırakın