İnsan Faktöründen, Veri Analizine Geleceğe Yönelik Bakış

#Güvenilirlik faktörlerinin üçüncüsüne geçmeden önce insan faktörünü inceleyeceğiz. Özellikle #Toplum5.0 insan odaklı, bilime dayalı bir gelecek olacak. Strateji belirlemek çok daha büyük önem kazanacak. Kısa vadeli stratejiler yetersiz ve cılız kalacak. Yalın Üretimin, TPS ( TOYOTA ÜRETİM SİSTEMİ), Esnek Üretim Sisteminin merkezinde İnsan ve insana saygı yatar. #HOSHINKANRI , güvenilirlik faktörlerine, çıktılara, verilere bakarak yapılan 5 yıllık stratejik planlardır. Şimdi ise artık 5 yıllık yeterli değil bilgi toplumunda veri analizi daha etkin kullanılacağından stratejik planlarımızı 10 yıllık hazırlamak zorundayız.

Konunun detaylarına girmeden önce Toyota Üretim Sisteminin içindeki saha kontrolünden ve yaşadıklarımdan bahsedeceğim. Toyota organizasyonunda merkezde Overseas bölümü vardır. Yurt dışındaki tüm fabrikalar, sistemler bu bölüme bağlıdır. Yurt dışındaki tüm beyaz yaka organizasyonun saha yönetimini bu bölüm Hoshin Kanri kullanarak yapar. Takip edilecek KPI lar ve hedefler, merkez Hoshin Kanri’sine uygun olacak şekilde her fabrika için ayrı ayrı belirlenir. 2004 yılının başları idi. Overseas bölümünden ilginç bir uyarı geldi. 2009-2010 yıllarında tüm dünyayı etkileyeceğini düşündükleri küresel bir kriz öngörüyorlardı. Hoshin Kanri yayınlanmış olmasına rağmen bizlerden nasıl bir önlem planladığımıza dair bir çalışma ve rapor istediler. Bir A3 hazırlayıp gönderdim. Güvenilirlik faktörleri oldukça ilginçti. 2010 senesi için krizde daralmanın %20-25 arası olacağını tahmin ediyorlardı. Zaman çok dardı ve hemen önlem alınması gerekiyordu. Değerlendirdikleri verileri incelediğimde ilk etapta daralmanın etkisinin %30 olacağını öngördüm. Tüm planlamamı da bu yönde yaptım. Planlamamı 3 ana başlığa böldüm; 1) Üretim Sahası, 2) İnsan Kaynağı, 3) Genel giderler.

Üretim sahası en kolay olandı. Üretim sahası yönetimi 2 ana gruba ayrılır; üretim birimleri (Pres, kaynak, montaj, boya, döküm, talaşlı imalat, vs) ve üretime destek birimleri (Kalite kontrol, kalite güvence, mühendislik, arge, kalıp, satınalma, vs). Bu iki grubu karşı karşıya yalnız bırakırsanız, sisteminizin ne kadar hızlı çöktüğüne siz bile şaşırırsınız. Toyota Üretim Sisteminde sistemin koruyucusu, bu iki grup arasında dengeyi sağlayan bölüm Üretim Planlama ve Kontrol departmanıdır.

En zor olanı İnsan Kaynağı planlamasıydı. O ana kadar %2 geçici personel ile çalışıyorduk. Bu durum tüm bölümlerde standart bir şikayet konusuydu. Klasik bir başarısızlık bahanesiydi. Tüm bölüm yöneticileri ile konuşarak, 2004 yılında her üç ayda bir 2 puan arttırarak yılı %8 geçici personel ile kapatacağımızı, bunun 2010 yılına gelmeden %35 geçici personele ulaşmak olduğunu söyledim. Desteklerini rica ettim. En çok itiraz edenlerden biri İnsan Kaynakları Bölümü olmuştu. Bu kadar çok eleman değiştirmenin zor olacağını ve yeni eleman bulmakta zorlanacaklarını düşünüyorlardı. Bunun için çözümümü söyleyince biraz olsun ikna oldular. İnsan Kaynakları için ödediğim giderler de oldukça ciddi bir miktarı buluyordu. O gün için çalışanların gelirlerinin %5 ini hedefleri tutturduklarında aldıkları performans primleri oluşturuyordu. Bu durumu da hiç bir çalışanı rahatsız etmeden %7 sini çalışanlardan %8 ini de firmadan olmak üzere %20 performans primine çıkardım. Kadroya geçmeyen bu performans priminden faydalanamıyordu. Kadroya geçmek demek %5 maaş artışı ve yanında %20 performans primi anlamına geldiği için sözleşmeli personel bulmak hem kolay olmuştu hem de performansları mükemmele yakın oluyordu. 2008 yılının ortasına geldiğimizde şirket çalışanlarının %35 i geçici personel ve performans primi % 20 ye ulaşmıştı. 2007 senesinde şirket kar etmediği takdirde performans priminin ancak yarısının verilebileceğini açıklamıştım. Genel giderleri düşürmek için her bölümün ayrı ayrı hedefleri vardı.

2008 senesinin son çeyreğinde büyük bir küresel kriz patlak verdi. Beklenenden neredeyse 1,5 sene önce gelmişti. Üretim Kontrol ve Planlama bölümünün başarısı çok büyüktü. Şirket için stoku 17 günden 4,7 güne çekme başarısı göstermişti. Tüm bölümler verimliliklerini beklenenden fazla arttırmışlar. 2 ay gibi kısa bir sürede hiçbir sorun ile karşılaşmadan geçici iş sözleşmeleri fesih edilmişti. Overseas ile birlikte yapılan önemli bir güvenilirlik çalışmasıydı. 2008-2012 küresel krizinden neredeyse 0 hasar ile çıkmıştık.

Bugün artık zorlu bir gelecek hepimizi bekliyor. Stratejik planlarımızı 10 yıllık yapmak zorundayız. Bunu yapmaya çalışan firmalar organizasyonlarında yeni bir birim oluşturma gayretindeler. Bu yeni bölüm güvenilirlik bölümü. Birçok küresel firma Güvenilirlik Müdürü arıyor. #Relaibility , #Güvenilirlik işte bu kadar önemli oldu. Genel de önce havacılık, sonra otomotiv sektörü öncülük ederdi bu gelişmelere, ama bu sefer ilaç sektörü ilk adımı attı. Burada ideal bir güvenilirlik uzmanında olması gereken nitelikler neler olmalı. Maalesef ülkemizde Güvenilirlik dersleri verilmiyor. Herhalde en son bu dersi Alp Esin hocamdan alan öğrencilerinden biriyim. Çalışma hayatımda da en çok kullandığım, yararlandığım ders bu oldu. Güvenilirlik uzmanlarının öncelikle çok kuvvetli saha tecrübesi olmalı, teorik bilgileri, eğitimini almış, operatör olarak tüm proseslerden bizzat çalışmalı, en az bir kere bakım yapmalı, bir kere de bakıma yöneticilik yapmalı, FMEA bilmeli uygulama yapmış olmalı.

Güvenilirlik bölümü şirketin, organizasyonun sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Bugün hala çok geç değil. Bir an önce organizasyonun içinde her bölümde Güvenilirlik Lider adayları belirlemeli ve bunların tüm oryantasyonlarını planlamalılar. Güvenilirlik konusunda liderler çıkarmak iyi bir fikir midir diye soranlara? Mahatma Gandhi’nin Batı medeniyeti hakkında ne düşündüğü sorulduğunda verdiği yanıtı söylüyorum. “Olsa iyi olurdu.” Bunun iyi bir fikir olduğunu hissettiğini söyledi. Bu, sistem yönetiminin güvenilirlik açısından değerlendirirken sahip olduğum düşüncenin aynısıdır. Hiç liderlik yapmamış bir kişiyi nasıl lidere dönüştürebilirsiniz? En çok da bu noktada hata yapılıyor. Bir gece de lider olacağını düşünüyorlar. Görev tanımı yada sen koçumsun, manevi oğlumsun ile lider yaratılacağını düşünenler yanılıyor. Sihirli değnek diye bir şey yok. Bilimsel ve yöresel veriler iyi analiz edilerek, planlanarak başarıya ulaşılabilir sistemler. “The Death of Relaibility” kitabını ilk okuduğumda çok etkilenmiştim. Ben her okuduğum kitaptan küçük alıntılar yaparak tecrübelerimi arttırmaya çalışıyorum. Sizlere de tavsiye ederim.

Varlık yönetimi , birçok şirketin iş strateji döngülerinin bir noktasında üstlenmesi gereken dahili bir süreçtir. Bu şirketlerin farklı endüstrilerde olsalar da teknik departmanlarını (yani bakım, mühendislik, kalite, tesisler vb.) optimize etme stratejisi yaklaşık %90 aynıdır. Dolayısıyla, varlık yönetimini iyileştirme yaklaşımı, ister sektörler arasında ister şirket içindeki farklı departmanlar arasında olsun pek değişmiyor. Dediğim gibi burada iki kritik bölüm var, ilki Üretim Planlama ve Kontrol bölümü, diğeri ise Güvenilirlik Bölümü. Örneğin ilaç endüstrisinde ürün güvenliği büyük bir endişe kaynağıdır. Gıda endüstrisinde bulunabilirlik ve maliyet arasında dikkate alınması gereken bir denge vardır. Çoğu otomotiv üreticisi için çalışma süresi ve üretkenlik, operasyonel verimliliğin değerlendirilmesine yardımcı olan önemli faktörlerdir. Operasyonel mükemmellik değerlendirmesinin ilkeleri ve yapı taşları büyük ölçüde benzer stratejilere dayalı olsa da, hedefler sektörden sektöre farklılık gösterebilir.

1850 li yıllarda her yeni bilgi 45 yıllık bir zaman diliminde 2 ye katlanıyordu.

1990 lı yıllarda bu süre 3 yılda bire düşmüştü

2011 yılında 2 yılda bir iken

Günümüz de yılda 2 ye, 3 e katlanıyor.

İşte bu yüzden veri analistlerine ve Güvenilirlik uzmanlarına ihtiyacımız var. Başta çevrimiçi olmak üzere tüm bilgilere artık ücretsiz olarak ulaşılabilmektedir ve bu yalnızca patron için geçerli değildir. Bilgiye erişim çıtası o kadar düşüktür ki neredeyse her yerdeki herkes çok sayıda konuyu öğrenebilir. Bilginin tüm insanlar için bu kadar erişilebilir olması nedeniyle, 2 Boyutlu Bilgi Çağından 3 Boyutlu Bilgi Çağına önemli bir geçiş olmuştur. 10 yıl sonra ise 4 boyutlu bilgi çağı başlayacak. Sadece hazırlıklı olanlar ayakta kalacak.

Küçük bir örnek ile durumu anlatayım. 10 yıl sonra bu topraklarda çok ciddi bir içme suyu krizi yaşanacak. Sizler Erzincan’da meydana gelen kazayı basit bir maden kazası gözü ile bakarken ben sürecin hızlanması olarak algılıyorum. Lütfen çok geç olmadan önlem alınması için hep birlikte taşın altına elimizi koyalım, enkaz altında kalmadan önce.

MTTR Optimizasyonu: Stratejiler ve Örnekler

Bir ürünün, hizmetin yada sistemin #Güvenilirlik faktörlerinden ikincisi ile devam ediyorum yazmaya. Konumuz Mean Time To Repair (MTTR) – Ortalama Onarım Süresi. Hemen aranızda #Reliability yazıyorum diye başladınız ama Total Productive Maintanance (TPM) – Toplam Üretken Bakım anlatmaya başladın diyenler çıkacaktır. Evet #Güvenilirlik , Yalın Üretimin, Toyota Üretim Sisteminin tamamını kapsar. TPM ile başlar, TQM ile devam eder, saha yönetimi ve #HoshinKanri ile devam eder. Gelin önce Ortalama Onarım Süresi (MTTR) tanımı ile başlayayım yazmaya.

MTTR, bir sistem veya ekipmanın arıza durumunda normale dönme süresini ölçen önemli bir işletme metriğidir. Bu metrik, bir organizasyonun operasyonel sürekliliği ve hizmet kalitesi açısından kritik bir rol oynamaktadır. MTTR’nin düşük olması, bir arıza durumunda hızlı bir yanıt ve onarım süreci sağlayarak iş sürekliliğini artırabilir ve müşteri memnuniyetini güçlendirebilir. Bir sistemin arıza durumunda normale dönme süresini ölçen bir performans göstergesidir. Genellikle saat veya gün cinsinden ifade edilen bu süre, arızanın tespit edilmesi ve onarımının tamamlanması arasındaki zaman dilimini içerir. Bu süre zarfında sistem veya ekipman kullanılamaz durumda olabilir, bu da iş sürekliliği üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.

Neden bu kadar önemlidir. MTTR, bir organizasyonun operasyonel etkinliğini değerlendirmek için kritik bir metrik olarak kabul edilir. Düşük MTTR değerleri, bir arıza durumunda hızlı bir şekilde müdahale edilmesini ve normal işleyişe dönülmesini gösterir. Bu durum, iş sürekliliği, müşteri memnuniyeti ve genel performans açısından olumlu sonuçlar doğurabilir. MTTR’yi etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler arasında arızanın karmaşıklığı, personel becerileri, yedek parça temini, iletişim süreçleri ve arıza tespitinde kullanılan teknolojik araçlar yer almaktadır. Organizasyonlar, bu faktörleri dikkate alarak MTTR’yi optimize etmeye çalışmalıdır.

MTTR’yi düşürmek ve operasyonel sürekliliği artırmak için çeşitli iyileştirme stratejileri uygulayabilir. Bu stratejiler arasında personel eğitimi, yedek parça yönetimi, hızlı arıza tespiti için otomasyon sistemleri ve sürekli iyileştirme süreçleri bulunmaktadır. Bir organizasyonun MTTR’yi düşürme çabalarının başarılı bir örneği, hızlı arıza tespiti için gelişmiş bir izleme sistemi ve etkili bir eğitim programı uygulamasını içerebilir. Bu uygulamaların sonuçları, operasyonel sürekliliği artırarak maliyet tasarrufu ve müşteri memnuniyetinde artış sağlayabilir. Bir organizasyonun operasyonel performansını değerlendiren kritik bir metrik olarak önemlidir. Düşük MTTR değerleri, hızlı arıza onarımları ve iş sürekliliği sağlama konusunda başarılı bir performansı gösterir. Organizasyonlar, MTTR’yi optimize etmek için uygun stratejileri benimseyerek operasyonel sürekliliği artırabilir ve rekabet avantajı elde edebilirler.

Bir otomotiv montaj hattındaki MTTR uygulamasını ele alalım. Özellikle otomotiv sektöründe çok etkin olarak kullanılır. Ulaşılmak istenen Vizyon 0 Duruş hedefidir.

Varsayalım ki, bir otomotiv montaj hattında bir robotun arızalandığı bir durumu ele alalım. Robot, montaj hattındaki parçaları yerine getirme görevini üstlenen kritik bir bileşendir. Arıza durumunda hızlı bir onarım süreci, üretim sürekliliği açısından kritiktir.

  1. Arıza Tespiti (Dakika 0):

Operatörler veya otomasyon sistemleri, robotun arızalandığını tespit eder. Bu an, arıza tespiti sürecinin başladığı andır.

  1. Onarım Ekibi Müdahalesi (Dakika 15):

Arıza tespiti sonrasında özel olarak eğitilmiş bir onarım ekibi, hızlı bir şekilde arızayı belirler ve onarım sürecini başlatır. Bu ekip, gerekli yedek parçaları ve ekipmanları hemen temin ederek müdahale eder.

  1. Onarım Süreci (Dakika 45):

Onarım ekibi, robotun arızalı parçasını değiştirir veya onarır. Eğer bir yedek parça kullanılması gerekiyorsa, yedek parça envanterinden hızlı bir şekilde temin edilir.

  1. Sistem Testi (Dakika 60):

Onarımın ardından, robot ve montaj hattının diğer bileşenleri test edilir. Bu aşamada, sistemin sorunsuz bir şekilde çalıştığından emin olunur.

  1. Üretime Geri Dönüş (Dakika 75):

Onarım tamamlandıktan ve sistemin başarıyla test edildikten sonra, montaj hattı tekrar üretime geçer. Bu aşama, sistemdeki arıza sürecinin tamamlanması ve normale dönme sürecinin başarıyla gerçekleşmesi anlamına gelir.

Sonuç:

Bu örnek uygulama, otomotiv montaj hattındaki bir robot arızası durumunda MTTR’nin nasıl hesaplandığını ve optimize edilebileceğini göstermektedir. Hızlı arıza tespiti, etkili onarım süreci ve operasyonel sürekliliği sağlamak için stratejik yedek parça yönetimi, eğitim programları ve sürekli iyileştirme pratiği gibi faktörler, otomotiv sanayisinde MTTR’yi düşürmek için önemli rol oynar. Montaj hattı 75 dakika durdu. Önce bunun ne anlama geldiğini anlayalım isterseniz. Firmanın 120 saniye de montaj hattından 1 araba çıkardığını düşünelim. 75 dk x 60 sn = 4500 sn /120 sn ise 37,5 arabaya karşılık gelir. Araçların tanesini 1 milyondan satıyor olalım. Kaybımız 37,5 milyon olur.

Otomotiv montaj hattındaki MTTR’yi düşürmek için aşağıdaki stratejileri düşünebilirsiniz:

  1. Eğitim Programları: Çalışanları, özellikle onarım ekibi üyelerini, hızlı arıza tespiti ve etkili onarım süreçleri konusunda düzenli olarak eğitmek önemlidir. Yüksek becerilere sahip personel, onarımları daha hızlı ve doğru bir şekilde gerçekleştirebilir.
  2. Önleyici Bakım: Otomotiv ekipmanlarındaki arızalar genellikle önlenemez değildir. Düzenli bakım ve kontrol programları, ekipmanların daha düşük arıza olasılığına sahip olmasını sağlayabilir.
  3. Yedek Parça Yönetimi: Kritik parçaların stokta bulundurulması ve hızlı bir şekilde temin edilebilmesi, onarım süreçlerini hızlandırabilir. Stratejik bir yedek parça yönetimi, beklenmeyen arızalara karşı hazırlıklı olmanızı sağlar.
  4. Otomasyon ve İzleme Sistemleri: Gelişmiş izleme ve otomasyon sistemleri, arızaları daha hızlı ve hassas bir şekilde tespit etmenize yardımcı olabilir. Bu sistemler, arızaları önceden algılayarak onarıma daha hızlı müdahale etmenizi sağlar.
  5. İletişim ve Koordinasyon: Onarım süreçleri sırasında hızlı ve etkili iletişim, ekipler arasında koordinasyonu artırabilir. İletişim eksikliği, onarımların gecikmesine neden olabilir.
  6. Sürekli İyileştirme: Sürekli iyileştirme süreçleri kurarak, her arıza durumundan sonra yapılan değerlendirmelerle süreçleri daha etkili hale getirebilirsiniz. Bu, gelecekteki arızaların önlenmesine ve onarımların daha hızlı gerçekleştirilmesine yardımcı olabilir.
  7. Acil Durum Planları: Her türlü arıza durumu için acil durum planları oluşturmak, onarım ekiplerinin hızlı bir şekilde harekete geçmesine yardımcı olabilir. Bu planlar, arızanın türüne bağlı olarak belirli adımları içerebilir.

Bu stratejileri uygulayarak, otomotiv montaj hattındaki MTTR’ yi düşürebilir ve operasyonel sürekliliği artırabilirsiniz. Her bir stratejiyi organizasyonunuzun ihtiyaçlarına ve hattınızdaki özel gereksinimlere göre uyarlamak önemlidir.

Tabii yukarıda sizlere tek bir arıza ve bunun üzerinde bir örnek verdim. Fakat gelin bu örneği çoklu arızalar üzerinden yapalım.

MTTR (Mean Time To Repair – Ortalama Onarım Süresi), bir sistemde meydana gelen arızaların ortalamasıdır ve genellikle birim zaman başına düşen ortalama onarım süresini ifade eder. MTTR’yi hesaplarken, toplam onarım süresini toplam arıza sayısına böleriz.

MTTR = Toplam Arıza Süresi / Toplam Arıza Sayısı​

Eğer bir otomotiv üretim hattında 120 saniyede bir araba üretiliyorsa, bu durumda MTTR’yi şu şekilde hesaplayabilirsiniz:

  1. Toplam Onarım Süresi: Arızaların başlangıcından, arızanın giderilip üretimin başlamasına kadar geçecek olan sürelerin toplamıdır.
  2. Toplam Arıza Sayısı: Belirli bir zaman aralığında (örneğin, bir gün, bir hafta veya bir ay), toplam kaç arıza meydana geldiği bilgisine ihtiyaç vardır.
  3. MTTR Hesaplama: Bu bilgileri kullanarak MTTR’yi hesaplayabiliriz: ​

Örneğin, diyelim ki bir gün boyunca üretim hattında 120 saniyede bir araba üretiliyor ve her araç başına arıza durumunda hat 80 saniye boyunca duruyor. Toplam arıza sayısı 10 ise: MTTR = 120 +80 =200 / 10 = 20 saniye/araç başına arıza

Bu durumda, ortalama bir arızanın araç başına onarımı 20 saniye sürmektedir. Bu değeri düşük tutmak, üretim hattının sürekliliğini artırabilir ve daha düzenli bir üretimi destekleyebilir. Bu aynı zamanda aracın üretim maliyetine etkisini de hesaplayabilirsiniz.

MTBF ve MTTR genellikle el ele giderken, çok farklı güvenilirlik metrikleridir. Arıza arasındaki ortalama süre, bir ekipman parçasının planlanmamış bir başarısızlık olmadan çalıştığı ortalama süreyi hesaplar. Örneğin, üç aylık bir süre boyunca, bir patates cipsi üreten firmanın endüstriyel ambalaj makinesi arka arkaya 40 iş günü boyunca çalışır ve üç planlanmamış arıza meydan gelir. MTBF’yi hesaplamak için gereken bilgiler budur. Öte yandan, tamir etme süresi, bir ekipmanı onarmak için geçen ortalama süreyi belirler. Diyelim ki bu firmanın bakım teknisyenine ambalaj makinesi arıza yaptığında düzeltmek ortalama 34,7 dakika sürüyor – bu MTTR. MTBF ve MTTR’nin farklı uygulamaları olmasına rağmen, bu hesaplamaların her ikisi de ekipmanların gelecekteki kesinti sürelerini tahmin etmek ve genel güvenilirliği artırmak için önemlidir.

ERFOLGSBAD

In heutiger konkurrenzfaehiger Arbeitswelt, die erfolgreich verwaltenen Organisationen führen nicht nur Ihre Arbeiten weiter, sondern sie planen und gestalten auch Ihre zukünftige Erfolge. Strategisches Management ist ein unverzichtbares Instrument zum Erreichen an diese Ziele. #HOSHINKANRI bietet einen Rahmen für erfolgreiche Durchführung von den strategischen Managementprozessen. In diesem Artikel werden wir lernen, warum die Firmen das “Erfolgsbad” machen, sowie, wie es zu realisieren ist, indem sie #HOSHINKANRI durchführen.  Erfolgsbad ist der 5. Schritt, den ich bezüglich #HOSHINKANRI entwickelt habe.

Alle Betriebe wollen in der konkurrenzfaehiger Arbeitswelt erfolgrech sein, sowie eine nachhaltbare Vergrösserung kriegen. Aber den Erfolg kriegt man nicht nur durch Zielebestimmung und Strategienerzeugung. Der Erfolg benötigt bestimmte Methode und Ansatz zum Erreichen an diese Ziele. In diesem Punkt kommt der Ausdruck “Erfolgsbad” in Frage. Für die Firmen, das Erfolgsbad spielt beim Erreichen an strategische Ziele und beim Kriegen einen nachaltbaren Konkurrenzenvorteil eine unerlaessliche Rolle. In diesem Kapitel werden wir untersuchen, warum das Erfolgsbad wichtig ist, sowie wie es realisiert wird.

Der Ausdruck “Erfolgsbad” bedeutet die staendige Selbstkontrolle und –entwicklung der Organisationen zum Erreichen an ihre Ziele in der Arbeitswelt. Erfolgsbad beinhaltet alle Aspekte des Betriebs von der strategischen Planung bis zur Durchführung. Gleichzeitig Erfolgsbad beinhaltet die Zusammenarbeitsprozess der Mitarbeiter aller Niveau, von Manager  bis zu Arbeiter, zum Erreichen an diese  Ziele. Das Zweck des Erfolgsbads ist die Förderung zur naeheren Beziehungserstellung zwischen die Firma und den Mitarbeitern, um den Stress des Teams/der Mitarbeiter zu vermindern, die mentale und emotionale Balance wieder zu schaffen, sowie das Nachhaltbarkeitsystem zu verstaerken und die Loyalitaet zur Firma zu verbessern

  1. WAHL DES RICHTIGEN ORTS

Es gibt ein Faktor, das fürs Erfolgsbad sehr wichtig ist aber oft nicht berücksichtigt wird: Wahl des richtigen Orts. Die Wahl von dem physichen oder virtüellen Ort fürs Erfolgsbad hat einen grossen Enfluss über den Erfolg dieses Prozesses. Die effektive Bearbeitung von diesem Prozess haengt von der Wahl des richtigen Orts ab.

Wichtigkeit der Wahl von richtigem Ort

  1. Motivation ve Fokussieren: Ein richtiger Ort erhöht die Motivation der Teilehmer. Die Ziele des Betriebs und die Wichtigkeit des Erfolgsbads wird mehr offenbar in diesem Ort. Teilnehmer steigen ihre Bindungen zu den Organisationen.
  2. Produktivitaet und Zusammenarbeit: Ein richtiger Ort fördert zur effektiven Zusammenarbeit und Kommunikation. Die Interaktion unter den Teilnehmern hilft zur Verbesserung von den Arbeitsprozessen. Zusammenarbeit beschleunigt den Erreichungsprozess an die Ziele.
  3. İnspiration und Kreativitaet: Ein geeigneter Ort inspiriert den Teilnehmer. Es fördert zur Erscheinung der kreativen Ideen und hilft zur Herstellung der strategischen Lösungen.
  4. Datensammlung und Analyse: Datensammlung und Analysieren sind wichtig beim Erfolgsbad. Ein richtiger Ort vereinfacht diese Prozesse und ermöglicht den Zugang zu benötigten Instrumente des technologisches Infrastruktur und der Datensammlung.
  5. Datenschutz und Sicherheit: Einige Erfolgsbadthemen können den Datenschutz  erfodern. Ein richtiger Ort beweahrt diesen Datenschutz und so besorgt, dass sich die Teilnehmer in Sicherheit fühlen.

Wie waehlt man ein richtiger Ort ?

  1. Eignung für die Ziele: Bewerten Sie ob der Ort geiegnet für die Ziele der Organisation, sowie für den  Zweck des Erfolgsbads ist. Er muss die speziellen Anforderungen Ihres Betriebs erfüllen.
  2. Anzahl der Teilnehmer: Berücksichtigen Sie die Anzahl der Personen, die an dem Erfolgsbad teilnehmen. Ortkapazitaet muss besorgen, dass die Teilnehmer dahin  bequem passen.
  3. Technologisches Infrastruktur: Seien Sie sicher, dass die benötigte technologischen Geraete und das Infrastruktur anwesend sind. Benuztbarkeit der für Datensammlung und Kommunikaton benötigten Geraete ist wichtig..
  4. Klima und Atmosphere: Atmosphere des Orts muss die Teilnehmer motivieren und beruhigen. Naturales Licht, Einrichtung und Atmosphere im allgemeinen Sinne müssen berücksichtigt werden.
  5. Zugang und Lage : Lage des Orts muss den Zugang der Teilnehmer erleichtern. Es ist wichtig, dass das Transport bequem und leicht wird.
  6. Sicherheit und Datenschutz: Wenn heimliche Informationen weiterzugeben sind, treffen Sie Sicherheitsmassnahmen. Sicherheit und Datenschutz des Orts muss besorgt werden.

Die Wahl des richtigen Orts bei dem Erfolgdbad hat einen grossen Einfluss über die Effektivitaet und Ergebnisse von diesem Prozzes. Es erhöht die Motivation der Teilnehmer, fördert zur Zusammenarbeit und Kreativtaet, erleichtert Datensammlung- und Analysenprozesse, sowie besorgt die Sicherheit. Die Betriebe müssen dieses Faktor berücksictigen und den Ort des Erfolgsbads achtungsvoll waehlen.

B) BEWUSST und REICHLICH UNTERSUCHEN

Warum ist es wichtig, den Erfolg bewusst und reichlich zu untersuchen?

  1. Lernen- und Entwicklungsgelegenheiten: Den Erfolg bewusst zu untersuchen ermöglichen Lernengelegenheiten für die Organisationen. Das Verstehen der Ursachen von den Erfolgen und deren Ablauf hilft, sodass Sie sich für die zukünftige Ziele besser vorbereiten können.
  2. Vermindern der Fehler: Erfolgsbad bietet auch Untersuchungsgelegenheiten der Fehler und Misserfolge an. So wird es besorgt, dass die wiederholenden Fehler vermindert, sowie staendige Verbesserungen gemacht werden.
  3. Motivationerhöhung : Die Erfolge bewusst zu untersuchen erhöht die Motivation der Mitarbeiter. Die Erfolge und Beitraege zu erkennen erhöht die Loyalitaet des Personals an ihre Taetigkeiten.
  4. Strategisches Fokus:  Erfolgsbad fördert, dass  die Organisation  auf ihre strategische Ziele fokussiert. Das Verstehen von den Erfolgsursachen ermöglicht bessere Ausrichtung an diese Ziele.
  5. Entscheidungen bezüglich den Daten: Den Erfolg bewusst zu untersuchen erleichtert, die Entscheidungen bezüglich den Daten zu treffen. Dies hilft, sodass die Organisation bessere Entscheidungen trifft.

Die Schritte der bewussten und reichlichen Untersuchung des Erfolgs

  1. Uberprüfen der Ziele : Das Erfolgsbad beginnt mit der Uberprüfung der Ziele  und Erfolgskriterien. Diese Ziele müssen offenbar bezeichnet werden.
  2. Bewertung der Leistung: Die Strategien und Prozesse, die für den Erfolg verwendet sind, müssen detalliert untersucht werden. Es muss festgesstellt werden, welche Schritte nützlich waren,welche nicht.
  3. Datenanalyse: Erfolgsbad muss die Analyse der Leisitungsdaten beinhalten. Diese Daten helfen der Organisation, sodass versteht wird, was nützlich war und was noch zu verbessern ist.
  4. Meinungen der Teilnehmer: Die Meinungen der Mitarbeiter und anderer zustaendiger  Personen müssen gesammelt werden. Diese Rückmeldung hilft der Organisation bei der Festlegung ihrer toten Winkel, sowie der Verbesserungsgelegenheiten dazu.
  5. Aktionsplanerzeugung: Erstellen Sie Aktionsplaene bezüglich den Ergebnissen des Erfolgsbads. Diese Plaene müssen die Massnahmen beinhalten, die ermöglichen, dass die Organisation an ihre strategische Ziele besser erreicht.

Waehrend des Erfolgsbads, den Erfolg bewusst und reichlich zu untersuchen hilft den Organisationen, sodass sie neben den Misserfolge gleichzeitig auch die Ursachen hinter den Erfolgen verstehen.  Dieses Prozess schafft Lernengelegenheiten, vermindert die Fehler und erhöht die Motivation. Den Erfolg bewusst zu untersuchen besorgt, dass die Organisationen in dem Weg zu nachhaltbaren Erfolg staerkere Schritte machen.

C) ENTLEEREN SIE IHREN KOPF

Mentale Klarheit und Fokussieren sind kritische Faktoren für den Erfolg des Erfolgsbads. Hier sind einige Hinweise wie wir weahrend des Erfolgsbads unsere Köpfe entleeren können:

1. Meditation und Atemübungen : Meditation ist eine grosse Waffe, um mentale Ruhe zu kriegen. Bevor dem Erfolgsbad können Sie für einige Minuten Meditation machen um Ihren Geist zu beruhigen und von vorhandenen Gedanken befreit zu werden. Tiefe Atmen und Atemübungen können zur Beruhigung des Geists behillflich sein.

2. Erregen Sie Ihre Aufmerksamkeit: Waehrend des Erfolgsbads minimieren Sie die Faktoren, die Ihre Aufmerksamkeit stören könnten. Machen Sie Ihr Telefongeraet zu, vereinfachen Sie Ihren Arbeitsgebiet und versuchen Sie die unnötigen Geraeusche zu verhindern. Dies macht Ihr Geist erheblich mehr fokussiert.

3. Schreiben der taeglichen Gedanken: Ein effektiver Weg der Entleerung des Kopfs ist die taeglichen Gedaken zu schreiben. Bevor dem Erfolgsbad können Sie von den Gedanken befreit werden, die Ihren Kopf beschaeftigen, indem Sie sie notieren. Um diese nacher zu handeln, können sie ein Notizenheft oder ein Tagesbuch benutzen.

4. Ein schnelles Wandern oder Ausubung: Physikalische Aktivitaet kann den Geist beruhigen und den Stress vermindern. Bevor dem Erfolgsbad ein schnelles Wandern oder eine kurze Ausübung ist ein effektiver Weg für Erfrischung des Geists.

5. Auf Achtung fokussierende Techniken: Um Ihre Aufmerksamkeit besser zu fokussieren, können Sie bei dem Erfolgsbad die Bewusstseintechniken verwenden. Diese Techniken fördern zum Bewusstsein des vorhandenen Moments und so können sie den Geist beruhigen.

6. Eine einzige Pflicht zu machen: Vermeiden Sie mehrere Pflichte gleichzeitig durchzuführen. Beim Erfolgsbad auf eine einzige Pflicht zu fokussieren kann Ihnen helfen, sodass Sie Ihren Geist entleeren. Bevor andere Arbeiten zu fertigen, fokussieren Sie auf Erfolgsbad.

Erfolgsbad ist das Prozess, in dem die Organisation das Erreichen an ihre Ziele und strategische Verbesserungen durchführt. Aber für die Effektivtaet dieses Prozesses sind mentale Klarheit und Fokussiereung nötig. Oben genannte Hinweise können durch Kopfentleerung helfen, sodass das Erfolgsbad mehr effektiv und effizient gemacht wird. Den Geist zu beruhigen ist ein wichtiger Schritt in dem Weg zum Erfolg.

D) ATMEN SIE TIEF

Die Punkte, die für zukünftige Erfolge ein Vorbild sein könnten festzusetzen ist für personale und berufstaetige Entwicklung wichtig. Hier sind die Schritte, die uns bei der Festsetzung dieser Punkte helfen können:

  1. Verstehen Sie Ihre Eigene Werte und Interresen: Der erste Schritt ist das Verstehen ihrer eigenen Werte und Interessen. Welche Themen gibt es, in denen Sie für andere Leute ein Vorbild sein wollen? Welche nehmen Sie wichtig an? Es kann Ihnen besser motivieren, auf die kompatibelen Bereiche mit Ihren eigenen Werten zu fokussieren.
  2. Kennenlernen Ihre Begabungen und Qualitaeten, die andere beeinflussen: Welche Begabungen und Qualitaeten machen Sie als “speziell”? Welche Bereiche gibt es wo sie gut sind, sowie andere inspirieren können? Diese Begabungen zu kennen kann bei der Festlegung der Punkte behilflich sein, wo Sie ein Vorbild sein können, 
  3. Uberprüfen Sie Ihre vergangenen Erfolge: Uberprüfen Sie die Erfolge, die Sie vorher gekriegt haben. Welche Erfolge haben Sie stolz gemacht und andere inspiriert? Diese Erfolge können bei der Festlegung der zukünftigen Punkte, wo Sie ein Vorbild sein könnten, ein Führer sein.
  4. Untersuchen Sie die Personen, für die Sie ein Mentor oder Vorbild sein wollen: Denken Sie an Ihre Mentoren oder Vorbilder. Untersuchen Sie, was diese Personen geschafft haben und wie sie für andere ein Vorbild gewesen sind.. Dies kann Ihnen inspirieren, um Sie ein aehnliche Rolle zu spielen.
  5. Beobachten Sie gemeinschaftliche Bedürfnisse und Probleme: Beobachten Sie gemeinschaftliche Bedürfnisse und Probleme achtungsvoll. Sie können die Punkte bestimmen, die für diese Probleme einige Lösungen erzugen, sowie für die Gemeinschaft eine positive Aenderung schaffen können.
  6. Sehen Sie Ihre eigene Ziele nach: Sehen Sie Ihre eigene Ziele nach. Welche Ihrer Ziele beinhalten nicht nur Ihre persönliche Erfolge, sondern auch die Erfolge, die für andere ein Vorbild sein können? Bestimmen Sie die Punkte, woran Sie ein Vorbild sein könnten, indem Sie diese Ziele berücksichtgen.
  7. Kriegen Sie Rückmeldung: Kriegen Sie Rückmeldungen von den Personen in Ihrer Naehe. Fragen Sie, was Sie ein wichtiges Vorbild machen könnte oder welche von Ihren Haltungen andere inspirieren könnten. Ein aeusserliches Perspektiv kann Ihnen bei der Festlegung helfen, wo Sie ein Vorbild sein können.

Bestimmung der Punkte mit Tieffatmen, die für neue Erfolge inspiriert sein könnten, kann neben Ihrer eigenen persönlichen Entwicklung, auch besorgen, dass Sie andere inspirieren. Das Verstehen Ihrer eigenen Werte, Begabungen und Interessen ist der erste Schritt für Bestimmung  dieser Punkte. Diese Punkte zu entdecken, kann zu einem Vorbild mit grösseren Zweck führen

E) VERBRINGEN SIE MEHR ZEIT

Der Erfolg ist das Ergebniss, das viele Personen und Organisationen abzielen. Aber der Erfolg ist nicht nur mit Erreichen an ein Ziel begrenzt, es ist auch wichtig gleichzeitig diesen Erfolg weiterzuführen. Die Erfolge nachhaltbar zu machen ist en krititischer Schritt beim Erreichen an langfristige Ziele. Der Erfolg kann als die Realisierung eines Ziels, Beenden eine Projekts oder Kriegen eines persönlichen Erfolg bezeichnet werden.Aber ein realer Erfolg ist nur der Anfang dazu. Wenn Sie an Ein Ziel erreicht haben, faengt eine neue Reise an, um diesen Erfolg weiterzuführen und in der Zukunft grössere Erfolge zu kriegen.

Nachhaltbarer Erfolg ist Umwandlungsprozess der gekriegten Erfolge zum langfristiegen Erfolg. Es fokussiert auf mehrere Erfolge, indem sie  als Grund benutzt werden, statt den Erfolg als eine einmalige Tatsache denkt. Nachhaltbarer Erfolg abzielt die langfristige Leistungserhöhung einer Organisation, eines Persons oder eines Projekts. Um die Erfolge weiterzuführen,  ist es wichtig das Lernen und die Entwicklung weiterzuführen. Neue Begabungen zu lernen ist kritisch für die Anpassung an die Marktaenederungen und Uberschreitung des Konkurrenz. Nachhaltbarer Ergfolg ist das Ergebniss eines strategischen Plans. Die Festsetzung  langfristiger Ziele ist für die Nachhaltbarkeit Ihrer Organisation oder Projekt wichtig. Ihre Werte und ethische Kriterien müssen die Basis des nachhaltbaren Erfolgs darstellen. Diese Werte zu bewahren, versichert Ihr langfristiger Erfolg.

Um den Erfolg weiterzuführen ist staendige Verbesserung wichtig, Sie könen Ihren Erfolg erhöhen, indem Sie auf die Rückmeldungen beachten, sowie die Prozesse optimieren. Die Anpassungsfaehigkeit an veraenderlichen Bedingungen ist für die Erfolgsweiterführung nötig. Die veraenderlichen Maerkte, technologische Entwicklungen und Konkurrenz benötigen, dass die Organisationen eine Anpassungsfaehigkeit zeigen. Die Erfolge nur als Erreichen an eigenes Ziel zu sehen, ist eine begrenztes Perspektiv. Ein wahrer Erfolg ist betreffend diese Ziele nachhaltbar zu machen, sowie der Förderung zu langfristige Ziele. Der nachhaltbare Erfolg benötigt das Lernen, Planung, Bewahrung der Werte, staendige Verbesserung, Adaptation und Flexibilitaet. Sie können in Ihrer Reise zum nachhaltbaren Erfolg mehr Zeit verbringen, indem Sie auf diese Punkte beachten. Sie können auch diese Erfolge in die Zukunft tragen und für andere ein Vorbild sein.

Bleiben Sie Sich mit Liebe, bis zum naechsten Schritt Ich wollte an diesem speziellen Tag etwas besonderes schreiben. Frohes 100. Jahr unserer Republik in der Folge von ATATÜRK.

Pflege die Kraft

#HOSHINKANRI, ist eine der japanischen Leitungsphilosophie- und Strategieplanungsmethoden.  Basiszweck von HOSHINKANRI  ist die innere Kraft einer Organisation in Bewegung zu setzen, sowie die Perfektion ausrichten, indem das Potential der Organisation frei wird. Diese Methode hilft den Organisationen beim Erreichen an ihre strategische Ziele, sowie sie leistet den Mitarbeitern den Beitrag zu ihren persönlichen und beruflichen Entwicklungen. Das Motto “ Pflege deine innere Kraft, macht dein Potential frei” bezeichnet das Wesen von HOSHINKANRI und ist der vierte Schritt, den ich entwickelt habe um es durchzuführen.

Strategisches Management ist die Basis des Erolgs irgendeiner Organisation. Organisationen machen strategische Plaene an ihre Ziele zu erreichen und bemühen sie sich um diese Plaenee durchzuführen. Aber ein erfolgreiches strategisches Management ist nicht nur ein Plan, das auf den Papieren ausführlich geschrieben ist, sondern es ist auch stark abhaengig mit der Faehigkeit für Bewegungsetzen der inneren Kraft und auch Freigeben des Potentials der Organisation. In diesem Punkt kommt HOSHINKANRI  in Frage.

Wörtlich kann man HOSHINKANRI als “Zielmanagement” übersetzen; es ist ein System, das  zweck der  Hilfe für die Organisationen zum Erreichen an ihre strategische Ziele entworfen ist. Aber es ist nicht nur für die Erzeugung der Arbeitsplaene, sondern es setzt das innere Potential der Organisationen in Bewegung, sowie fördert den Telnahme aller Mitarbeiter in jedem Niveau.  HOSHINKANRI’s Basisphilosphie kommt aus dem Prinzip “Pflege deine innere Kraft, macht dein Potential frei” her.

Es hilft den Organisationen bei Bestimmung der stratetgischen Ziele für die Bezeichnung, Entwicklung und  Bewegungsetzen ihrer inneren Kraft. In diesem Punkt ist es wichtig das innere Potential in jedem Mitarbeiter zu pflegen. Innere Kraft beinhaltet Kenntnisse, Erfahrung, Faehigkeit und Motivation der Mitarbeiter. HOSHINKANRI bietet ein Rahmen an, um die innere Kraefte frei zu machen und sie zu leiten. Die Mitarbeiter verstehen die strategischen Ziele der Organisation und haben die Gelegenheit den Beitrag zum Erreichen an diese Ziele zu leiten. Dies ermöglicht, dass die Mitarbeiter aller Niveau mehr Bindung an ihre Arbeit zeigen.

HOSHINKANRI hilft den Organisationen beim Freigeben ihrer Potentiale. Dies ist nicht begrenzt, dass nur Personen ihre Potentiale freigeben, sondern es zielt auch ab, in der ganzen Organisation eine Synergie zu schaffen. HOSHINKANRI gibt zu allen İdeen und Vorschlaege der Mitarbeiter aller Niveau den Wert Dies bringt verschiedene Betrachtungsaspekte der Organisation zusammen und fördert kreative Lösungen.Wenn das Potential freigegeben ist, kann die Organisation schneller lernen, sowie an den Aenderungen schneller adoptieren und so bessere Ergebnisse kriegen.

HOSHINKANRI hilft den Organisationen beim Erreichen an strategischen Ziele und gleichzeitig bietet es die Gelegenheit an, innere Kraefte zu pflegen und die Potentiale frei zu lassen. Dieser Ansatz ermöglicht, dass die Organisationen den Erfolg nicht nur mit ausserlichen Faktoren, sondern auch mit innerlichen Krafte haben.  Das Motto “Pflege deine innere Kraft, macht dein Potential frei” fördert das Teilnehmen jedes Mitarbeiters und so hilft es, dass ein staendiges Lernen- und Entwicklungskultur erstellt wird. Die Organisationen können mehr wettbewerbsfaehig, effektiv und nachhaltig sein, indem sie diese Prinzipien mit HOSHINKANRI verfolgen. Es ist so aehnlich wie Ernaehrung.

  1. Bewusste Pflege

Unsere innere Kraft bewusst zu pflegen ist wichtig, um auf unsere Firmenentwicklung zu fokussieren und die innere Ressource am besten zu verwenden. Hier sind einige Schritte dazu:

  1. Kennenlernen Sie Ihre Firma: Um Ihre innere Kraft zu pflegen, müssen Sie zuerst Ihre Firma kennenlernen. Sie können bestimmen in welchen Bereichen Sie kraeftig sind und was zu entwickeln sind, indem Sie Ihre Faehigkeiten,Werte, Interresen und schwache Punkte verstehen.
  2. Legen Sie ein Zweck fest: Für Ihre Firma reale und inspirative Zwecke zu bestimmen hilft Ihnen, sodass Sie Ihre innere Kraft in Bewegung setzen. Diese Zwecke können in den Bereichen von einfacher Transformation, Entwicklung, Beziehungen oder woanders sein. Ihre Zwecke müssen Ihnen Motivation geben.
  3. Seien Sie offen zum Lernen: Um İhre Firma zu entwicklen, seien Sie staendig offen zum Lernen. Neue Kenntnisse und Begabungen zu lernen, wie Pure-Strategie, erhöht Ihre innere Kraft. Sie können dafür Bücher lesen, zu den Kursen gehen oder Coaching bekommen.
  4. Entwickeln Sie “Positiv-Denken” Gewohnheit : Positives Denken ist eine der wichtigsten Methoden um Ihre innere Kraft zu erhöhen. Glauben Sie an Ihre Firma, Mitarbeitern, und Team; fokussieren Sie auf positive Ziele und tauschen Sie die negativen mit positiven Denken.
  5. Beachten Sie an Beziehungen zwischen Personen: Soziale Unterstützung ist ein wichtiger Teil der Erhöhung Ihrer inneren Kraft. Die Familien der Mitarbeiter können Sie und Ihr Team in den schwierigen Zeiten unterstützen, sowie Motivation geben.
  6. Haben Sie keine Angst den Risiko einzugehen: Waehrend Sie Ihre innere Kraft pflegen, seien Sie offen zu neuen Erfahrungen und Gelegenheiten. Risiko einzugehen kann Ihnen helfen, sodass Sie neue Begabungen entwickeln, sowie Selbstvertrauen erhöhen.
  7. Passen Sie sich gut auf: Auf Ihre Firma gut aufzupassen ist ein Grundschritt für die Pflege Ihrer inneren Kraft. Schlafen Sie ausreichend, ernaehern Sie sich gesundlich und steuern Sie den Stress.
  8. Setzen Sie Ziele fest und beobachten Sie den Fortschritt: Ziele festzusetzen und die Prozessen zum Erreichen an diese zu beobachten ist für die Pflege Ihrer inneren Kraft wichtig. Jemehr Ziele erreicht werden, desto wird der Erfolgssinn grösser.

Die Pflege Ihrer inneren Kraft benötigt staendige Bemühung. Sie können auf Ihre persönliche Entwicklung fokussieren und Ihr Potential zum höchsten Punkt bringen, indem Sie diese Schritte verfolgen. Innere Kraft ist eine grosse Ressource in jeder Firma und Sie können eine mehr befriedigende und erfolgreiche Firma sein, indem Sie diese Ressourcen effektiv verwenden.

  • TEILEN SIE ZU PORTIONEN UNTER

Die innere Kraft der Firma zu pflegen und den Erfolg in kleinen Portionen zu unterteilen, sowie zu diversifizieren, können die Motivation der Mitarbeiter erhöhen und so helfen sie auch der Organisation, sodass  sie mehr effektiv und erfolgreich wird. Hier sind einige Schritte, die Sie zum Realisieren dieser Zwecks verfolgen können:

  1. Definieren Sie die Erfolge : Sie müssen zuerst klar definieren in welchen Bereichen die Firma erfolgreich ist und was überhaupt diese Erfolge sind. Messen Sie die Erfolge bezüglich Nummer, Projekte oder Leistungsmerkmale.
  2. Setzen Sie kleine Milensteine fest: Unterteilen Sie die grossen Erfolge in kleinen Schritte und nehmen Sie jedes als ein Milenstein an z.B. ein Projekt zu beenden, ein neuer Kunde zu bekommen oder ein neues Produkt zum Markt zu bieten.
  3. Machen Sie die Erfolge sichtbar: Die Erfolge sichtbar zu machen kann die Motivation der Mitarbeiter erhöhen. Sie können sie auf einer Wand oder duch eine Praesentation weitergegeben z.B Sie können eine Erfolgswand erzeugen und alle Erfolge darauf sichtbar simulieren.
  4. Preis- und Kennenlernenprogramme: Für kleine Erfolge bestimmen Sie die Preis- und Kennenlernenprogramme. Die Preise können finanzielle Förderungen, Urlaubstagen in den speziellen Daten oder speziell vorbereitete Zertifikaten sein. Dies fördert den Mitarbeitern mehrere Bemühung zu leisten.
  5. Erfolge weitergeben: Geben Sie die Erfolge zum ganzen Team oder Organisation weiter. Dies ermöglicht, dass auch die andere Leute dafür stolz werden und so erhöht sich Teamgeist.
  6. Diversifizieren: Bezüglich den Erfolgen, fokussieren Sie sich nicht nur auf  Arbeitsergebnisse; Sie können sie in verschiedenen Bereiche diversifizieren, wie persönliche Entwicklungserfolge der Mitarbeiter, Teamarbeiten oder Prozessenverbesserungen.
  7. Machen Sie öfter Aktualisierungen: Besorgen Sie, dass die Mitarbeiter immer auf neue Ziele sich fokussieren, indem Sie die Erfolge oft aktualisieren. Dies hilft, sodass die die Motivation nachhaltig wird.
  8. Besorgen Sie Rückmeldung: Nachdem Sie die Erfolge offensichtlich mitgeteilt haben, erklaeren Sie den Mitarbeitern warum diese Erfolge wichtig sind und wie sie den Beitrag geleistt haben. Dies ermöglicht, dass die Mitarbeiter mehrere Bindung fühlen.
  9. Feiern Sie die Erfolge : Motivieren Sie die Mitarbeiter, indem Sie alle Erfolge feiern. Sie können verschiedene Methoden, wie ein kleines Feiern, Kuchen, eine spezielle Aktivitaet oder Bedankennote verwenden.
  10. Zuordnung an strategische Ziele: Ermöglichen Sie den Mitarbeitern besser zu vestehen, wie sie dazu Beitrag geleistet haben, indem Sie die Erfolge an die strategischen Ziele der Organisation zuordnen. Dies hilft, dass jeder Mitarbeiter seinen eigenen Beitrag bei dem Erfolg der Firma besser sieht.

Sie können die innere Kraft der Firma erhöhen, sowie besorgen, dass die Mitarbeiter mehrere Bindung und Motivation fühlen, indem Sie die Erfolge zu kleinen Portionen unterteilen. Dieser Ansatz kann eine effektive Methode zur Erhöhung des Erfolgs Ihrer Firma und Förderung zur besseren Leistung von Ihren Mitarbeitern sein.

  • BERUHIGEN SIE SICH

Verhinderung der Erfolgsrauschheit von der Firma ist sehr wichtig, um die langfristiger Erfolg fort zu setzen. Hier sind einige Strategien, die Sie zur Verhinderung solcher Situation vefolgen können :

  1. Erstellen Sie ein staendiges Verbesserungskultur : Ein Erfolg ist keine Garantie eines nachkommenden Erfolgs. Erstellen Sie ein Kultur für Ihre Firma, das nicht nur auf die aktuellen Erfolge sich fokussiert, sondern wie sie sich staendig entwickeln kann.  Machen Sie Studien um die Arbeitsproesse und Produkte staendig zu verbessern.
  2. Niedriger Widerstand gegen Aenderung: Eine erfolgreiche Organisation muss zu den  Aenderungen offen sein. Besorgen Sie schnelle Anpassung zu den Aenderungen der Organisation, statt des Widerstands dagegen. Geben Sie Wert zu neuen İdeen und Ansaetzen
  3. Bemütigen Sie die Nachdenkenführerschaft: Geben Sie Ihren Mitarbeitern die Gelegenheit für Weitergabe ihrer Ideen, sowie für Neuigkeitsrealisierung. Sie können besorgen, dass Ihre Organisation innovativ und konkurrenzfaehig wird, indem Sie die  Nachdenkenführerschaft fördern.
  4. Machen Sie Entscheidungen bezüglich den Daten: Machen sie Entscheidungen bezüglich den Daten, um die Erfolge und Misserfolge objektiv zu bewerten. Ansatz bezüglich den Daten hilft Ihrer Organisation staendig sich zu verbessern.
  5. Beobahcten Sie den Wettbewerb nah: Verfolgen Sie staendig die Gegnerfirmen und Sektorentrends. Dies hilft, sodass Ihre Organisation ihre Konkurrenzfaehigkeit bewaehrt und entwickelt.
  6. Benutzen Sie Strategien zur Diversiffizierung: Um Erfolgsrauschheit zu verhindern, diversiffizieren Sie Ihre Arbeitsmodel und Einkommenressourcen.Versuchen Sie in verschiedenen Bereichen erfolgreich zu sein, statt eines Erfolgs bezüglich einem einzigen Produkt oder Service.
  7. Erfüllen Sie Prinizipien des Risikomanagements: Schaetzen Sie mögliche Krisen und Probleme schon vorher und seien Sie dazu vorbereitet, indem Sie Risikomangament-Strategien benutzen. Dies ist für einen staendigen Erfolg wichtig.
  8. Besorgen Sie staendige Ausbildung und Entwicklung:  Fördern Sie Ihren Mitarbeitern staendig zur Ausbildung und persönlichen Entwicklung. Dies kann den Erfolg Ihrer Organisation sowie von den Mitarbeitern erhöhen.
  9. Machen Sie weiter anderen Beitrag zu leisten Machen Sie weiter den Beitrag zu den sozialen Projekten oder Gemeinschaftservices zuleisten. Dies kann Ihrer Organisation helfen, sodass sie eine positive Reputation  in der Gemeinschaft fortsetzen.
  10. Fördern Sie die Erfolge aber seien Sie ausgeglichen: Es ist wichtig die Erfolge zu kennenlernen und sie feiern, aber vergessen Sie nicht, dass sie nur Meilensteine sind. Jeder Erfolg ist ein neuer Beginnpunkt und muss Ihnen erinnern lassen, dass Ihre Firma sich vergroessern und entwickeln muss.

Verhinderung der Erfolgsrauschheit besorgt, dass Ihre Firma für die langfristige Nachhaltigkeit  und Konkurrenzfaehigkeit vorbereitet ist. Geben Sie Wert zu Ihren Erfolgen, aber vergessen Sie nicht, dass die Erfolge eine impulsive Kraft für Ihre Firma zur Vergrösserung und Entwicklung ist.

  • KONTROLLIEREN UND VERBREITEN SIE

Sie können diese Schritte verwenden, um die innere Kraft der Firma zu pflegen und die Prozesse zu kontrollieren. Dieser Ansatz kann bei der Verbesserung des Firmenbetrieb behilflich sein und so die innere Kraft erhöhen:

  1. Untersuchung von den Prozessen: Der erste Schritt ist idie Untersuchung der vorhandenen Prozessse Ihrer Firma und Arbeitsablaeufe. Detalliertes Verstehen Ihrer Prozesse hilft zur Bestimmung der Entwicklungsgelegenheiten.
  2. Bestimmung der Schlüsselmerkmale der Leistung (KPI): Setzen Sie KPI’s fest um den Erfolg jedes Prozesses zu messen. KPI helfen Ihnen, sodass sie bewerten können, wie die Prosezze effektiv und produktiv sind.
  3. Erstellung von dem Verbesserungsteam: Für die Prozessenverbesserung erstellen Sie ein Team oder Projektenteam. Dieses Team ist bei der Kontrolle und Entwicklung von den Prozessen verantwortlich. Das Team kann die Mitglieder aus verschiedener Abteilungen beinhalten.
  4. Erstellung von Prozessenplaene : Machen Sie die Prozesse sichtbar, indem Sie dafür Plaene erstellen. Diese Plaene zeigen die Prozessablaeufe, die Schritte und die Interaktionen deutlich.
  5. Prozessenstandartisierung: Das Verbesserungsteam muss Arbeitsablaeufe und Verfahren entwickeln, die ermöglichen, dass die Prozesse in einem bestimmten Standart durchgeführt werden. Diese Standarten sind bei der Konsistenz- und Qualitaetsbesorgung der Prozessen behilflich.
  6. Ausbildung und Bewusstseinerstellung: Lehren Sie den Mitarbeitern die neuen Prozessenstandarten und Entwicklungen. Erklaren Sie ihnen die Wichtigkeit der Prozesse und wie sie noch besser durhgeführt werden können.
  7. Beobachtung und Messung: Beobachten und messen Sie staendig die festgesetzten KPI’s. Dies hilft Ihnen, sodass Sie die Leistung der Prozesse verstehen, sowie die Entwicklungen beobachten können.
  8. Proaktive Problemlösung: Erstellen Sie ein System für dringende proaktive Probemlösung, sobald wenn bei den Prozessen einige Probleme und Ablenkungen entdeckt werden.
  9. Probieren und Verbesserungen : Führen Sie die Entwicklungen in den Prozessen durch und beobachten Sie die Ergebnisse. Nacher wiederholen Sie dieses Kreislauf, um die Prozesse staendig zu verbesseren.
  10. Verbreitung der guten Durchführungen : Verbreiten Sie die verbesserten Prozesse und die besten Durhführungen. Organisieren Sie Ausbildungen sowie İnformationweitergabe um den anderen Abteilungen und Arbeitseinheiten diese Verbeserungen zu erklaren.
  11. Fördern Sie das staendige Verbesserungskultur: Erzeugen Sie ein Organisationskultur, das das staendige Verbesserungskultur in der Arbeit unterstützt. Besorgen Sie, dass die Arbeiter nachdenken wie sie staendig die Prozesse und Arbeitsablaeufe entwickeln können.
  12. Technologische Unterstützung : Verwenden Sie angenehmes Software, sowie technologische Gaerete für die Unterstützung der Prozessenverbesserung und  -kontrol. Automatisierung oder Software für Arbeitsprozessenmanagement können bei der effektiveren Verwaltung von den Prozessen behilflich sein.

Prozessenkontrol und –entwicklung spielt bei der Erhöhung der inneren Kraft der Firma eine kritische Rolle. Staendige Verbesserung kann besorgen, dass Ihre Organisation mehr konkurrenzfaehig und produktiv wird; und dies bringt noch grössere Erfolge mit.

Wenn Sie die innere Kraft der Firma ordentlich und erfolgreich pflegen, werden die Mitarbeieter mehr motiviert; die Mitarbeit erhöht sich, die Kundenservicequalitaet wird grösser, bessere Leistung und Produktivitate werden bekommt, Konkurrenzfaehigkeit wird höher, Zusammenarbeits- und Investitionsgelegenheiten vermehren sich, eine positive Reputation wird dargestellt und die Nahhaltigkeit der Firma verstaerkt sich. Dies unterstützt den langfristigen Erfolg und die Vergrösserung der Firma und fördert die effektive Benutzung der inneren Kraft.

“Verinnerlichen Sie die Erfolge, Gestalten Sie die Zukunft!”

GÜVENİLİRLİK İÇİNDE MTBF ROLÜ

İlk yazımda sizlere; #Güvenilirlik , #Reliability kavramını mühendislik ve fiziksel sistemler bağlamında detaylı bir şekilde açıklamaya çalıştım. Güvenilirlik, bir sistemin, ekipmanın veya hizmetin belirli koşullar altında ne kadar süreyle başarılı bir şekilde çalışma olasılığı olarak tanımlanmıştır. Bu bağlamda, güvenilirliği ölçmek için kullanılan kriterlerin hesaplanabilir, objektif ve test edilebilir olması gerektiğini asla unutmayın.

Ayrıca, güvenilirlik analizinin amacının, olumsuz olayların ortaya çıkma riskini değerlendirmek ve yönetmek için stratejiler önermek olduğunu unutmamalıyız. Reliability bilmeden doğru ve isabetli #HOSHINKANRI yapmak neredeyse imkansızdır. Bu, mühendislerin titizlikle çalışmalarını gerektiren bir konsepttir, çünkü bir hatanın bile sistemi başarısız kılabilme potansiyeli söz konusudur. Bugün biraz daha Güvenilirlik teorisi üzerinde durduktan sonra adım adım ilerleyeceğiz.

Güvenilirlik teorisi, olasılık teorisini kullanarak bileşenlerin, bileşen sistemlerin, ürün yada hizmetlerin ömürlerindeki belirsizliğin ölçülmesi ile ilgilidir. Aradığımız cevapları bulmamızı kolaylaştırır. Örneğin ;

  • Optimum bir ürün tasarımı yapmak
  • Arzu edilen test sonuçlarını yakalamak
  • Ürünün, hizmetin gerçek değerini bulması
  • Bakım planlarının, modellemelerinin oluşturulması.
  • Geri Dönüşüm teorisinin ve yedek parça planlarının yapılması

Çok ilginç bir karışımdır aslında “güvenilirlik”, olasılık, istatistik ve yapılan işin karışımıdır. Size bugünü verir. Çok sayıda bileşenden oluşan sistemlerin güvenilirliği oldukça ilgi çekicidir. Bir sistemin ömrünü, sistemin bileşenlerinin ömrü, sistemin yapısı ve tamir sürecinin olasılığı belirler. Bu yazıda size hesaplarda kullanacağımız ilk veriden bahsedeceğim. Güvenilirlik faktörlerinden ilki Mean Time Before Failure (MTBF), Arızalar arasındaki ortalama süredir.

MTBF, bir sistem, ürün veya sürecin belirli bir süre içinde ortalama olarak arızalanma süresini temsil eden bir güvenilirlik ölçüsüdür. Bu metrik, bir sistem veya bileşenin ne kadar süreyle kesintisiz bir şekilde çalışabileceğini tahmin etmek için kullanılır. MTBF, sistemin genellikle rastgele arızalarla karşılaştığı durumları yansıtarak, belirli bir süre zarfında meydana gelen ortalama arıza sayısını ifade eder.

MTBF’nin hesaplanması, bir sistemin belirli bir süre içinde kaç kez arızalandığını ve toplam çalışma süresini içerir. Bu süreç, mühendislik tasarımında ve süreç yönetiminde önemli bir rol oynar. MTBF’nin yüksek olması, bir sistem veya ürünün daha güvenilir olduğunu gösterir, çünkü arızalar arasındaki süre uzundur ve kullanıcılar için daha az kesinti yaşanır.

MTBF aynı zamanda ürün veya sistemlerin bakım planlamasında da kullanılır. Düşük MTBF’ye sahip bir sistem, daha sık bakım gerektirebilir ve bu da işletme maliyetlerini artırabilir. Özellikle kritik uygulamalarda, yüksek MTBF’ye sahip olmak, sürekli çalışma ve güvenilirlik gereksinimlerini karşılamak için kritiktir.

Ancak, MTBF’nin sınırlamaları da vardır. Örneğin, bu metrik, sistemlerin kullanım koşulları veya dış etkenler gibi çeşitli faktörleri dikkate almaz. Ayrıca, sistemlerin yaşlanmasıyla birlikte arıza olasılıkları artabilir ve bu durum MTBF’nin geçerliliğini azaltabilir. Bu nedenle, MTBF’nin yanı sıra diğer güvenilirlik ölçütlerine de dikkat edilmelidir.

Sonuç olarak, MTBF, mühendislik ve endüstri alanlarında kullanılan önemli bir güvenilirlik metriğidir. Bu metrik, sistem ve ürünlerin performansını değerlendirmek, bakım planlamak ve kullanıcıya kesintisiz bir deneyim sunmak için kritik bir rol oynar. Reliability, Güvenilirlik ilk olarak tüm kalite ve yönetim sistemlerinin çıkış noktası olan havacılık sektöründen tüm dünyaya yayılmıştır. Özellikle, MTBF Amerikan Federal Havacılık Dairesi olan FAA (Federal Aviation Administration) güvenlik standartı olarak kullanılmaktadır.

Havacılık sektöründe, uçakların güvenilir bir şekilde çalışması ve seyahat edenlerin güvenliği açısından MTBF (Mean Time Between Failures) kritik bir öneme sahiptir. Özellikle uçak motorları gibi kritik sistemlerde MTBF’nin yüksek olması, arızaların en aza indirilmesi ve uçuş sırasında meydana gelebilecek kesintilerin önlenmesi için hayati öneme sahiptir.

Bir uçak motorunun MTBF’sini değerlendirmek için, motorun belirli bir süre zarfında meydana gelen arızaların sayısı ve bu arızalar arasındaki ortalama süre dikkate alınır. Örneğin, bir uçak motorunun 10.000 saatlik bir MTBF’si varsa, bu, ortalama olarak motorun 10.000 saatlik bir süre zarfında bir arıza yapacağı anlamına gelir.

Havacılık mühendisleri, uçak motorlarının MTBF’sini yüksek tutmak için sürekli olarak tasarım iyileştirmeleri yaparlar. Bu, daha dayanıklı malzemelerin kullanılması, daha hassas üretim süreçleri ve daha etkili bakım stratejilerini içerebilir. Ayrıca, uçuş verileri analizi ve arıza modları ve etkileri analizi gibi yöntemler kullanılarak potansiyel arıza nedenleri belirlenir ve bunların önlenmesi için önlemler alınır.

Örneğin, bir hava yolu şirketi, filosundaki uçak motorlarının MTBF’sini izleyerek, bakım planlamasını optimize edebilir. Bu, planlı bakım aralıklarını belirleyerek uçakların daha az zaman kaybetmesini ve müşterilere kesintisiz hizmet sunulmasını sağlar. Ayrıca, bu veriler, motor üreticilerine geri bildirim sağlayarak gelecekteki tasarım iyileştirmeleri için yol gösterici olabilir.

Havacılık sektöründeki MTBF çalışmaları, güvenli ve güvenilir uçuş operasyonları sağlamak amacıyla sürekli olarak geliştirilmekte olan kapsamlı bir süreçtir. Bu çabalar, havacılık endüstrisinde güvenilirlik standartlarının yüksek olmasına ve seyahat edenlerin güvenliği için gerekli önlemlerin alınmasına katkıda bulunmaktadır.

Gelin bir de hesaplanmasına bakalım:

MTBF (Mean Time Between Failures) hesaplamak karmaşık bir süreçtir ve spesifik olarak uçak motorları, aviyonik sistemler veya diğer havacılık bileşenleri gibi alt sistemlere odaklanabilir. Ancak, genel olarak, MTBF’nin hesaplanması için aşağıdaki genel formül kullanılır:

MTBF = {Toplam Çalışma Süresi}/{Toplam Arıza Sayısı}​

Bu formülde, “Toplam Çalışma Süresi” belirli bir süre boyunca sistemin çalıştığı toplam süreyi temsil eder ve “Toplam Arıza Sayısı” o süre zarfında meydana gelen toplam arıza sayısını ifade eder.

Havacılık sektöründe MTBF’nin belirlenmesi şu adımları içerebilir:

  1. Çalışma Süresi Belirleme:
    • Belirli bir uçak parçasının veya sistemini çalıştığı toplam süreyi belirlemek için uçuş verileri ve bakım kayıtları gözden geçirilir.
  2. Arıza Sayısını Belirleme:
    • Bu süre zarfında meydana gelen arızaların sayısını belirlemek için bakım kayıtları ve uçuş verileri kullanılır.
  3. MTBF Hesaplama:
    • Yukarıdaki formülü kullanarak MTBF hesaplanır.

Havacılık sektöründe MTBF’nin “ne kadar olmalı” sorusu, özellikle bileşenlerin kritikliği, kullanım koşulları ve güvenlik gereksinimleri gibi bir dizi faktöre bağlıdır. Bu nedenle, belirli bir sistem veya bileşen için kabul edilebilir MTBF seviyeleri geniş bir aralıkta olabilir.

Genel olarak, havacılık endüstrisi, güvenilirlik standartları ve yönergeleriyle uyumlu olarak çalışır. Örneğin, U.S. Federal Aviation Administration (FAA) gibi düzenleyici kurumlar, havacılık bileşenlerinin belirli güvenilirlik standartlarını karşılamasını bekler. Ancak, her uygulama özel bir durum olabilir ve bu nedenle spesifik MTBF hedefleri tasarıma, kullanım koşullarına ve kritiklik seviyesine bağlı olarak belirlenir.

En az MTBF seviyesi, genellikle güvenilirlik ve güvenlik gereksinimleri doğrultusunda belirlenir. Düşük MTBF, daha sık arızalar anlamına gelir ve bu da bakım maliyetlerini, operasyonel kesintileri ve güvenlik riskini artırabilir. Bu nedenle, havacılık sektöründe, genellikle mümkün olan en yüksek MTBF seviyelerine ulaşmak amaçlanır.

Güvenilirlik, mühendislikte, otomotivde, tekstilde ve havacılık sektöründe hayati bir rol oynar, özellikle MTBF gibi metrikler, sistemlerin sürekli ve güvenilir çalışmasını değerlendirmek için kullanılarak güvenli uçuş operasyonları için kritik bir öneme sahiptir.

RELIABILITY

Bugünden itibaren çok zor bir konuya başlayacağım. #RELIABILTY yani #Güvenlirlik olacak konumuz. Güvenilirlik, sözlük anlamına baktığınızda kredibilite çıkar karşınıza. İngilizce sözlük karşılığı, ürünün, hizmetin beklenen kalite durumu, güvenilir olabilmek için gerekeni yapmak demektir. Bir sistemin, ürünün veya sürecin belirli bir süre boyunca istikrarlı ve düşük hata oranıyla çalışma yeteneğidir. Alp Esin hocamın tanımıyla, satın aldığımız ürün yada hizmetin ödediğimiz para ile kalite oranındaki dengenin sağlanmasıdır.

Güvenilirliğin net bir anlamı vardır. Sadece sözel olarak tanımlanamaz, aynı zamanda hesaplanabilir, objektif olarak değerlendirilebilir, ölçülür, test edilebilir ve hatta bir ekipman parçasının tasarlanmasında dahi kullanılmalıdır. Basitçe ifade etmem gerekirse, güvenilirlik, bir ekipmanın operasyonda parçalanmama kapasitesidir. Eğer birden fazla bileşenden, hizmetten oluşuyorsa güvenilirlik; kullandığımız dönem boyunca işlevini yapma olasılığıdır.

Bir sistemin, ekipmanın, hizmetin güvenilirliği, belirtilen çevre koşulları altında çalışırken, sistemin amaçlanan işlevini belirli bir süre için yeterince gerçekleştirme olasılığıdır. Güvenilirlik, mühendislik ve fiziksel sistemler bağlamında olumsuz olayların ortaya çıkmasının ölçülmesi ile ilgilidir … Güvenilirlik analizi yapmanın nihai amacı, temel riskin doğası ve onu yönetmek için stratejiler önermek, üretmektir … Güvenilirlik kişiseldir.

Benim için #Güvenilirlik , çok daha basit ama bir o kadar da zor olmayan olasılıklar listesidir. Basit bir matematiktir aslında üç bilinmeyenli bir denklemin çözümüdür. İlk bilinmeyen “t” zamanıdır. ikinci bilinmeyen başarısızlık koşullu olasılıklardır. Üçüncü bilinmeyen ise …… Hadi gelin siz tahmin edin. Şu ana kadar okuduklarınızdan üçüncü bilinmeyeni siz bulun. Üçüncü bilinmeyeni ilk bulan kişi ile bugüne kadar verdiğim tüm eğitimlerin setini paylaşacağım. Bakalım kim bulabilecek.

Bu anlattıklarımdan, akla yatkın derecede çeşitli bağımsız farklı analistlerin mevcut bilgilere dayanarak farklı güvenilirlik değerlerini hesaplayabileceği anlamına gelir. Ancak tüm analistlerin tutarlı ve mantıklı bir şekilde verileri kullanması gerekir.
Olasılık hesap kurallarına dayanan bilgiler kullanılmalıdır. Bu nedenle, güvenilirlik kişisel değildir.
İki analist aynı bilgilere sahipse, sonuçları da aynı olmalıdır.

Mühendisler, doğal olarak takıntılı olmak zorundadırlar. Çünkü sistemin içerisinde sadece bir tane bile hata oluşması, başarısızlıktır. Özür kabul etmeyecek durumlar oluşabilir. Yalçın İpbüken hocanın da ifade ettiği gibi, “İLK SEFERDE DOĞRU YAP”

MACH ES SAUBER

#HOSHINKANRI, ist ein Leistungsprozess,das man zum Festsetzen der strategischen Ziele der Organisation, sowie zum Erreichen an diese Ziele verwendet. Die effektive Durchführung dieses Prozesses ermöglicht, dass die Organisation an die Ziele fokussiert und den strategischen Fortschrittkurs erfolgreich verfolgt. Die Geistreinigung und der Stressabbau ist für den HOSHINKANRI-Erfolg erheblich wichtig. Das ist der dritte Schritt, den ich für HOSHINKANRI verwende.

HOSHINKANRI ist das Prozess von der Festsetzung der wichtigsten strategischen Ziele der Organisation und von dem Erreichen an diese Ziele. Die Komplexitaet dieses Prozesses kann manchmal die Mitarbeiter ablenken. Geistreinigung und Stressabbau helfen, dass die Mitarbeiter an diese Ziele fokussiert werden. Stress und mentales Geraeusch können die Kreatvitaet und İnnovation behindern. HOSHINKANRI ermutigt, dass innovative Lösungen produziert werden, damit die Organisation mehr effektiv und produktiv wird. Es kann helfen, dass die Mitarbeier mehr kreative und innovative Ideen entwickeln.  

HOSHINKANRI-Prozess beinhaltet die Festsetzung bzw. die Lösung der Probleme, die behindern, dass die Organisation an ihre strategische Ziele erreicht. Aber mentales Kaos und Stress können behindern, dass die Probleme richtig bezeichnet und dazu effektive Lösungen produziert werden. Wenn Sie in diesem Prozess bessere Ergebnisse bekomen wollen, reinigen Sie Ihren Geist. Stress kann die Motivation und Arbeitsbefriedigung der Mitarbeiter negativ beeinflussen. HOSHINKANRI-Prozess benötigt den Beitrag der Mitarbeiter fürs Erreichen an langfristige Ziele der Organisation. Die Geistreinigung und der Stressabbau können den Mitarbeitern helfen, sodass sie besser motiviert werden, sowie sie mehr befriedigend arbeiten. HOSHINKANRI bezweckt die beste Verwendung der Ressourcen der Organisation.

Der erste Schritt dafür ist;

  1. MEDITATION ; Die Japaner sagen dafür “HANSEI”. Es dient zur Abrechnung mit dem Tag und das Problemenabbau bzw. die Fehlerreinigung von diesem Tag.

HANSEI bedeutet in japanisch, “nachdenken” oder “Selbstkritik” Es ist ein Teil der japanischen Philosophie von der Leitungs- und Qualiteatentwicklung, wie auch HOSHINKANRI und KAIZEN. HANSEI ist ein wichtiges Hilfsmittel für persönliche und organisationelle Entwicklung. HANSEI-Machen für Geistreinignung hat den Zweck bessere Ergebnisse zu bekommen, indem die verfügbare Durchfüghrungen und Ergebnisse achtungsvoll bearbeitet werden.

Die Wichtigkeit von HANSEI kann mit diesen erklaert werden:

  1. Selbstentwicklung: HANSEI hilft, dass die Individiuen ihre eigene Leistungen bewerten und persönliche Entwicklungen abzielen. Dieses Prozess ermöglicht, dass die Individiuen ihre eigene starke Aspekte kennenlernen und schwache Aspekte verbessern. Waehrend HANSEI-Machen bewerten Sie zuerst Ihre eigene Arbeiten oder  Taetigkeiten. Was haben Sie gut gemacht,? Was könnten Sie besser machen?
  2. Lernen und Verbesserung: HANSEI bietet den Organisationen staendige Lernen- bzw.Verbesserungsgelegenheiten an. Die Bewertung der verfügbaren Durchführungen und Ergebnisse mit einem kritisierenden Blick ermutigt die strategische Verbesserung. Bestimmen Sie die Erfolge und die positiven Ergebnisse von der Vergangenheit. Dies kann Ihre Motivation erhöhen, sowie Ihr Selbstrespekt staerker machen.
  3. Frühere Identifizierung der Probleme : HANSEI bietet die Möglichkiet von der frühzeitigen Identifizierung der Probleme und Mangel in der Organisation an. Dies bietet die Gelegenheit zur Lösung der Probleme an, bevor sie grösser und komplizierter werden. Definieren Sie die vergangenen Fehler und Probleme objektiv. Versuchen Sie zu verstehen warum diese Fehler und Probleme stattgefunden sind.
  4. Verantwortung-Ubernehmen : HANSEI ermutigt, dass die Individuen und die Organisationen Verantwortungen übernehmen. Definieren der Probleme und Fehler bedeutet, dass man mit den Aktionen bezüglich der Verbesserung beginnt, indem man die Veranwortung übernimmt.  Akzeptieren Sie Ihre Fehler bzw. Probleme und übernehmen Sie Ihre Verantwortung. Dies ist wichtig für Behinderung der Wiederholung von den aehnlichen Fehler in Zukunft.
  5. Strategische Planung: Die Organisationen können ihre strategische Planungen mit Hilfe von HANSEI bearbeiten. Dies kann helfen, dass die Organisationen eine bessere Fortschrittskurs zum Erreichen an Ihre Ziele entwickeln. Denken Sie über die Ursachen Ihrer Fehler bzw. Probleme nach, sowie wie diese zu lösen sind. Dies kann Ihnen helfen, sodass Sie Ihre zukünftige Strategien und Aktionsplaene weiterbilden. Waehrend HANSEI-Prozess forschen Sie neue Ansaetze und Lösungsmethode. Versuchen Sie innovative Ideen zu entwickeln, um Ihre Arbeiten produktiver zu machen.

HANSEI ist im persönlichen und organisationellen Sinne, ein wichtiges Faktor, das die staendige Entwicklung ermutigt. Dieses Prozess ist bei der Lösung von den Fehler und Probleme, bei der Erhöhung der Produktuvitaet sowie beim Erhalten besserer Ergebnisse behilflich. Im persönlichen und organisationellen Sinne, HANSEI-Machen ist für strategische Verbesserung und Erfolg ein kritischer Schritt. Setzen Sie Ihre zukünftige Ziele und Strategien gemaess den  Ergebnissen fest,die Sie in dem HANSEI-Prozess erhalten haben fest. Weahrend der Durchführung Ihrer Aktionsplaene beobachten Sie staendig Ihren Fortschritt. Das Bemerken, dass Sie zu Ihren Zielen fortgehen, kann Ihnen bei dem Stressabau und Motivationerhöhung helfen. HANSEI ist nicht “einmalige” Durchführung, sondern ein staendiges Prozess. Sie können die persönlichen und organisationellen Entwicklung weiterführen, indem Sie dieses Prozess regelmaessig wiederholen.

  • B) BEATMEN SIE ; Beginnen Sie Ihrem Tag und Ihrer Arbeit mit Ubung und Beatmung. Jedes sauberes Atem ist das Anzeichen des neuen Tages.

Dehnbewegungen in der Arbeit können Ihnen helfen, sodass Ihre physikalische und mentale Gesundheit verbessert wird. Diese Bewegungen können über Geistreinigung und dem HANSEI-Machen solche Beeinflüsse haben:

  1. Mentale Klarheit : Dehnbewegungen können die Klarheit des Geists waehrend der Arbeit erhöhen. Sie können den mentalen Stress reduzieren und mentale Klarheit besorgen, indem sie Sie physikalisch beruhigen.
  2. Stress-Reduzierung: Dehnbewegungen können Spannungen in dem Körper reduzieren und so kann sich der Stress erleichtern. Arbeiten unter dem wenigen Stress kann Ihnen helfen, sodass Sie Geistreinigung machen und das HANSEI-Prozess effektiver durchführen.
  3. Beachtung und Konzentration : Dehnbewegungen können mentale Konzentration erhöhen. Es kann Ihnen helfen, sodass Sie sich besser an die zu fokussierenden Pflichte zur Geistreinigung und HANSEI konzentrieren.
  4. Mentale Beruhigung : Dehnbewegungen können Ihnen helfen, sodass Sie sich mental beruhigen. Dies kann Ihnen helfen, sodass Sie ein ruhiger und schlaffer Geist zur Geistreinigung und HANSEI-Machen verweden.
  5. Mentale Wachsamkeit: Dehnbewegungen können die mentale Wachsamkeit erhöhen. Sich mehr energetisch und wach zu fühlen, kann Ihnen helfen, sodass Sie beim HANSEI mehr produktiv sind.
  6. Reduzierung der mentalen Müdigkeit : Für laengere Zeit in der Arbeit sitzend zu bleiben oder dieselbe Pflicht zu machen kann eine mentale Müdigkeit verursachen. Die Dehnbewegungen können die mentale Erschöpfung reduzieren und helfen, sodass Sie für laengere Zeit konzentriert bleiben.

Deswegen die Dehnbewegungen waehrend der Arbiet können über Geistreinigung und HANSEI positive Beeinfüsse haben. Solche Bewegungen können die Arbeitsleistung erhöhen, mentale Klarheit besorgen, sowie den Stress reduzieren. Wenn Sie die Dehnbewegunen als taegliche Routine machen, können Sie in der Arbeit eine bessere mentale Haltung haben.

  • C) FELDRUNDE ; Der beste Weg für die Selbsreinigung ist eine Feldrunde zu machen. Nehmen Sie es als Ihre teagliche Ubung an.

Eine Fabrikrunde zu machen oder die Taetigkeiten an dem Arbeitsort zu sehen, kann eine wichtige Gelegenheit sein, um an der Arbeitsstelle die Geistreinigung zu machen, sowie zum HANSEI-Prozess zu beitragen. Solche Aktionen können zur organisationellen Entwicklung, zur Verbesserung von den Arbeitsprozessen sowie zum Erreichen-Prozesse an strategische Ziele mehr Beitrag geben. Hier sind die Vorteile von einem solchen Ansatz:

  1. Realistischer Blick: Fabrikrunde ermöglicht, dass Sie die realen Arbeitsbedingungen an dem Ort beobachten. Dies kann helfen, dass Sie die starken und schwachen Aspekte der Organisation besser verstehen.
  2. Bestimmung der Probleme : Waehrend der Fabrikrunde erhalten Sie die Gelegenheit die Probleme an der Stelle  zu beobachten und diese zu bestimmen. Das ist ein wichtiger Teil von HANSEI-Prozess und gibt den Beitrag zur Verbesserung der Organisation.
  3. İnnovation und Verbesserung : Den Arbeitsort zu sehen, kann Ihnen behilflich sein um innovative Ideen zu erzeugen, sowie für die staendige Verbesserung neue Aspekte zu bekommen.
  4. Teambeteiligung: Ermutigung Ihren Mitarbeitern den Arbeitsplatz zu besuchen, kann die Beteiligung erhöhen und dies ermöglicht daher, dass die Mitarbeiter zur Entwicklung der Organisation mehr Beitrag geben.
  5. Motivation: Mitarbeiter können mehr motiviert sein, wenn sie die Gelegenheit haben, die Ergebnisse ihrer Arbeiten und ihre Produkte an der Arbeitstelle sehen. Dies kann die Motivation der Arbeitskraft erhöhen.
  6. Festsetzung der Ziele: Artbeitsortbesuche geben Ihnen die Gelegenheit zur Bestimmung der Strategien fürs Erreichen an Ziele der Organisation, sowie zum Nachdenken wie an diese Ziele besser zu erreichen sind.

Fabrikrunden können im organisationellen Sinne für Geistreinigung und für den Beitrag zum HANSEI-Prozess ein starkes Hilfsmittel sein. Eine solche Durchführung  kann an dem Arbeitsort ein besseres Verstehen, grössere Motivation und besseres Fokus auf den strategischen Ziele anbieten. Als ein Teil der taeglichen Arbeitsroutine, solche Aktionen staendig durchzuführen kann zur Entwicklung und Nachaltbarkeit der Organisation Beitrag geben.

Heute habe ich der dritte von sieben Schritten von HOSHIN KANRI erzaehlt Bleiben Sie sich mit Liebe. Vergessen Sie nicht Ihren Geist zu reinigen.

HOSHIN KANRI ve ÇIRAKLIK: ENTEGRE BAŞARI

Yeni bir yazı serisine başlamadan önce benim çok önem verdiğim çıraklık sistemi ve #HOSHINKANRI den bahsedeceğim bugün. Hoshin Kanri prensiplerini oturup kitaplardan öğrenebilirsiniz. Ben burada sizlere tüm ince detaylarını anlattım, yine de bu öğrendiklerinizi uygulamakta zorlanabilirsiniz. Çünkü bu topraklarda yerleşmiş, özel bir kültür vardır. Bu kültür ne dini inanca, ne soy ayırımcılığına bağlı kalmadan zaman içinde gelişmiş, altın bir değere ulaşmıştır. Ahilik sistemi bugün adını mentorluk sistemine bırakmaya başlamıştır. Ben hala çırak yetiştirme çabasındayım. Yetiştirdiğim çıraklardan da sizde bildiklerinizi öğretmeye ve yetiştirmeye devam edeceksiniz, sözünü alırım.

Başlangıç olarak ahilik nedir, ne değildir, biraz ondan bahsedeyim. Ahi Evran, Ahilik geleneğinin kurucusu olarak bilinir. Ahilik, Türk tarihinde özellikle Anadolu’da ortaya çıkan bir lonca sistemidir. Ahilik, 13. yüzyılda Ahi Evran tarafından kurulmuş ve 14. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin kuruluşu sırasında yaygınlaşmıştır. Bu geleneğin temel amacı, ticaret ve zanaat erbabının etik değerlere, dürüstlüğe ve yardımlaşmaya dayalı bir meslek örgütlenmesi içinde bir araya gelmesini sağlamaktı.

Ahilik geleneğinde eğitim, meslek sahiplerini sadece ticari başarıları değil, aynı zamanda ahlaki değerleri ve toplumsal sorumluluklarını da geliştirmeye odaklanmıştır. Ahilik teşkilatı, çeşitli zanaat dallarında faaliyet gösteren esnaf ve tacirleri bir araya getirerek, birbirleriyle dayanışma içinde olmalarını ve birlikte çalışmalarını sağlamıştır.

Ahilik eğitimi genellikle şu unsurları içermiştir:

  1. İlkeler ve Ahlak Değerleri: Ahilik, temel olarak dürüstlük, adalet, cömertlik, sadakat gibi ahlaki değerlere vurgu yapmıştır. Ahilik mensupları, bu ilkeler doğrultusunda hareket etmeyi ve toplumlarına faydalı bireyler olmayı amaçlamışlardır.
  2. Mesleki Beceriler: Ahilik, üyelerine mesleklerinde ustalık kazandırmaya odaklanmıştır. Esnaflar, kendi mesleklerinde gelişim göstererek, kaliteli ürünler üretmeyi ve hizmet sunmayı öğrenmişlerdir.
  3. Dayanışma ve Yardımlaşma: Ahilik teşkilatı, üyeler arasında birlik ve dayanışma sağlamıştır. Bir üye işsiz kaldığında veya başka bir sorunla karşılaştığında, diğer üyeler destek olmuş ve yardımcı olmuşlardır.
  4. Çıraklık ve Kalfalık Dönemleri: Ahilik sistemi, gençlerin bir mesleği öğrenmeleri için çıraklık ve kalfalık dönemlerini içermiştir. Bu süreçte gençler, deneyimli ustalardan mesleklerini öğrenmişlerdir.

Ahilik geleneği, Osmanlı İmparatorluğu’nun yayılması ile birlikte genişlemiş ve Osmanlı Devleti’nin ekonomik yapısına önemli katkılarda bulunmuştur. Ancak, zaman içinde sanayileşme ve ekonomik değişimle birlikte Ahilik sistemi önemini yitirmiş ve sonraki dönemlerde unutulmaya yüz tutmuştur. Ahilik sisteminin en çok önem verdiğim noktası ise çıraklık eğitimidir.

Hoshin Kanri veya stratejik planlama için bir çırak yetiştirmek için, çırak adayında aradığım özellikler şunlarlardır:

  1. Analitik Düşünme Yeteneği: Stratejik planlama süreci genellikle karmaşık verilerin analizini gerektirir. Çırak adayının analitik düşünme yeteneği, karmaşık sorunları çözebilme ve verileri etkili bir şekilde değerlendirme becerisi önemlidir.
  2. İletişim Becerileri: Stratejik planlama, birçok paydaşla etkileşim gerektiren bir süreçtir. Çırak adayının etkili iletişim becerilerine sahip olması, fikirlerini açıkça ifade edebilmesi ve diğer ekip üyeleriyle işbirliği yapabilmesi önemlidir.
  3. Problem Çözme Yeteneği: Stratejik planlama sürecinde karşılaşılan sorunları çözebilmek, çırak adayının problem çözme yeteneğine sahip olmasını gerektirir. Yaratıcı düşünme ve alternatif çözüm önerileri geliştirme konusunda becerikli olmalıdır.
  4. Planlama ve Organizasyon Becerileri: Stratejik planlama süreci, belirli adımları takip etmeyi ve zamanı etkili bir şekilde yönetmeyi gerektirir. Çırak adayı planlama ve organizasyon becerilerine sahip olmalıdır.
  5. Stratejik Vizyon: Stratejik planlama, gelecekteki hedeflere ulaşmak için bir vizyon oluşturmayı içerir. Çırak adayının stratejik bir vizyon geliştirebilme yeteneği ve uzun vadeli hedeflere odaklanabilme özelliği önemlidir.
  6. Öğrenmeye Açıklık: Stratejik planlama, değişen koşullara uyum sağlamayı ve sürekli öğrenmeyi gerektirir. Çırak adayının öğrenmeye açık olması, yeni bilgileri hızla öğrenebilme ve uygulayabilme yeteneğini içermelidir.
  7. Takım Çalışmasına Yatkınlık: Stratejik planlama genellikle bir ekip çabasıdır. Çırak adayının takım içinde etkili bir şekilde çalışabilme yeteneği ve başkalarıyla uyum içinde olma özelliği aranmalıdır.
  8. Risk Yönetimi Yeteneği: Stratejik planlama süreci, belirli riskleri ve belirsizlikleri yönetmeyi gerektirir. Çırak adayının riskleri tanıyabilme ve yönetebilme yeteneği önemlidir.
  9. Stratejik Düşünme Yeteneği: Çırak adayı, geniş perspektifte düşünebilmeli ve stratejik hedeflere ulaşmak için uygun stratejileri geliştirebilmelidir.

Bu özellikleri gösteren bir çırak adayı, stratejik planlama sürecinde etkili bir şekilde çalışabilir ve organizasyonunuzun hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunabilir. #HoshinKanri çok etkili ve kuvvetli uzun vadeli planlamadır.

#HoshinKanri öğretirken çıraklara, sosyolojik ve psikolojik perspektifleri duruma entegre etmeye çalışırım. Sosyolojik ve psikolojik perspektifler entegre etmek, öğrencilere sadece iş becerileri kazandırmakla kalmayacak, aynı zamanda sosyal ve psikolojik bağlamlarda daha derin bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olacaktır. İşte bu iki perspektifi birleştirmek için kullanılabilecek bazı yaklaşımlar:

  1. İletişim ve Ekip Çalışması:
    • Sosyoloji: Ekip çalışması ve işbirliği, sosyolojik bir bakış açısıyla incelenebilir. İletişim ve işbirliği becerileri, bir grup içindeki sosyal etkileşimleri ve dinamikleri şekillendirir.
    • Psikoloji: İletişim ve ekip çalışması, bireylerin duygusal zeka, empati ve işbirliği yetenekleri üzerinde etkisi olan psikolojik faktörlere odaklanabilir. Öğrencilere, etkili bir şekilde iletişim kurma ve bir ekip içinde çalışma konusundaki becerilerini geliştirmeleri için fırsatlar sunabilirsiniz.
  2. Mentorluk ve Liderlik Gelişimi:
    • Sosyoloji: Çıraklık süreci içinde mentorluk, sosyal bağlamlarda öğrenci-mentor etkileşimini ve bu etkileşimlerin işyeri kültürüne etkisini anlamaya yönelik sosyolojik bir inceleme ile birleştirilebilir.
    • Psikoloji: Mentorluk, öğrencinin kişisel ve mesleki gelişimini desteklerken, liderlik gelişimi de bireyin kendi potansiyelini keşfetmesini ve liderlik özelliklerini geliştirmesini içerir. Psikolojik bir perspektifle, öğrencilerin kendi güçlü yönlerini tanımalarını ve liderlik yeteneklerini geliştirmelerini sağlayabilirsiniz.
  3. Mesleki Kimlik ve Toplumsal Rol:
    • Sosyoloji: Mesleki kimlik, bir bireyin belirli bir meslekteki sosyal rol ve beklentilere uyumunu anlamak için sosyolojik bir bakış açısıyla ele alınabilir.
    • Psikoloji: Bireyin mesleki kimliği ve toplumsal rolü, kişinin kendini anlama, hedeflerini belirleme ve bu hedeflere ulaşma sürecindeki psikolojik faktörleri içerir. Psikolojik bir perspektifle, öğrencilere kendi güçlü yönlerini keşfetmeleri ve mesleki hedeflerini belirlemeleri konusunda rehberlik edebilirsiniz.
  4. Öğrenme ve Değişim Yönetimi:
    • Sosyoloji: Öğrenme süreçleri, bir organizasyon içindeki sosyal dinamiklere ve değişim yönetimine nasıl etki eder, sosyolojik bir bakış açısı ile incelenebilir.
    • Psikoloji: Öğrenme süreci, bireyin kendi öğrenme tarzını ve değişime nasıl tepki verdiğini anlamak için psikolojik bir inceleme ile birleştirilebilir. Bireyin öğrenme güçlüklerini aşmasına ve değişime uyum sağlamasına yönelik destek sağlayabilirsiniz.

Bu entegrasyon, öğrencilere iş dünyasında sadece iş becerileri değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik bağlamlarda da etkili bir şekilde hareket etme yetenekleri kazandırmak için kapsamlı bir yaklaşım sunar. Bu yaklaşım aynı zamanda çırakları toplum içerisinde en üst katmana çıkarabilmektir.

Hoshin Kanri, stratejik planlama ve yönetimde bir öncüdür, organizasyonların hedeflerine ulaşmak için stratejik bir yaklaşım sunar. Ancak, bu metodoloji, sadece iş becerileri değil, aynı zamanda sosyolojik ve psikolojik boyutları da kucaklamak üzere çıraklık süreciyle birleştirildiğinde daha da etkili bir araç haline gelir.

Hoshin Kanri’nin özü, organizasyonun stratejik hedeflerini belirlemek, bu hedeflere ulaşmak için projeleri yönetmek ve süreci sürekli iyileştirmektir. X-Matrix ve Hoshin Kanri matrisi gibi araçlar, bu sürecin görselleştirilmesini ve organizasyonun tüm seviyelerinde stratejik hedeflere odaklanmayı sağlar.

Çıraklık süreci ise, öğrencilere sadece mesleki beceriler kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda işyeri kültürüne uyum sağlama, iletişim ve işbirliği becerilerini geliştirme şansı sunar. Sosyolojik bakış açısı, çırakların organizasyon içindeki sosyal normlara nasıl uyum sağlayabileceklerini anlamalarına yardımcı olabilir.

Psikolojik açıdan, çıraklık süreci bireyin kişisel ve mesleki gelişimini destekler. Öğrencilerin öz değerlerini keşfetmeleri, özgüvenlerini artırmaları ve kariyer hedeflerini belirlemeleri için rehberlik edilir. Bu süreç, stres yönetimi, problem çözme yetenekleri ve adaptasyon becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunabilir.

Çıraklık süreci aynı zamanda sosyal ve psikolojik etkileşimleri birleştirir. Mentorluk programları ve işyerindeki ilişkiler, sosyal ağları güçlendirir ve psikolojik dayanıklılığı artırır. Bu unsurlar, çırakların sadece işlerini değil, aynı zamanda organizasyon içindeki sosyal ve psikolojik dinamikleri de anlamalarına yardımcı olabilir.

Entegrasyonun organizasyonel etkilerine bakıldığında, stratejik planlama ve çıraklık sürecinin birleşimi, organizasyonlara stratejik hedeflere odaklanan, sosyal olarak uyumlu ve psikolojik olarak sağlam bir kadro sağlama potansiyeli sunar. Bu, sadece iş dünyasında başarılı olmakla kalmaz, aynı zamanda çalışan memnuniyetini artırır ve sürdürülebilir bir başarı sağlar.

Sonuç olarak, Hoshin Kanri ve çıraklık sürecinin birleşimi, organizasyonlara sadece stratejik planlama ve iş becerileri kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda sosyolojik ve psikolojik açılardan zengin bir öğrenme deneyimi sunar. Bu entegrasyon, öğrencilere hem iş dünyasında etkili bir şekilde hareket etme hem de kişisel gelişimlerini güçlendirme fırsatı tanır.

“Birleşen güçler, stratejik başarı ve kişisel gelişimde yeni ufuklar açıyor.”

Progress Schritt für Schritt

Heute werde ich Ihnen den zweiten Schritt von dem 7-Schrittentechniks erklaeren, das ich erstellt habe womit ich gelernt hatte, um HOSHINKANRI zu machen. Wie Sie wissen, HOSHIN KANRI ist ein Prozess für strategische Leitung und Zielfestsetzung; und generell verwenden wir das schrittweise Progresstechnik, um das langbefristete Ziel der Organisationen festzusetzen, sowie zum Planen wie an diese Zielen zu erreichen ist und auch zur Beobachtung des Erreichenfortschritts an diese Zielen.

HOSHIN KANRI (Verbesserung bezüglich den strategischen Zielen) und KAIZEN (staendige Verbesserung) sind zwei verschiedene Leitungsansaetze; sie können aber sich einander ergaenzen. HOSHIN KANRI verwendet man zum Festsetzen der strategischen Ziele der Organisation und zum Planen wie an diese Zielen zu erreichen ist. KAIZEN kümmert sich aber um Entwicklung und Verbesserung der staendigen Arbeitsprozesse und  Arbeitsdurchführungsmethoden. HOSHIN KANRI beinhaltet oft die KAIZEN-Ausführungen. Ich werde erklaren wie man HOSHIN KANRI und KAIZEN integrieren kann mit “Schritt für Schritt Progresstechnik”.

Heute,in schnell veraenderlichen Welt, der wichtigste Weg, um erfolgreich zu sein, ist das Festsetzen der zukünftigen Standarten und schrittweise fortgehen zweck dem  Erreichen an diese Ziele.Die veraenderlichen Marktkonditionen, Technologie und Kundenerwartungen erlauben nicht, dass die Organisationen stabil bleiben. Die Erfolge von heute können die zukünftigen Bedürfnisse nicht erfüllen.Deswegen ist das schrittweise Fortschrittprozess für die Organisationen und Individiums sehr wichtig, um die zukünftigen Standarten festzusetzen und an diese Ziele zu erreichen.

Das Festsetzen der zukünftigen Standarten ist das Zukunft-Vorsehen und die Trends zu verstehen. Dies benötigt die Betrachtung von den Marktkonditionen, Sektor und Kundenerwartunen. An richtigen Ziele zu erreichen würde schwer sein, ohne zu verstehen was in der Zukunft wichtig sein wird. Basierend auf den festgelegten zukünftigen Erwartungen müssen die Organisationen und Individiums strategische Plaene machen.Diese Plaene müssen die Ziele klar bestimmen, sowie messbar und realistisch sein. Jedes Ziel muss die langfristige Vision der Organisationen oder Individums unterstützen. Nachdem die Ziele festgesetzt sind, beginnt das schrittweise Fortschrittprozess.Das Progress beinhaltet die efektiven Anwendung der Mittel der Organisation oder des Individiums, sowie die Faehigkeit der Realisierung des staendigen Fortschritts an die Ziele.   

Die Beobachtung und Messung des Fortschritts ist das Schlüssel des Erfolgs. Dieser Schritt beinhaltet die Bewertung über wie nahe man zu den Zielen ist. Aktualisieren der strategischen Plaene bezüglich den veraenderlichen Konditionen und Rückmeldungen erhöht die Wahrscheinlichkeit des Erreichens an die Ziele.

Man darf nicht vergessen, dass das Festsetzen der zukünftigen Standarten ein staendiges Prozess ist. Die Organisationen und Individuellen müssen immer die Gelegenheiten für die Entwicklung nachsuchen und an sich veraenderten Konditionen passen. Staendige Verbesserung ermöglicht Wettbewerbsvorteil.

Die zukünftigen Standarten zu bestimmen und das Erreichen an diese Standarten ist für die Organisationen und Induviduellen wichtig. Schritt für Schritt-Progess ist das Schlüssel fürs Erreichen an diese Ziele. Zukunftsvorsehen, strategische Planung, Zielbestimmung, Messung- und Bewertungsprozessen sind Führer zum Erfolg. Staendige Verbesserung hilft den Organisationen und Individuellen beim Weiterführen des Wettbewerbsvorteils. Um die zukünftigen Standarten zu bestimmen, von heute  handeln,  ist ein Schritt der besseren Vorbereitung für Zukunft. 

VERBESSERUNG : Verbessern Sie staendig, indem Sie die Arbeitsprozessen und -methoden entwickeln. Sie können die Produkivitaet, die Qualitaet und die Wettbewerbsfaehigkeit ihrer Arbeit erhöhen, indem Sie staendig die Arbeitsprozessen und -methoden entwickeln. Ich gebe Ihnen ein schrittweisses Verzeichniss für Durchführung des Verbesserungsprozess.

Akzeptieren Sie staendiges Verbesserungskultur :

Der erste Schritt ist das Akzeptieren des staendigen Verbeserungskulturs in Ihrer Organisaton. Alle Mitarbeiter müssen die Wichtigkeit der staendigen Verbesserung von den Arbeitsprozessen verstehen und dies versprechen.

Bestimmen Sie das Team der staendigen Verbesserung und dessen Führer:

Für die Leitung der Verbesserungsprozessen stellen Sie ein oder mehrere Führer  und Teams fest. Diese Teams werden in bestimmten Prozessen arbeiten und dazu Entwicklungen machen.

Dokumentieren Sie der vorhandenen Perioden:  

Erstens dokumentieren Sie die vorhandenen Arbeitsprozessen und-methoden. Die Prozessablaeufe, Arbeitsanweisungen, Verfahren und Politiks stellen die Basis Ihrer Arbeit dar.

Messen Sie die Leistung ab:

Zweck staendiger Verbesserung messen Sie die vorhandene Leistung ab. Setzen Sie den Anfangspunkt der staendigen Verbesserung fest ,indem Sie die bestimmten Schlüsseldaten der Leistung (KPI) und Ziele bezeichnen.

Bezeichnen Sie die Probleme und die Gelegenheiten:

Bezeichnen Sie die Probleme und  Gelegenheiten in vorhandenen Prozessen. Dies kann die Rückmeldungen der Mitarbeiter und Kunden, Datenanalysen, sowie Prozessbeobachtungen beinhalten.

Bestimmen Sie Verbesserungszielen:

Um Probleme zu lösen und die Gelegenheiten zu haben, setzen Sie spezifische Verbesseungsziele fest. Sie müssen messbar und realistisch sein.

Machen Sie Verbesserungsplaene:

Um an die Verbesserungsziele zu erreichen, machen Sie detaillierte Aktionplaene. Setzen Sie die verantwortlichen Personen, Zeitplaene und Mittel für jeden Aktionsschritt fest.

Wenden Sie die Aktionen an:

Beginnen Sie mit der Anwendung der Verbesserungplaene. Machen Sie die Aktionen systematisch und beobahchten Sie die Entwicklung in jeder Phase.

Staendige Beobachtung und Bewertung:

Beobachten Sie staendig die Prozessen und Verbesserungsbestrebungen und bewerten sie. Messen Sie die Wirkung der Verbesserungen ab, in dem Sie die Schlüsseldaten der Leistung (KPI) benutzen.

Lernen und Datenmitteilung:

Belohnen Sie die erfolgreichen Verbesserungen und teilen Sie die Informationen und Erfahrungen in der Organsation mit. Dies wird für andere Teams und Prozesse nützlich sein.

Korrekturaktionen:

Wenn Sie sehen, dass die Verbesserungen die erwarteten Ergebnisse nicht produzieren, bestimmen Sie Korrekturaktionsplaene und wenden sie an

Gehen Sie fort und fangen Sie von vorne an:

Staendige Verbesserung ist ein unendliches Zirkel. Nach jedem Verbesserungszirkel bestimmen Sie staendig neue Ziele und entwickeln Sie die Prozesse. Die staendige Verbesserung ist ein Weg, um die Probleme bei den Arbeitsprozessen zu lösen und Ihre Organisation mehr effektiv und wettbewerbsfaehig zu machen. Die Verbesserung der Arbeitsprozessen kann beim Erreichen an strategische Ziele behilflich sein und so bewirkt sie, dass Ihre Mitarbeiter mehr produktiv arbeiten.

KOOPERATION: Lassen Sie alle Mitarbeiter an Verbesserunsarbeiten teilnehmen und ermutigen sie dafür. Dies ist für die Erhöhung der Organisationsproduktivitaet und Wettbewerbsfaehigkett wichtig. Hier sind einige verwendbare Strategien fürs Einbringen aller Mitarbeiter in Verbesserungsprozessen:  

Kommunikation und Ausbildung:

Der erste Schritt ist den Mitarbeitern staendig zu erklaeren, wie die Verbesseungsprozessen wichtig sind, sowie deren Zweck. Regelmaessig organisieren Sie Meetings und Ausbildungen über dieses Thema. Eine gute Kommunikation kann die Beteiligung der Mitarbeiter erhöhen.

Ermutigen Sie die Kooperation und die Beteiligung :

Geben Sie den Wert zu den Meinungen und Rückmeldungen der Mitarbeiter und ermutigen sie, sodass sie in Prozessentwicklungen aktiv teilnehmen. Sie können die Rückmeldungsaufspeicherung leichter machen, indem Sie Vorschlagkasten oder Online-medien verwenden.

Leistungsbeobachtung und Rückmeldung:

Beobachten Sie die Verbesserungbestrebungen staendig und messen Sie die Leistung ab. Gratulieren Sie die Erfolge und machen Sie den Mitarbeitern Rückmeldungen darüber. Ermutigen Sie sie, indem Sie die positiven Ergenbisse betonen.

Belohnung und Kennenlernen:

Belohnen Sie die Mitarbeiter, die den Verbesserungsprozessen beitragen und kennenlernen sie. Die Belohnungsprogramme können finanzielle Preise, Promotionsgelegenheiten oder Loben beinhalten. Dies kann die Motivation der Mitarbeiter erhöhen.

Bilden Sie Teams:

Ordnen Sie die Mitarbeiter in den verschiedenen Gruppen für Verbesserungsprojekten zu. Die alternativen Perspektive und Faehigkeiten ermöglichen, dass Sie bessere Ergebnisse bekommen. Ermütigen Sie die Kooperation zwischen Teams.

Zeigen Sie Modelhafte Verhalten an:

Vorgesetzte Leitung muss für Verbesserungsbestrebungen die Rolle eines Führers spielen. Zeigen Sie Ihren eigenen Beitrag, sowie kanonisches Verhalten an. Benehmen Sie sich positiv und öffentlich, wenn Sie Aenderungen in Ihrer Arbeit machen.

Entwickeln Sie staendig Verbeserungsfaehigkeiten:

Bezüglich den Verbessserungsfaehigkeiten bilden Sie die Mitarbeiter staendig aus. Organisieren Sie Ausbildungen über Problemlösen, Datenanalysierung und Prozessentwicklung.

Leiten Sie die Veraenderung:

Akzeptieren Sie, dass die Verbesserungsprozessen einige Veraenderungen ergeben und geben Sie den Mitarbeiter die Gelegenheit diese Veraenderungen zu verstehen und akzeptieren. Bewaeltigen Sie gegen Widerstand, indem Sie offene Kommunikation und Unterstützung anbieten.

Instrumente und Technologie:

Verwenden Sie die angenehmen Instrumente und Technologien, um die Verbesserungsprozesse zu vereinfachen. Dies kann die Datenaufspeicherung, Analysierung und Prozessbeobachtungen mehr effektiv machen.

Rückmeldungszyklus:

Beantworten Sie die Rückmeldungen der Mitarbeiter so schnell wie möglich und benutzen Sie immer diese Rückmeldung. Die in den Verbesserungsprozessen teilgenommenen Mitarbeiter beitragen mehr, wenn Sie sehen, dass die Rückmeldungen nützlich sind. Es ist sehr wichtig, dass alle Mitarbeiter an Verbesserungsprozessen teilnehmen, sowie sie zu ermutigen, um Ihre Organisation mehr produktiv und wettbewerbsfaehig zu machen. Wenn Sie dieses Prozess mit offener Kommunikation, Belohnung und Motivation unterstützen, können Sie die Beitraege Ihrer Mitarbeiter erhöhen. Sie können aber auch  mit denen verabschieden, die diese Mitteilung nicht akzeptieren. Schmeichelei und Mitteilung sind andere Dinge.

FORTSCHRITT ; Machen Sie den staendigen Fortschritt möglich, indem Sie die grossen und schweren Probleme in kleinen Komponenten einteilen. Die grossen und komplizierten Probleme in kleinen Komponenten einzuteilen macht das Lösungsprozess mehr anleitbar und effektiv. Hier sind einige Methoden, die Sie zum Einteilen der Probleme verwenden können:  

Abstammung-Ursache Analyse (Root Cause Analysis): Sie können diese Analyse machen, um das grosse Problem zu verstehen und zu lösen. Bestimmen Sie die Grundursachen bezüglich dem Problem und nehmen Sie jedes als ein Unterproblem.

Funktionelle Zerlegung (Functional Decomposition): Teilen Sie das Problem in funktionellen Komponenten ein. Dies ermöglicht, dass ein grosses Problem in Unterprobleme umwandelt. Sie können jedes funktionellen Komponent als einziges Problem annehmen.

Zeitplan (Timeline): Das Problem als Ereignisse oder Phasen in der Zeit einzuteilen laesst das Lösungsprozess in Zeitplan gesetzt werden. Dies kann bei der Bestimmug der Schritte bezüglich der Problemlösung behilflich sein, indem Sie die Vergangenheit des Problems betrachten.

Prioritaet Geben (Prioritization): Bilden Sie Prioritaet zwischen den Unterproblemen  und  geben Sie denen, die am kritischten und dringenden sind, das Höchstprioritaet. Das hilft, sodass Sie die Ressourcen mehr effektiv verwenden.

Prozessablauf Analyse (Process Flow Analysis): Analysieren Sie die Prozessen bezüglich dem Problem oder Arbeitsablauf. Dies kann beim Verstehen behilflich sein, welche Phasen Probleme erzugen oder wie sie einwirken.

Örtliche Zerlegung (Spatial Decomposition): Findet das Problem in einem physikalischen Ort statt, dann teilen Sie es in Unterprobleme ein, indem Sie die örtlichen Dimensionen des Problems behandeln.

Systemanalyse (Systems Analysis): Nehmen Sie das Problem als ein System an und behandeln Sie jedes Komponent als ein einziges Problem, indem Sie die Systemkomponeten betrachten. Systematisch Denken kann Ihnen bei der Umwandlung der kompleksen Problemen zu den Komponeten helfen.

Datenanalyse (Data Analysis): Betrachten Sie das Problem mit Hilfe von Daten und setzen Sie fest, welche Eigenschaften oder Faktoren dem Problem einwirken, indem Sie die Daten analysieren. Nehmen Sie jedes Faktor als einziges Problem an.

Gesellschaftskooperation (Crowdsourcing): Bringen Sie die Meinungen und Beurteilungen der Personen in der Organisation oder Gemeinschaft zusammen, um ein grosses Problem zu lösen. Dies kann bei dem Einteilen des Problems und dem Anbieten verschiedener Meinungen nützlich sein.

Vier Quadratenanalyse (4 Quadrant Analysis): Teilen Sie das Problem in vier Kategorien ein und nehmen Sie jede Kategorie als ein Problem an. Dies kann für die Betrachtung der verschiedenen Aspekten des Problems nützlich sein.

Vergessen Sie nicht, dass es von dem Problemtyp, Ihrer Organisation und den speziell zur Problemlösung verwendeten Methoden abhaengt, wie Sie das Problem einteilen. Diese Techniken können als Beginnpunkt verwendet werden, um grosse und komplizierte Probleme zu den mehr anleitbaren Problemen umzuwandeln. Waehrend das Lösungsprozess weiterlaeuft, können Sie diese Probleme produktiv und detalliert behandeln. Ich empfehle Ihnen das Pentagon-Analysentechnik zu verwenden, wenn Probleme logaritmisch schwerer werden.

Pentagon-Analysentechnik (Pentagon Analysis Technique), ist ein Analysenansatz,den man verwendet, um besonders komplizierte Probleme oder Situationen zu lösen oder zu verstehen. Dieses Technik behandelt 5 Grundperspektive, indem ein spezieller Bereich oder Model verwendet wird. Es fokussiert zur Betrachtung des Problems mit Hilfe von diesen Perspektiven. Generell werden diese fünf Perspektive wie unten beschrieben, dargestellt :

Technoloigisches Perspektiv : Dieses Perspektiv behandelt das Problem im  technologischen Sinne. In diesem Sinne werden technologische Anforderungen, Lösungsvorschlaege und technologische Instrumente berücksichtigt.

Finanzielles Perspektiv: Finanzielles Perspektiv behandelt das Problem im finanziellen Sinne. In diesem Sinne betrachtet man wirtschaftliche Faktoren wie Kosten, Investitionen, Zinsen und Budget.

Sozialisches Perspektiv: Sozialisches Perspektiv behandelt das Problem bezüglich den Individuellen, Gesellschaft und Menschenbeziehungen. In diesem Sinne werden innerliche Dynamiks der Organisation, gesellschaftliche Wirkungen und Bedürfnisse der Menschen in Betracht gezogen.

Peripherisches Perspektiv: Peripherisches Perspektiv behandelt das Problem bezüglich der peripherischen Nachhaltigkeit, peripherischen Wirkungen und naturellen Quellen. In diesem Sinne macht man die Analyse der peripherischen Faktoren und Einwirkungen.

Zeitperspektiv: Zeitperspektiv behandelt die Aenderungen des Problems und Prozessen durch die Zeit. Man macht die Analyse des Problems im Sinne von Vergangenheit-Heute und Zukunft.

Pentagon-Analysentechnik behandelt die komplizierten Probleme für die Organisationen und Individuellen, sowie bietet variable Perspektiven an. Jedes Perspektiv hilft Ihnen das Problem in verschiedenen Sinne zu bewerten und so ermöglicht, dass Sie ein Totalverstehen entwickeln können. Dieser Ansatz kann Ihnen helfen, sodass Sie mehr effektive Entscheidungen treffen, indem Sie alle Aspekte des Problems betrachten. Dieses Technik kann für Betrachtungen von den besonders komplizierten Projekten, strategischen Entscheidungen oder der Nachhaltigkeit nützlich  sein. Es kann also bei der Systematisierung der Problemlösung und von den Analysenprozessen behilflich sein.

ABMESSUNG : Bestimmen Sie messbare Daten und treffen Sie Entscheidungen, indem Sie diese Daten analysieren. Es gibt einige Techniken und Instrumente, die Sie verwenden können, um die Probleme messbar zu machen. Die Probleme messbar zu machen kann Ihnen helfen, sodass Sie die Probleme klar sehen, die Entwicklung beobachten und effektive Lösungsstrategien darstellen. Hier sind einige Techniken, die Sie zu diesem Zweck verwenden können:

Schlüssel-Leistung Anzeige (KPI): KPI’s sind messbare Daten zum Messen von der Leistung der Organisationen oder Projekten. Sie können die Entwicklung beobacten, indem Sie für jedes Problem oder Ziel angenehme KPI’s festlegen.

Numerische Ziele Festsetzen: Um das Problem messbar zu machen, bestimmen Sie spezifische oder numerische Ziele. Ein klares Ziel zu bestimmen, wie zum Beispiel Ihre Verkaeufe um bestimmtes Prozent zu erhöhen, ist für das Messen der Entwicklung wichtig.

Zeitplaene und Termine: Der Prozesse der Problemlösung oder des Erreichens an Ziele gemaess Zeitplaene zu bestmmen ist für die Beobachtung der Entwicklung wichtig. Geplante Termine und Phasen machen das Problem mehr messbar.

Datenaufspeicherung und Analyse: Bringen Sie die benötigten Daten zusammen und analysieren Sie diese um das Problem zu lösen.Numerische Daten werden verwendet um das Problem anschaulich und messbar zu machen.

SWOT Analyse (Starke/Schwache Aspekte, Gelegenheiten und Bedrohungen): SWOT Analyse wird zur Bezeichnung der starken und schwachen Aspekte der Organisation, Gelegenheiten und Bedrohungen verwendet. Diese Analyse kann die Lösung des Problems mehr messbar und fokussiert machen.

Arbeitsablaufkarten und Diagrams: Karten für Abeitsprozessen und Diagrams helfen Ihnen, sodass Sie Probleme und Arbeitsablaeufe besser verstehen können. Sie machen die Probleme und Verbesserungsgelegenheiten messbar.

Fragebogen: Man verwendet die Fragebogen um die Probleme, wie Kundenrückmeldung oder Zufriedenheit des Mitarbeiter, zu messen und bewerten.  Ergebnisse der Fragebogen geben numerische Daten an.

Maschienenausbildung und “Daten”-Bergbau: Sie können grosse Datenanalyse und Maschienenausbildung-Techniken benutzen, um komplizierte Probleme zu lösen. Diese Techniken können Ihnen helfen, um messbare Ergebnisse zu bekommen.

Computer-Basierendes Modellieren: Computer-Basierendes Modellieren verwendet man, um die komplizierten Probleme zu simulieren und die Ergebnisse messbar zu machen. Diese Eigenschaft ist nützlich im Bereich des İngenieurwesens und Mathematik

Die Wahl des angenehmenen Techniks, um die Probleme messbar zu machen, haengt von der Art des Problems und Bedürfnisse Ihrer Organisation ab. Das wichtigste ist, den  Fortschritt zu verfolgen und effektive Lösungen produzieren, indem Sie ermöglichen, dass das Problem mit anschaulichen und numerischen Daten beschrieben wird.

STANDARTISIEREN; Die wichtigste Voraussetzung der Entwicklung. Standartisieren Sie und gehen Sie weiter; so besorgen Sie die Stetigkeit. Sie können unten benannten Schritte verfolgen, um das Fortschrittsprozess zu standartisieren und so die Stetigkeit zu ermöglichen:

Setzen Sie die Ziele und Erwartungen fest: Der erste Schritt ist die Ziele, die  Erwartungen und die Prioritaeten Ihrer Organisation festzusetzen. Verstehen was den Fortschritt messt, ist die Basis des Standartisierungsprozess.

Bilden Sie standarte Arbeitsverfahren: Bestimmen Sie Arbeitsprozessen, Verfahren und Standarten oder sehen sie nach. Dokumentieren Sie die Arbeitsprozessen und betonen Sie dass alle diese gleichmaessig verfolgen müssen.

Ausbildung und Bewusstsein schaffen: Stellen Sie Ihren Mitarbeitern die Standarten und Verfahren vor und bilden sie aus. Die Mitarbeiter müssen verstehen, wie sie sich benehmen, wie sie die Prozessen verfolgen und wie sie ihre Leistungen messen.

Bilden Sie Beobachtungs- und Messungsprozesse: Es ist wichtig die Leistung zu beobcahten und messen, um die Stetigkeit des Fortschritts zu ermöglichen. Bestimmen Sie Fortschritssanzeigen, sowie KPI’s und beobahcten sie regelmaessig.

Definieren Sie die Probleme und verbessern sie: Definieren Sie die begegneten Probleme und Schwierigkeiten waehrend Sie die Fortschrittsprozesse beobachten. Dann machen Sie Aktionsplaene um diese Probleme zu lösen und die Prozesse zu entwickeln.

Ermutigen Sie die Kommunikation und Kooperation: Standartisierung des Fortschrittprozess benötigt die Erhöhung der Kommunikation in der Organisation und Ermutigung der Kooperation. Zur Ermutigung der Kooperation benutzen Sie Meetings, Teamarbeiten und offene Kommunikation.

Daten-  und Rückmeldungaufspeicherung : Bilden Sie Prozesse für die Datenaufspeicherung und Rückmeldung. Bringen Sie regelmaessig Daten zusammen und analysieren sie. Das hilft zur Beobachtung der Leistung und Verbesserung von den Prozessen.

Ermutigen Sie das Verbesserungskultur: Bilden Sie ein Kultur für die staendigen Entwicklung des Verbesserungsprozess. Ermutigen Sie Ihre Mitarbeiter staendig Verbesserungen und Neuigkeiten zu machen.

Dokumentieren und Bewertung: Dokumentieren Sie die Standarten und Prozesse und kontrollieren Sie regelmaessig. Sie können die Qualitaet und Standarten Ihrer Organisation beweisen, um Stetigkeit zu besorgen, indem Sie ein aeusserliches Bewertungs- und Dokumentierungsprozess durchführen.

Verwaltungsengagement: Unterstützen und Engagement der Oberleitung hat eine kritische Wichtigkeit für Stetigkeit des Forschritts. Die Führer müssen ermutigen, dass die Standarten und  Prozesse der Organisation befolgt werden.

Diese Schritte stellen eine generelle Laufkarte dar, die man verfolgen kann um den Forschritt zu standartisieren und Stetigkeit zu ermöglichen. Standartisierung und staendige Verbesserung können die Produktivitaet und Wirksamkeit Ihrer Organisation erhöhen und so helfen, dass Sie mehr konsequente Ergenbisse bekommen. Standartisierung ist ein Vorgang, der das Ordnen und Durchführen von den

Arbeitsprozessen, Produkten oder Dienstlesitungen einer Organisation, gemaess den bestimmten Regeln und Standarten, beinhaltet. Als eine der wichtigsten Vorasusetzungen des Fortschritts, die Standartisierung kann mit diesen drei anschaulichen Beispielen beschreiben werden:

Standartisierung der Produktionsprozesse : Eine Produktionsunternehmer kann die Produktionsprozesse standartisieren, um die Qualitaet der Produkte zu erhöhen und die Prozesse zu optimisieren. Zum Beispiel, ein Autohersteller kann die Montageprozesse für jedes Model in einer bestimmten Reihenfolge und gemaess den bestimmten Spezifikationen machen. Dies erhöht Produktqualitaet, macht Produktionsprozesse effektiver und reduziert die Fehler.

Standartisierung der Gesundheitsdienstleistungen: Gesundheitsgesellschaften können klinische Durchführungen standartisieren, um die Krankenpflege zu verbesern und die Sicherheit zu erhöhen. Zum Beispiel, ein Krankenhaus kann für die İnfektionskontrolle bestimmte Protololle und Verfahren verwenden. Dies ermöglicht, dass die Mitarbeiter sich konsequent benehmen und die Patienten in Sicherheit bleiben.

Standartisierung der Softwareentwicklung: Softwareentwicklungsunternehmen können Standarten bilden um Softwareprojekte besser zu leiten und Softwarequalitaet zu erhöhen. Zum Beispiel, ein Softwareentwicklungsunternehmen kann einige Standarten für Kodiereung, Dokumentierungbedürfnisee und Testprozesse herstellen. Dies ermöglicht, dass das Softwareteam mehr konsequent und organisiert arbeitet.

Diese Beispiele zeigen, wie Standattisierung in verschiedenen Sektoren und Arbeistbereichen den Forschritt unterstützt. Die Standarten machen die Arbeitsprozesse mehr effektiv, erhöhen die Qualitaet, reduzieren die Fehler und so erhöht die Kundenzufriedenheit. Deswegen es ist ein kritischer Schritt, dass die Organisationen die Standartisierung berücksichtigen, um den Forstchrt zu realieseren und den Wettbewerbsvorteil zu bekomen.

Übersetzung MURATCAN FINDIKOGLU

HOSHIN KANRI: HEDEFE ADIM ADIM

Yalın Zirve etkinliği bitti ve ben de sizlere #HOSHINKANRI anlatmaya devam edeceğim. Hoshin Kanri uzun ve orta vadeli hedeflere ulaşmak için belirli bir yönde hareket etme sürecidir. Bu süreci anlamak ve açıklamak için birçok metafor kullanılabilir. İşte Hoshin Kanri için en kritik üç metafor şunlardır;

  1. Harita (Map) Metaforu: Hoshin Kanri, bir harita gibi düşünülebilir. Harita, bir hedefe ulaşmak için izlenecek yolları gösterir. Hoshin Kanri de aynı şekilde, organizasyonun nerede olduğunu, nereye gitmek istediğini ve bu hedefe nasıl ulaşacağını planlar. Harita metaforu, organizasyonun iç ve dış çevresini anlamak, kaynakları yönetmek ve stratejik yolları belirlemek için kullanılır. Bu sistem, organizasyonların belirlenmiş hedeflere daha etkili bir şekilde ulaşmalarını sağlamak için kullanılır. Hoshin Kanri’nin temel prensibi, bir harita gibi organizasyonun nerede olduğunu belirlemek, hedeflerini netleştirmek ve bu hedeflere nasıl ulaşılacağını planlamaktır. Bu yöntem, stratejik planlama süreçlerine bir anlam haritası sunar, adeta organizasyonun kılavuzu olur. Hoshin Kanri’nin harita metaforu, organizasyonları bir yerden başka bir yere taşıyan bir yolculuk olarak nitelendirilebilir. Organizasyonlar, iç ve dış çevrelerini anlamak, kaynaklarını etkili bir şekilde yönetmek ve stratejik hedeflere ulaşmak için bu haritayı kullanır. Harita üzerinde belirlenen rota, organizasyonun stratejik hedeflerine yönelik adımları temsil eder. Bu adımlar, organizasyonun karşılaştığı zorlukları aşmasına ve hedeflere odaklanarak ilerlemesine yardımcı olur. Hoshin Kanri, organizasyon içindeki tüm seviyeleri bir araya getirme ve stratejik hedeflere odaklanma konusunda bir çerçeve sunar. Bu çerçeve, organizasyonun bir bütün olarak hareket etmesini sağlar ve her bir çalışanın, departmanın veya birimin kendi rolünü belirlemesine yardımcı olur. Harita metaforu, organizasyonun stratejik planlama sürecinde yol gösterici bir unsur olarak öne çıkar, hedefe ulaşmak için izlenen yolların net ve anlaşılır bir şekilde belirlenmesine katkı sağlar. Hoshin Kanri, organizasyonları daha odaklı, adapte ve başarılı bir şekilde hedeflerine ulaşmada kullanılan güçlü bir stratejik araç olarak öne çıkar.
  2. Briç (Bridge) Metaforu: Hoshin Kanri, organizasyonların stratejik planlama süreçlerini düzenlemeye yönelik bir metodoloji olarak benzersiz bir yaklaşım sunar. Bu yöntem, bir briç oyununu andırarak, rekabetin ve stratejik hamlelerin organizasyonun başarısı üzerindeki kritik rolünü vurgular. Briç oyunu gibi, Hoshin Kanri de hem rakipleri hem de içindeki paydaşları içeren dinamik bir ortamda stratejik hedeflere ulaşma sürecini temsil eder. Briç, rakipler arasında stratejik düşünmeyi ve zekice hamleleri gerektiren bir oyun olduğu kadar, ortaklık anlaşmalarını da içerir. Hoshin Kanri, organizasyon içindeki birimler ve paydaşlar arasında bir ortaklık kurmayı benzer şekilde vurgular. Bu, stratejik hedeflere ulaşmak için tüm organizasyonun birlikte çalışmasını gerektirir. Aynı zamanda, Hoshin Kanri, organizasyonun güçlü ve zayıf yanlarını analiz etmeyi, rekabetçi ortamı gözlemlemeyi ve stratejik avantajları elde etmeyi destekleyerek, bir briç oyunundaki stratejik düşünceyle benzerlik taşır. Hoshin Kanri’nin briç oyunu metaforu, organizasyonları stratejik planlama sürecinde rakiplerini anlamaya, rakiplerle rekabet etmeye ve aynı zamanda içsel bir işbirliği oluşturmaya teşvik eder. Bu yaklaşım, organizasyonları stratejik bir avantaj elde etme ve hedeflerine ulaşma konusunda daha etkili hale getirir, çünkü hem rakipleri hem de içsel paydaşları yönetmek için dengeli ve zekice bir strateji oluşturulmasını sağlar.
  3. Yolculuk (Journey) Metaforu: Hoshin Kanri, organizasyonların stratejik planlama ve yönetiminde kullanılan bir metodoloji olarak, bir yolculuk metaforu ile anlamlandırılabilir. Organizasyonlar, belirli bir hedefe ulaşmak için bir yolculuğa çıkan bir grup gibi düşünülebilir. Bu yolculuk sırasında, organizasyonlar çeşitli engellerle karşılaşır, koşullar değişir ve stratejik kararlar alınır. Hoshin Kanri, bu süreci düzenlemeye yönelik bir çerçeve sunar, organizasyonların hedeflerine odaklanarak etkili bir şekilde ilerlemelerine yardımcı olur. Hoshin Kanri’nin yolculuk metaforu, organizasyonların sürekli bir değişim ve adapte sürecinde olduğunu vurgular. Yolculuk sırasında karşılaşılan engeller, çevresel değişiklikler ve fırsatlar, organizasyonların stratejik hedeflerine ulaşma sürecini etkiler. Bu noktada, Hoshin Kanri, organizasyonlara çevresel değişikliklere uyum sağlama ve hedefe yönelik adımları atma becerisi kazandırır. Yolculuk metaforu, organizasyonların bir hedefe ulaşmak için sabit bir rotadan ziyade esnek bir rota izlemesi gerektiğini vurgular. Hoshin Kanri’nin yolculuk metaforu aynı zamanda stratejik planlamanın bir süreç olduğunu vurgular. Yolculuk sadece bir başlangıç ​​noktasından bir hedefe ulaşmakla sınırlı değildir, aynı zamanda organizasyonun sürekli olarak kendi performansını değerlendirdiği, öğrendiği ve geliştirdiği bir süreçtir. Bu sürekli öğrenme ve gelişme, organizasyonların çevresel değişikliklere hızlı bir şekilde tepki vermelerine ve stratejik hedeflere daha etkili bir şekilde ulaşmalarına olanak tanır. Sonuç olarak, Hoshin Kanri’nin yolculuk metaforu, organizasyonları stratejik planlama ve yönetim süreçlerinde bir hedefe ulaşmak üzere dinamik, sürekli bir yolculuk olarak görmeye teşvik eder. Bu metafor, organizasyonların esneklik, uyum ve sürekli gelişme ilkelerini benimsemelerini sağlayarak, rekabetçi ve değişken bir iş dünyasında başarılı olmalarına katkıda bulunur.

Bu metaforlar, Hoshin Kanrinin karmaşıklığını ve dinamik yapısını anlamak için kullanılır ve yöneticilere stratejik düşünme ve planlama konusunda rehberlik eder. Sonuç olarak, organizasyonların Hoshin Kanri süreçlerinde izledikleri yolculuk, briç oyunundaki stratejik hamleler ve harita üzerinde belirlenen rotalar, başarıya giden yolda rehberlik eden önemli araçlardır. Bu metaforlar, organizasyonların hedeflerine ulaşmada yöneticilere ilham verici bir perspektif sunar. Hoshin Kanri, bir harita çizmek, rakipleri oyun alanında geride bırakmak ve sürekli bir yolculukta adaptasyonu içermektedir. Unutulmamalıdır ki, her adım bir hedefe daha yaklaşma fırsatını simgeler.

geleceği bugün üret

Yalın Zirve 2023, “Problemleri keşfet, Sahiplen, Çöz” ana başlığı altında dolu dolu bir iki gün yaşadım. Şimdi sizler bu etkinlikten aldığım notları paylaşacağım. Yalın Zirve belirli bir konu başlığı altında tüm sektörlerdeki uzmanları bir araya getirerek, başta bilgi paylaşımı, en iyi uygulamaların paylaşıldığı, konusunda uzmanların konuşmacı olarak yer aldığı güçlü bir etkinlik oldu. Organizasyonu yapanların emeklerine sağlık, 600 den fazla katılımcının olduğu bu etkinlikte katılanların çoğunluğunun gençler olması ve konuşmacıları soru yağmuruna tutmaları beni umutlandırdı.

Bu etkinlik, katılımcılara iş süreçlerini optimize etme, verimliliği artırma ve sürdürülebilir başarı elde etme konularında ilham verici konuşmalar, interaktif atölyeler ve networking fırsatları sunmaktadır. Yalın düşünce ve uygulama prensipleri çerçevesinde gerçekleşen bu zirve, katılımcılara sektör liderleri ile bir araya gelme ve geleceğin iş dünyasına yönelik vizyonlarını geliştirme fırsatı sağlamaktadır. Yalın Zirve 2023, katılımcılara değer yaratma, sürekli iyileştirme ve rekabet avantajı elde etme konularında güçlü bir perspektif sunarak iş dünyasının önündeki zorluklara etkili çözümler aramak isteyenleri bir araya getirmeyi başarmıştır.

Gerçekleşen tüm sunumlar çok etkileyici idi. Ancak gerçekten çok zor 3 sektör var ki, cesaretlerinden vizyoner bakış açılarından dolayı özel kutlanmayı hak ediyorlar. İnşaat sektöründe bir ilk olarak yalın uygulama çalışmalarını başlatan GÖKTEKİN İnşaat, sağlık sektöründe Türkiye’de bir ilk, dünyada yalın hizmet anlayışını başlatan ikinci hastahane olan HİSAR Hastahaneleri ve konuşmasını ayakta alkışladığım, başta icra kurulu başkanı Metin Kalkavan olmak üzere tüm SEDEF Tershanesi ekibini canı gönülden kutluyorum.

SEDEF Tershanesinin sayfasına bakmanız bile sizi hayran bırakmaya yetecektir. Özellikle savunma sanayi için yaptıkları ile dikkat çekmektedirler.

https://www.sedefshipyard.com/tr/

İş güvenliği başta olmak üzere, ergonomi, üretim verimliliği, stok azaltma, yaratıcı üretim teknikleri keşfetme, araştırma, mühendislik konularında 2 sene içerisinde yaptıklarını hayranlık ile dinledim. Benim gönlümü ve takdirimi kazandılar.

HİSAR Hastahaneleri ve GÖKTEKİN İnşaat aynı takdiri ve sevgiyi hak ediyorlar. Amaçları geleceği şekillendirmek.

Not aldıklarımdan biri de E NPS (Employee Net Promoter Score), yani Çalışan Destek Notu. Muhakkak her firmanın yapması ve sonuçlara göre kültür ve anlayışlarını şekillendirmesi gereken bir anket. Bu anket sonucunda yapılacak analiz ise sürdürülebilir olup olmadığınızı net bir şekilde gösterir. Ekip ruhu yoksa, çalışanlar şirkete sahiplenmiyorsa hemen önlem almalısınız.

Employee NPS, çalışanların şirkete ne kadar bağlı olduklarını, işlerinden ne kadar memnun olduklarını ve şirketi başkalarına önerip önermediklerini belirlemek amacıyla kullanılır. Genellikle bir anket aracılığıyla elde edilen verilerle hesaplanır. Anket, genellikle bir ölçüm aracı olan 0 ila 10 arasında bir skala kullanır ve çalışanları üç kategoriye ayırır:

  • 0-6: Eleştirenler (Detractors) – Şirketin hizmetlerinden memnun olmayan ve olumsuz bir etki bırakan çalışanlar.
  • 7-8: Pasifler (Passives) – Şirketin hizmetlerinden memnun olan ancak aynı zamanda etkilenmiş hissetmeyen çalışanlar.
  • 9-10: Savunucular (Promoters) – Şirketin hizmetlerinden çok memnun olan ve olumlu bir etki bırakan çalışanlar.

Employee NPS, Savunucuların oranının Detraktörlere oranından çıkartılmasıyla elde edilen bir net skor verir. Pozitif bir Employee NPS, çalışanların genel olarak memnun olduğunu, şirketi önerme eğiliminde olduklarını ve bağlı olduklarını gösterir. Bu metrik, şirketlerin çalışan deneyimini anlamalarına ve iyileştirmeler yapmalarına yardımcı olabilir.

Notlarım arasında bir konuşmacının Chesterton Çitinden bahsetmesi var. İngiliz yazar, G.K. Chesterton’ın “The Fence” (Çit) kavramı, özellikle “Orthodoxy” adlı eserinde önemli bir metafor olarak kullanılır. Chesterton, bu kavramı, bir şeyin zaman içinde birçok değişikliğe uğradığı ve insanlar tarafından bilincin değişen akımları ve eğilimleriyle şekillendirildiği bir dünyada, geleneksel değerlere ve kurumlara olan ihtiyacı vurgulamak için kullanır.

Chesterton, insanların çoğu zaman bir çit gördüklerinde onu neden oraya koyduklarını anlamadan önce, çitleri yıkmaya veya geçmeye çalıştıklarını belirtir. Bu, Chesterton’a göre insanların geleneği anlamadan önce onu eleştirmeye eğilimli olduklarını simgeler. Ona göre, bir çitin neden orada olduğunu anlamak için, o çitin orada olma sebebini bilmek önemlidir. Chesterton, bu düşünceyi daha genel bir anlamda, bir toplumun veya kültürün köklerine, geleneklerine ve değerlerine saygı göstermenin önemine uyarlar.

Bu metafor, insanların bazen eski değerleri ve kuralları sorgulamadan önce, onların neden var olduğunu anlamalarını teşvik eder. Chesterton’a göre, belirli kuralların veya geleneklerin sebeplerini anlamadan eleştirmek, anlamaya dayalı bir eleştiri yapma şansını kaçırma riski taşır. Bu nedenle, Chesterton’ın “The Fence” metaforu, bir şeyin niçin var olduğunu anlamadan önce onu eleştirmememiz gerektiğini vurgular. Özellikle o kitap ve çit meteforu iş hayatımda her karşılaştığım, iyileştirmeler dahil tüm problemleri ve çıktılarını sorgulamamı ve analiz etmemi sağladı.

Sonuç olarak, Yalın Zirve 2023 Organizasyonu, farklı sektörlerden uzmanları bir araya getirerek, iş süreçlerini optimize etme, verimliliği artırma ve sürdürülebilir başarı elde etme konularında ilham verici bir platform sağladı. Etkinlik, gençlerin yoğun katılımı ve konuşmacılara yöneltilen etkili sorularla dikkat çekerken, özellikle inşaat, sağlık ve savunma sanayi sektörlerindeki öncü firmaların cesaretli adımları takdirle karşılandı. E NPS (Employee Net Promoter Score) gibi önemli metriklerin vurgulanması, çalışan deneyimine odaklanmanın ve şirket kültürünü güçlendirmenin önemini ortaya koydu. Ayrıca, Chesterton Çiti metaforu, geleneksel değerlere saygının ve geçmişin anlaşılmasının, geleceği şekillendirmede önemli bir rol oynadığını hatırlatarak, katılımcılara güçlü bir düşünsel çerçeve sunmuştur. Yalın Zirve 2023, sektörel zorluklara etkili çözümler arayanları bir araya getirerek başarılı bir organizasyon olarak öne çıkmıştır.

“Geleceği Şekillendiren İlham Dolu Bir Zirve: Yalın Zirve 2023!” Bir sonraki zirveden beklentim. Firmaların büyük çoğunluğunun 2030 HOSHINKANRI sunumunu yapıp meydan okumaları olacaktır.

ÖĞRENME MÜKEMMELLİYETİ

Eğitimde #HOSHINKANRI yazı serimizin üçüncü ve final yazısı ile devam ediyorum. Bundan sonrası tüm eğitim camiasının geri dönüş ve katkılarıyla devam edebilir. Sonuçların izlenmesi ve geri besleme döngüsü üzerine konuşacağız. Stratejik planın uygulanması sırasında gerçekleşen gelişmelerin düzenli olarak izlenmesi önemlidir. Hoshin Kanri, belirlenen hedeflere ne kadar yaklaşıldığını değerlendirmek ve gerektiğinde stratejileri revize etmek için sürekli bir geri bildirim döngüsü sağlar. Bu döngü, organizasyonun dinamik bir şekilde değişen koşullara uyum sağlamasını sağlar. Hoshin Kanri, organizasyonun stratejik hedeflerine odaklanarak kaynakları daha etkili bir şekilde kullanmasına yardımcı olur ve sürekli iyileştirme felsefesini benimser.

Eğitimde Hoshin Kanri Sonuçlarını İzleme: Etkili Bir Strateji

Eğitimin her kademesinde Hoshin Kanri uygulamak, kurumların belirledikleri stratejik hedeflere ulaşmalarını sağlayan önemli bir araçtır. Ancak, bu sürecin başarılı olması için etkili bir izleme mekanizması geliştirmek gerekmektedir.

1. Hedef Belirleme ve Strateji Oluşturma: İlk adım, eğitim kurumlarının net ve ölçülebilir hedefler belirlemesi ve bu hedeflere ulaşmak için stratejiler geliştirmesidir. Hoshin Kanri, bu adımda ekip çalışmasını teşvik eder ve tüm paydaşların katılımını sağlar.

2. Hedeflere Ulaşmak İçin Eylem Planları: Belirlenen stratejik hedeflere ulaşmak için detaylı eylem planları oluşturulmalıdır. Bu planlar, her bir hedefin altındaki alt hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için atılacak adımları içermelidir. Eğitim kurumları, Hoshin Kanri’nin bu aşamasında eylem planlarını titizlikle hazırlamalı ve tüm paydaşları bu planlara dahil etmelidir.

3. Performans Ölçüm ve Veri Toplama: Hoshin Kanri, belirlenen hedeflere ulaşma sürecini sürekli olarak izlemenin önemini vurgular. Eğitim kurumları, bu süreci desteklemek için etkili performans ölçüm sistemleri ve düzenli veri toplama mekanizmaları oluşturmalıdır. Elde edilen veriler, stratejik hedeflere ne kadar yaklaşıldığını değerlendirmek için kullanılmalıdır.

4. İzleme ve Değerlendirme: Hoshin Kanri’nin temel ilkesi, sürekli izleme ve değerlendirmedir. Eğitim kurumları, belirlenen stratejik hedeflere ulaşma sürecini periyodik olarak gözden geçirmeli ve performanslarını değerlendirmelidir. Bu değerlendirmeler, hedeflere ulaşmak için yapılan eylemlerin etkisini anlamak ve gerekirse düzenlemeler yapmak adına önemlidir.

5. Esneklik ve Sürekli İyileştirme: Hoshin Kanri, esnek bir yapı sunar ve değişen koşullara adapte olma yeteneği sağlar. Eğitim kurumları, izleme süreci aracılığıyla ortaya çıkan güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirmeli ve stratejilerini sürekli olarak iyileştirmelidir. Bu, değişen eğitim ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde yanıt verme ve daha etkili çözümler geliştirme fırsatı sunar.

Sonuç olarak, eğitimde Hoshin Kanri sonuçlarını izlemek, stratejik hedeflere ulaşma sürecini sistematik bir şekilde yönetmeyi sağlar. Bu yöntem, eğitim kurumlarının hedeflerine odaklanmalarını ve sürekli olarak iyileştirmelerini sağlamalarını destekler. Bundan sonraki adım en zor olan geri besleme döngüsünü kurmaktır. Sırasıyla eğitimin her kademesinde bu döngüyü konuşalım.

1. Geri Besleme Mekanizmalarını Belirleme: İlk adım, ilköğretimde geri besleme döngüsünü kurmak için uygun mekanizmaları belirlemektir. Bu mekanizmalar, öğrenci performansının değerlendirilmesi, sınıf içi etkileşimlerin gözlemlenmesi ve öğrenci öğretmen etkileşimlerine odaklanan araçlar içerebilir. Sınavlar, öğretmen-öğrenci görüşmeleri, anketler ve proje değerlendirmeleri gibi çeşitli araçlar kullanılarak öğrenci başarıları ve öğretim süreçleri hakkında bilgi toplanabilir.

2. Verilerin Analizi ve Değerlendirme: Toplanan veriler düzenli olarak analiz edilmeli ve değerlendirilmelidir. Öğrenci başarıları, sınıf içi etkileşimler ve öğrenci geri bildirimleri, öğrencilerin güçlü yanlarını ve gelişim alanlarını belirlemek adına kullanılabilir. Bu değerlendirme, öğretmenlere, müfredatı ve öğretim yöntemlerini iyileştirme potansiyelini tanıma fırsatı sunar.

3. İyileştirme ve Geri Besleme Döngüsünün Sürekli Olarak İşlemesi: Elde edilen sonuçlar doğrultusunda, öğretmenler ve okul yönetimi, öğretim süreçlerini ve müfredatı sürekli olarak iyileştirmek adına eylem planları oluşturmalıdır. Geri besleme döngüsü sürekli bir şekilde işlemeli ve öğretimdeki güçlü yönlerin korunmasına, gelişim alanlarının düzeltilmesine odaklanmalıdır. Bu süreç, öğrencilerin daha etkili bir şekilde öğrenmelerine ve öğretmenlerin daha etkili bir şekilde öğretmelerine olanak tanır. Ayrıca, öğrencilere bireysel geri bildirimler de sağlanarak kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri desteklenir. Bu sürekli döngü, ilköğretimde eğitim kalitesini artırmak ve öğrenci başarılarını optimize etmek için önemlidir. İlköğretim geleceğin şekillenmesi için sadece bir başlangıçtır. O yüzden burada Sanpo Yoshi metodunu öneriyorum.

Sanpo Yoshi, Japonca’da “üç ayağın üzerinde durma” anlamına gelir ve bu ilkeye dayalı olarak iş süreçlerinde dengeli bir gelişim anlayışını ifade eder. İlköğretimde geri besleme döngüsünde Sanpo Yoshi ilkesini uygulamak, öğretim süreçlerini daha dengeli ve etkili bir şekilde yönetmeye yardımcı olabilir. İşte bu ilkeyi ilköğretimde geri besleme döngüsüne entegre etmenin birkaç yolu:

1. Dengeli Bir Eğitim Ortamı Oluşturma: Sanpo Yoshi ilkesi, iş süreçlerinin sadece kâr amacına odaklanmamasını, aynı zamanda çevresel ve sosyal etkileri de dikkate almasını önerir. Benzer şekilde, ilköğretimde Sanpo Yoshi uygulamak, sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda öğrenci sağlığı, mutluluğu ve sosyal gelişimi gibi faktörlere de odaklanmayı içerebilir. Bu, dengeli bir eğitim ortamının oluşturulmasını sağlar.

2. Öğrenci Geri Bildirimlerini Çeşitlendirme: Sanpo Yoshi ilkesi, çeşitli paydaşların görüşlerini dikkate almayı vurgular. İlköğretimde bu ilkeyi uygulamak, sadece öğrencilerin değil, aynı zamanda öğretmenlerin, velilerin ve okul yöneticilerinin de geri bildirimlerini değerlendirmeyi içerebilir. Farklı bakış açılarından gelen geri bildirimler, eğitim süreçlerini daha kapsamlı bir şekilde değerlendirmeyi sağlar.

3. Sürekli İyileştirme ve Esneklik: Sanpo Yoshi, sürekli iyileştirmeyi ve esnekliği vurgular. İlköğretimde geri besleme döngüsü içinde bu ilkeyi kullanmak, eğitim süreçlerini düzenli olarak gözden geçirme, ihtiyaçlara ve değişen koşullara hızlı bir şekilde adapte olma yeteneğini içerebilir. Öğretim yöntemleri, müfredat ve öğrenci ihtiyaçları düzenli olarak gözden geçirilerek iyileştirme süreci sürekli olarak devam eder.

4. Bütünlüğü ve Adaleti Gözetme: Sanpo Yoshi, bütünlüğü ve adaleti ön planda tutar. İlköğretimde bu ilkeyi uygulamak, öğrencilere eşit fırsatlar sağlamayı ve adaletli bir öğrenme ortamı oluşturmayı içerebilir. Eğitim süreçlerinin her aşamasında bütünlük, dürüstlük ve etik değerlere odaklanmak, uzun vadeli başarıyı destekler.

Sanpo Yoshi ilkesini ilköğretimde geri besleme döngüsüne entegre etmek, daha dengeli, kapsamlı ve sürdürülebilir bir eğitim anlayışını benimsemeyi sağlayabilir. Bu ilke, eğitim kurumlarının öğrenci başarılarını artırmak ve öğrenme süreçlerini sürekli olarak geliştirmek için önemli bir rehber olabilir.

Ortaokul düzeyinde etkili bir geri besleme döngüsü oluşturmak, öğrencilerin akademik başarılarını artırmak, öğretmenlerin öğretim yöntemlerini geliştirmek ve öğrenci-öğretmen etkileşimini güçlendirmek için önemlidir.

İlk olarak, öğrenci performansını değerlendirmek ve ölçmek amacıyla çeşitli araçları kullanmalısınız. Sınavlar, proje değerlendirmeleri, öğrenci portföyleri ve performans görevleri gibi çeşitli değerlendirme araçları kullanılarak öğrenci başarıları objektif bir şekilde ölçülmelidir. Bu değerlendirmeler, öğrencilerin güçlü yönlerini belirlemeniz ve gelişim alanlarını tanımlamanız açısından önemlidir.

İkinci adım, öğrencilere ve öğretmenlere bu değerlendirmelerle ilgili geri bildirim sağlamaktır. Öğrencilere bireysel geri bildirimler vermek, onların güçlü yönlerini kutlamak ve gelişim alanlarında nasıl ilerleyebileceklerini anlamalarına yardımcı olmak için önemlidir. Aynı zamanda, öğretmenlere de sınıf düzeyindeki genel performansı değerlendirerek öğrenciye özgü öğretim stratejilerini belirleme fırsatı tanır.

Son olarak, bu geri bildirim döngüsünü sürekli hale getirerek iyileştirme adımlarını planlamak önemlidir. Bu süreç, öğretmenlerin kendi öğretim yöntemlerini gözden geçirmelerini, öğrencilere yönelik özel ihtiyaçlara cevap vermelerini ve müfredatı güncellemelerini sağlar. Ayrıca, öğrencilerin de kendi öğrenme süreçlerini anlamalarına ve kişisel hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olacak bir geri bildirim kültürü oluşturulmasına katkı sağlar.

Ortaokulda geri besleme döngüsünü kurmak, öğrenci başarılarını artırmak ve öğretim süreçlerini geliştirmek için önemli bir araçtır. Bu süreç, öğrenci, öğretmen ve okul yönetimi arasında etkileşimi güçlendirmek ve sürekli iyileştirmeye odaklanmak açısından temel bir rol oynar.

Lise düzeyinde etkili bir geri besleme döngüsü kurmak, öğrencilerin bireysel gelişimini desteklemek, öğretim yöntemlerini iyileştirmek ve öğrenme çıktılarını artırmak için önemli bir adımdır.

1. Performansı Ölçme ve Veri Toplama: İlk adım, öğrenci performansını değerlendirmek ve objektif veriler toplamaktır. Sınavlar, proje değerlendirmeleri, performans görevleri ve diğer değerlendirme araçları kullanılarak öğrenci başarıları ölçülmelidir. Ayrıca, öğrenci öğrenmelerini değerlendirmek için öğretmen gözlemleri, öğrenci anketleri ve diğer formatif değerlendirme araçları da kullanılabilir.

2. Bireysel Geri Bildirim: Toplanan verilerle birlikte öğrencilere bireysel geri bildirim sağlamak önemlidir. Bu geri bildirim, öğrencilerin güçlü yönlerini anlamalarına ve gelişim alanlarını belirlemelerine yardımcı olmalıdır. Aynı zamanda, öğrencilere kişisel hedeflere ulaşmaları konusunda rehberlik eden öneriler içermelidir.

3. Öğretmenler Arası İşbirliği ve Paylaşım: Lise düzeyinde geri besleme döngüsü, öğrenci performansını değerlendiren tek bir öğretmenle sınırlı olmamalıdır. Öğretmenler arası işbirliği ve paylaşım, farklı disiplinlerdeki öğretmenlerin bir araya gelerek öğrenci gelişimini bütünlük içinde değerlendirmelerini sağlar. Bu, öğrencinin genel performansını daha kapsamlı bir şekilde anlamalarını ve gerekirse müdahalede bulunmalarını sağlar.

4. Öğrenci, Öğretmen ve Velilerle İletişim: Geri bildirim döngüsü, öğrenci, öğretmen ve veliler arasında etkileşimi güçlendirmelidir. Düzenli toplantılar, veli-öğrenci-öğretmen görüşmeleri ve diğer iletişim araçları, her bir paydaşın öğrencinin başarısı konusundaki rolünü anlamasına ve işbirliği içinde çalışmasına olanak tanır.

5. Sürekli İyileştirme ve Adaptasyon: Geri besleme döngüsü, sürekli iyileştirme ve adaptasyona odaklanmalıdır. Toplanan geri bildirimler, öğretmenlerin öğretim stratejilerini, değerlendirme araçlarını ve müfredatı düzenli olarak gözden geçirmelerini sağlar. Bu, eğitim süreçlerinin sürekli olarak geliştirilmesine ve değişen öğrenci ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde adapte edilmesine olanak tanır.

Sonuç olarak, lise düzeyinde etkili bir geri besleme döngüsü, öğrencilerin bireysel gelişimlerini destekleyerek, öğretmenlerin öğretim stratejilerini iyileştirerek ve okulun genel başarılarını artırarak kapsamlı bir öğrenme ortamı sağlar.

Dojo, disiplin yönetimi ve öğrenci davranışlarını takip etmek için kullanılan bir platformdur. Dojo’nun liselerde sonuçların izlenmesi ve geri besleme döngüsünün oluşturulması için şu adımlar izlenebilir:

  1. Dojo Sisteminin Kurulması: Dojo sistemini liselerde kurmak, öğrenci davranışlarını ve katılımlarını takip etmek için önemli bir adımdır. Öğretmenler, öğrencilere pozitif ve negatif puanlar vererek öğrenci davranışlarını izleyebilirler. Bu puanlar, öğrencinin katılım düzeyini, işbirliği yapma becerilerini ve olumlu davranışları gösterir.
  2. Öğrenci Davranışlarının Belirlenmesi: Dojo sisteminin kullanılması için okul, öğrenci davranışlarını belirlemeli ve bu davranışlara ilişkin puanlama sistemini öğretmenlerle paylaşmalıdır. Olumlu davranışlar, örneğin, işbirliği, yardımlaşma veya sorumluluk almak gibi durumlar, olumlu puanlarla ödüllendirilebilir. Negatif davranışlar da uygun bir şekilde puanlandırılmalıdır.
  3. Geri Bildirim Döngüsünün Başlatılması: Öğretmenler, Dojo sistemini kullanarak öğrencilere düzenli olarak geri bildirimde bulunmalıdır. Bu geri bildirimler, öğrencilere hangi davranışların takdir edildiğini ve hangi davranışların düzeltilmesi gerektiğini açıklamalıdır. Bu, öğrencilerin kendi davranışlarını daha iyi anlamalarına ve geliştirmelerine yardımcı olur.
  4. Topluluk Katılımı ve Bilgilendirme: Dojo, velilerin ve öğrencilerin davranışlarına dair bilgilendirilmesini sağlar. Okul, Dojo üzerinden velilere erişim sağlayarak öğrencinin davranışlarını, kazanılan ve kaybedilen puanları takip etmelerine imkan tanımalıdır. Bu, evde ve okulda tutarlı bir iletişimi destekler.
  5. Sürekli İzleme ve Değerlendirme: Dojo sistemi, öğrenci davranışlarını sürekli olarak izler ve değerlendirir. Öğretmenler, bu verileri düzenli olarak inceleyerek öğrencilerin gelişimini değerlendirir ve gerektiğinde müdahalede bulunurlar. Bu sürekli izleme, öğrencilere öz eleştiri yapma ve gelişim hedefleri belirleme konusunda fırsat tanır.

Dojo’nun etkin bir şekilde kullanılması, lise düzeyinde disiplin yönetimi, öğrenci davranışlarının geliştirilmesi ve olumlu bir öğrenme ortamının oluşturulması için önemli bir araçtır. Bu süreçte, öğretmenlerin etkili geri bildirim verme ve öğrenci davranışlarını yönlendirme becerileri büyük önem taşır.

Sanpo Yoshi’nin ilkesini Dojo sistemiyle birleştirmek, öğrenci davranışlarını etkili bir şekilde yönetmek, pozitif davranışları teşvik etmek ve dengeli bir öğrenme ortamı oluşturmak için potansiyel avantajlar sağlayabilir.

  1. Dengeli Bir Disiplin Anlayışı: Sanpo Yoshi’nin dengeli bir anlayışa vurgu yapması, Dojo sisteminin de pozitif ve negatif davranışları dengeli bir şekilde ele almasına olanak tanır. Bu, sadece disiplinle değil, aynı zamanda öğrenci motivasyonunu ve olumlu davranışları ödüllendirmeyle ilgili bir denge kurulmasını sağlar.
  2. Öğrenci Motivasyonunu Artırma: Sanpo Yoshi ilkesi, iş süreçlerinde motivasyonun sürdürülmesine vurgu yapar. Dojo sistemi, öğrencilere pozitif puanlar ve ödüllerle motivasyon sağlayarak istenilen davranışları teşvik edebilir. Bu, öğrencilerin olumlu davranışlarını sürdürmelerini teşvik eder.
  3. Bütünlük ve Adalet: Sanpo Yoshi, bütünlük ve adalete önem verir. Dojo sistemi, öğrencilere aynı davranış kurallarının uygulanmasını sağlar, bu da bütünlüğü korur. Aynı zamanda, öğrencilere tanınan pozitif puanlar ve ödüller, adil bir sistem olduğu hissini güçlendirebilir.
  4. Öğrenci Davranışlarını Düzenli İzleme: Sanpo Yoshi’nin sürekli izleme ve değerlendirmeye vurgu yapması, Dojo sisteminin de öğrenci davranışlarını düzenli olarak izlemesine olanak tanır. Bu, öğrencilerin gelişimini takip etme ve ihtiyaçlarına göre müdahalede bulunma konusunda öğretmenlere rehberlik eder.

Ancak, Sanpo Yoshi ilkesiyle Dojo sistemi arasındaki etkileşim, sistemin kullanımına ve okulun genel değerlendirme ve disiplin politikalarına bağlı olarak değişebilir. Etkili bir sonuç elde etmek için, öğretmenlerin bu iki yaklaşımı uyumlu bir şekilde entegre etmeleri ve öğrencilere dengeli bir disiplin anlayışı sunmaları önemlidir. Adalet bu noktada kilit kelimedir.

Sonuç olarak, öğrenme mükemmeliyeti, sadece bir hedef değil, aynı zamanda bir yolculuktur. Her yeni bilgi parçası, her öğrenme deneyimi, bu yolda yeni bir kilometre taşıdır. Eğitim, öğrencinin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak, sınırları zorlamak ve bilgiye aç bir zihinle dünyayı keşfetmek demektir. Bu yolculukta, her adım, öğrenme sürecimizi daha da zenginleştiren bir armağandır. Öğrenme mükemmeliyeti, sadece bireyin değil, aynı zamanda toplumun ve dünyanın da daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerlemesine katkıda bulunur. Bu yolda hep birlikte ilerleyerek, her yeni bilgi ve beceriyle öğrenmenin büyülü dünyasında iz bırakmaya devam edelim.

BAŞARI EĞİTİMLE GELİR

Ülke eğitiminde #HOSHINKANRI yapmaya devam ediyoruz. Bu akşam konumuz 3 temel kuraldan ikincisi, Stratejik planın iletilmesi ve hedeflere odaklanma. Vizyon ve hedefleri etkili bir şekilde iletmek, eğitim kurumları için başarılı bir stratejik planın önemli bir parçasıdır. Her eğitim düzeyinde, öğrencilere, öğretmenlere ve diğer paydaşlara bu vizyonu etkili bir şekilde aktarmak için aşağıdaki teknikleri kullanabilirsiniz:

  1. İlkokul Seviyesi İçin:
    • Hikaye Anlatımı: Basit ve etkileyici hikayeler aracılığıyla, öğrencilere okulunuzun vizyonunu ve hedeflerini anlatın. Renkli görseller ve basit karakterlerle desteklenmiş hikayeler, öğrencilere daha iyi anlama ve bağlanma şansı sunabilir. Ben sizin için küçük bir hikaye denemesi yaptım.
    • “Keşfetme Yolculuğu: İlkokulumuzun Renkli Dünyası”
    • Bir zamanlar küçük bir kasabanın ortasında, İlkyol İlkokulu adında bir okul vardı. Bu okul, öğrencilerine sadece derslerde değil, aynı zamanda hayatın büyük macerasında da rehberlik eden özel bir yerdi. Her sabah, okulun kapıları genç öğrencileri sıcak bir güneş ışığıyla karşılardı. Bu okul, bir öğrencinin merakını keşfetmesi için tam anlamıyla bir cennetti.
    • Sabahları, öğrenciler okula gelir gelmez, bahçede rengarenk çiçekler ve ağaçlar arasında dolaşarak günlerine enerji katıyorlardı. Ancak, bu sıradan bir okul bahçesi değildi. İlkyol İlkokulu, her çiçeğin, her ağacın ve her taşın ardında bir sürü sır saklayan büyülü bir dünyaya sahipti.
    • Bir gün, küçük bir öğrenci olan Elif, okul bahçesinde dolaşırken eski bir kitap buldu. Kitap, onu okulun gizemli kütüphanesine yönlendirdi. Kütüphane, binlerce kitap ve harita içeriyordu. Elif, sayfalar arasında kaybolurken, haritaların okulu çevreleyen ormanlara ve göl-lere yönlendirdiğini keşfetti.
    • Elif’in öğrenci arkadaşları da keşfe katıldı ve birlikte okullarının etrafındaki ormanları keşfetmeye karar verdiler. Ormanda, renkli kuşlar, minik hayvanlar ve masalsı bitki örtüsüyle karşılaştılar. Her adımda, öğrenciler bilgi ve becerilerle dolu yeni bir dünyayı keşfettiler.
    • Okulun rehber öğretmeni, bu keşifleri destekleyerek öğrencilere bilim, sanat, matematik ve edebiyatın kapılarını açtı. Her öğrenci, kendi meraklarını takip ederek bir uzmanlık alanı buldu. Kimi resim yapmayı seçerken, kimi minik böcekleri incelemeyi tercih etti. Okul, öğrencilerini sadece kitaplarla değil, aynı zamanda doğayla, sanatla ve yaşamın tüm renkleriyle öğreten bir yer haline geldi.
    • İlkyol İlkokulu, öğrencilerine sadece temel bilgi ve becerileri kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda onlara meraklarını takip etmeleri için ilham veren bir ortam sundu. Bu renkli dünya, öğrencilerin hayallerini büyütmelerine, sorular sormalarına ve kendi benzersiz yollarını keşfetmelerine olanak tanıdı. Bu okul, sadece bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda keşiflerle dolu büyük bir maceranın kapılarını aralayan bir yerdi.
    • Oyun ve Aktiviteler: Eğitici oyunlar ve etkileşimli aktiviteler aracılığıyla, öğrencilerin vizyonu deneyimlemelerini sağlayın. Eğlenceli etkinlikler, öğrencilerin öğrenmeye ve okul ortamına olumlu bir şekilde yaklaşmalarına yardımcı olabilir.
    • İlkokul öğrencilerinin meraklarını keşfetmeleri ve temel bilgi ve becerileri kazanmalarına yönelik eğlenceli etkinlikleri düzenlemek, öğrenme deneyimlerini zenginleştirebilir. İşte ilkokul seviyesinde kullanılabilecek bazı eğitici oyunlar, etkileşimli aktiviteler ve eğlenceli etkinlikler:
    • Bilim ve Deneyler:
      • “Renkli Patlama Deneyi”: Basit kimyasal reaksiyonları keşfetmeleri için renkli patlama deneyleri düzenleyin. Öğrenciler, güvenli malzemelerle kendi deneylerini yaparak temel kimya prensiplerini öğrenirken eğlenecekler.
      • “Bitki Büyüme Gözlemleri”: Öğrencilere küçük bitki fideleri verin ve onların büyüme süreçlerini gözlemlemelerini sağlayın. Bu etkinlik, doğa sevgisini artırmanın yanı sıra bitkilerin ihtiyaçları hakkında temel bilgiler kazanmalarına da yardımcı olacaktır.
    • Matematik ve Mantık Oyunları:
      • “Matematik Bingo”: Temel matematik becerilerini pekiştirmek için matematik bingo oyunları düzenleyin. Öğrenciler, sayıları eğlenceli bir oyunla öğrenirken birbirleriyle yarışabilirler.
      • “Mantık Bulmacaları”: Basit mantık bulmacaları, öğrencilere problem çözme becerilerini geliştirme fırsatı sunar. Renkli şekiller veya hayvanlar kullanarak ilginç bulmacalar oluşturabilirsiniz.
    • Sanat ve Yaratıcılık Etkinlikleri:
      • “Kağıt Ressamlık”: Öğrencilere renkli kağıtlar, makas ve yapıştırıcı vererek kendi kağıt resimlerini oluşturmalarını sağlayın. Bu etkinlik, yaratıcılıklarını serbest bırakmalarına yardımcı olacaktır.
      • “Drama Oyunları”: Küçük gruplara ayrılarak basit drama oyunları oynayın. Öğrenciler, hikayeler anlatma, rol yapma ve iletişim becerilerini geliştirme fırsatı bulabilirler.
    • Topluluk Projeleri:
      • “Okul Bahçesi Düzenleme”: Öğrencilere küçük bahçe projelerinde yer alarak bitki dikme veya süsleme gibi etkinlikler düzenleyin. Bu, onlara sorumluluk duygusu kazandırmanın yanı sıra doğayla etkileşimde bulunma şansı da verecektir.
      • “Çevre Temizlik Günü”: Okulun etrafındaki çevreyi temizlemeye yönelik bir etkinlik düzenleyin. Öğrenciler, çöpleri toplarken toplumlarına karşı sorumluluk duygusu geliştirecekler.
    • Bu etkinlikler, ilkokul öğrencilerine eğlenceli ve etkileşimli bir öğrenme deneyimi sunarak vizyonlarına daha yakın hissetmelerine katkıda bulunabilir. Her bir etkinlik, öğrencilerin meraklarını canlı tutmalarını ve temel bilgi ve becerileri eğlenerek öğrenmelerini sağlamayı amaçlar.
  2. Ortaokul Seviyesi İçin:
    • Proje Tabanlı Öğrenme: Öğrencileri bir projenin parçası olarak vizyonunuzu anlamaya davet edin. Grup çalışmaları ve projeler aracılığıyla, öğrencilerin vizyonu daha derinlemesine keşfetmelerine olanak tanıyın.
    • Ortaokul öğrencilerini vizyonun bir parçası olarak anlamalarını sağlamak için etkili bir proje, eleştirel düşünme, liderlik ve problem çözme becerilerini geliştirmeye odaklanmalıdır. İşte bu hedefi gerçekleştirmek için öğrencilere sunulabilecek bir projenin örnek taslağı:
    • Proje Adı: “Liderlik ve Problem Çözme Deneyimi: Okulumuzun Geleceğini Şekillendirin”
    • Amaçlar:
    • Öğrencilerin liderlik becerilerini geliştirmek.
    • Eleştirel düşünme ve problem çözme yeteneklerini artırmak.
    • Topluluklarına yönelik olumlu değişiklikler yapma yeteneklerini güçlendirmek.
    • Proje Aşamaları:
    • Liderlik ve Problem Çözme Atölyeleri:
      • Öğrencilere liderlik ve problem çözme konularında interaktif atölyeler düzenleyin. Bu atölyelerde, öğrencilere liderlik ilkelerini anlama, takım çalışması, iletişim becerileri ve çeşitli problem çözme stratejilerini öğrenme fırsatı tanıyın.
    • Toplum Analizi ve İhtiyaç Belirleme:
      • Öğrencilere toplumlarını daha iyi anlamak için bir araştırma projesi verin. Hangi sorunlara çözüm bulunabileceğini belirlemeleri için, yerel topluluklarında yaşanan ihtiyaçları ve sorunları analiz etmelerini isteyin.
    • Proje Geliştirme ve Planlama:
      • Öğrencilere belirledikleri sorunlara yönelik çözüm odaklı projeler geliştirmeleri için rehberlik edin. Bu projelerin hayata geçirilmesi için gerekli adımları planlamalarına yardımcı olun. Proje planları, bütçe, kaynaklar ve süreçlerin belirlenmesini içermelidir.
    • Uygulama ve İzleme:
      • Öğrencilerin projelerini hayata geçirmelerine izin verin. Bu süreçte, liderlik becerilerini kullanmalarını ve karşılaştıkları sorunları eleştirel bir bakış açısıyla çözmelerini sağlayın. Projelerin düzenli olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi için öğrencilere rehberlik edin.
    • Sunum ve Paylaşım:
      • Öğrencilere projelerini okul topluluğuna ve yerel topluluklarına sunmaları için bir fırsat verin. Bu, öğrencilere kendi projelerini savunma ve başkalarını etkileme yeteneklerini geliştirmelerini sağlayacaktır.
    • Bu proje, öğrencilere liderlik ve problem çözme becerilerini pratikte kullanma fırsatı sunarak okuldaki vizyonu anlamalarına ve benimsemelerine katkıda bulunabilir. Ayrıca, topluluklarına faydalı projeler üzerinde çalışarak sosyal sorumluluk duygularını güçlendirebilirler. Ortaokulda öğrenilmesi gerekenleri biz Yalın Üretim eğitimlerinde tekrar tekrar anlatıyoruz.
    • Öğrenci Konseyleri ve Toplantıları: Öğrencilere, okul vizyonunu şekillendirmede etkin bir rol oynama fırsatı tanıyan öğrenci konseyleri oluşturun. Ayrıca, düzenli öğrenci toplantıları düzenleyerek öğrenci görüşlerini dinleyin.
    • Ortaokul Öğrenci Konseyleri: Eleştirel Düşünce ve Liderlik Yeteneklerini Güçlendiren Bir Platform
    • Ortaokul seviyesinde öğrenci konseyleri oluşturmak, öğrencilere katılımcılık ve liderlik deneyimi kazandırmanın yanı sıra okuldaki vizyonu anlama ve şekillendirme fırsatı sunabilir. Bu konseyler, öğrencilerin eleştirel düşünme yeteneklerini geliştirmeleri ve problem çözme becerilerini artırmaları için etkili bir platform sağlar.
    • 1. Liderlik ve Katılımcılığın Temeli: Öğrenci konseyleri, öğrencilerin liderlik potansiyellerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için mükemmel bir zemin sunar. Öğrenciler, demokratik bir süreç içinde temsilcilerini seçerek ve çeşitli görevlere katılarak liderlik ve katılımcılık deneyimi kazanırlar. Bu süreç, onlara sorumluluk alma ve topluluklarına katkıda bulunma fırsatı tanır.
    • 2. Vizyon Belirleme ve Şekillendirme: Öğrenci konseyleri, öğrencilere okul vizyonunu anlamaları ve şekillendirmeleri için bir araç sunar. Konsey üyeleri, düzenledikleri toplantılarda okulun geleceği hakkında düşünce ve önerilerini paylaşabilirler. Bu, öğrencilerin eleştirel düşünce yeteneklerini kullanmalarını ve topluluklarını daha iyi bir yer haline getirmek için çözümler üretmelerini sağlar.
    • 3. Problem Çözme ve İşbirliği Becerileri: Öğrenci konseyleri, öğrencilere gerçek dünya problemlerini tanıma ve çözme yetenekleri kazandırır. Konsey üyeleri, okul içinde veya dışında ortaya çıkan sorunlara eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşarak çözüm önerileri sunarlar. Bu süreç, öğrencilerin işbirliği ve iletişim becerilerini güçlendirmelerine katkıda bulunur.
    • 4. Topluluk Bağlılığı ve Sorumluluk Duygusu: Öğrenci konseyleri, öğrencilere topluluklarına duydukları bağlılığı artırmaları ve sorumluluk duygusu kazanmaları için bir fırsat sunar. Konsey üyeleri, okul etkinliklerini planlayarak, sosyal sorumluluk projelerine öncülük ederek ve diğer öğrencilere rehberlik ederek topluluklarına daha etkin bir şekilde hizmet ederler.
    • Sonuç olarak, ortaokul öğrenci konseyleri, eleştirel düşünce, liderlik ve problem çözme becerilerini güçlendiren önemli bir platform sunar. Bu konseyler, öğrencilere sadece okul içinde değil, aynı zamanda hayatları boyunca karşılaşacakları zorluklarla başa çıkma ve olumlu değişikliklere öncülük etme yetenekleri kazandırarak donanımlı bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunur.
  3. Lise Seviyesi İçin:
    • Debattenin (Münazaranın) ve Tartışmanın Teşviki: Lise öğrencileri ile vizyon ve hedefler hakkında düzenli tartışmalar düzenleyin. Bu, öğrencilere düşünme ve ifade etme becerilerini geliştirme şansı tanır.
    • Debattenin ve Tartışmanın Lisede Öğrencilere Kazandırdığı Değerler
    • Lisemizin vizyonu, öğrencilerimize özerklik, sorumluluk, kültürel zenginlik ve topluma değer katma yeteneklerini kazandırmak üzerine odaklanmaktadır. Bu hedeflere ulaşmada debat ve tartışma etkinlikleri, öğrencilerimize önemli beceriler kazandırmak adına güçlü bir araç olarak öne çıkmaktadır.
    • 1. Eleştirel Düşünce ve Analitik Yeteneklerin Gelişimi: Debat ve tartışma etkinlikleri, öğrencilerimizin eleştirel düşünce ve analitik yeteneklerini geliştirmelerine önemli katkılarda bulunur. Bu platformlar, öğrencilere belirli bir konu hakkında bilgi toplama, analiz etme ve mantıklı argümanlar geliştirme fırsatı tanır.
    • 2. İletişim Becerilerinin Güçlenmesi: Debat ve tartışma, öğrencilerin sözlü iletişim becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Kendi düşüncelerini açık ve etkili bir şekilde ifade etme yeteneği, öğrencilerin sadece akademik başarılarını değil, aynı zamanda sosyal ve profesyonel hayatta da başarılı olmalarını sağlar.
    • 3. Farklı Perspektifleri Anlama ve Saygı Gösterme: Bu etkinlikler, öğrencilerin farklı görüşlere ve perspektiflere açık olmalarını teşvik eder. Tartışma platformları, öğrencilerin karşılaştıkları çeşitli düşünce ve bakış açılarıyla etkileşimde bulunmalarını sağlayarak kültürel zenginliklerini artırır.
    • 4. Özgüvenin ve Özerkliğin Artması: Debat ve tartışma, öğrencilere kendi görüşlerini savunma ve karşı görüşleri eleştirme fırsatı tanır. Bu süreç, öğrencilerin özgüvenlerini artırarak özerk düşünce ve hareket etme becerilerini güçlendirir. Ayrıca, kendi fikirlerini savunma sürecinde sorumluluk almayı öğrenmelerine katkıda bulunur.
    • Sonuç olarak, lisemizde debat ve tartışma etkinlikleri, öğrencilerimize sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda yaşamları boyunca kullanacakları temel becerileri kazandırmak adına önemli bir rol oynamaktadır. Bu etkinlikler, öğrencilerimizin özerklik, sorumluluk ve topluma değer katma yeteneklerini güçlendirerek donanımlı bireyler olarak yetişmelerine ön ayak olur.
    • Mentorluk Programları: Üst sınıf öğrencileri, alt sınıf öğrencilere vizyon ve hedeflerle ilgili rehberlik yapabilir. Bu mentorluk programları, öğrenciler arasında dayanışmayı artırabilir ve vizyonun yayılmasına katkıda bulunabilir.
    • Lise öğrencileri için etkili bir mentorluk programı oluşturmak, öğrencilerin kişisel ve akademik gelişimine katkı sağlayabilir. İşte lise öğrencileri için mentorluk programları oluşturmanın adımları:
    • Hedef Belirleme ve Amaç Tanımlama:
      • Mentorluk programının temel hedeflerini belirleyin. Örneğin, öğrencilerin akademik başarılarını artırmak, kariyer hedeflerini belirlemelerine yardımcı olmak veya kişisel gelişimlerini desteklemek gibi spesifik hedeflere odaklanabilirsiniz.
    • Mentor ve Mentee Eşleştirmesi:
      • Öğrencilere uygun ve deneyimli mentorları eşleştirmek önemlidir. Mentorlar, lise öğrencilerine rehberlik edebilmeli ve öğrencinin ihtiyaçlarına uygun destek sağlayabilmelidir.
    • Eğitim ve Hazırlık:
      • Mentorlara ve mentelere programın amacını, beklentilerini ve etkin iletişim stratejilerini öğreten bir eğitim süreci düzenleyin. Ayrıca, mentorlara etkili rehberlik ve destek sağlama konusunda beceriler kazandırmak için atölye çalışmaları ve seminerler düzenleyebilirsiniz.
    • Düzenli İletişim ve Toplantılar:
      • Mentor ve menteler arasında düzenli iletişim kanalları kurun. Aylık veya üç aylık toplantılar, e-posta veya diğer iletişim araçları aracılığıyla etkileşim sağlanabilir. Bu, mentorların öğrencilerin ilerlemesini takip etmelerini ve ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde cevap vermelerini sağlar.
    • Hedef Belirleme ve İlerleme Takibi:
      • Programın başında mentor ve mentelerle birlikte hedefler belirleyin. Daha sonra düzenli aralıklarla bu hedefleri değerlendirin. Öğrencilerin kişisel, akademik ve kariyer hedeflerini belirleyerek bu hedeflere ulaşma konusunda destek sağlayın.
    • Kariyer Gelişimi ve Staj Fırsatları:
      • Mentorluk programı, öğrencilere kariyer gelişimleri konusunda rehberlik ederek staj fırsatları ve gelecekteki meslekleri keşfetmelerine yardımcı olabilir. Mentorlar, öğrencilere kendi deneyimlerini paylaşarak kariyer planlama süreçlerine rehberlik edebilirler.
    • Geribildirim ve İyileştirme:
      • Programın düzenli olarak değerlendirilmesi ve mentorlardan ve mentelerden geri bildirim alınması önemlidir. Bu geri bildirimler, programı sürekli iyileştirmek ve daha etkili hale getirmek için kullanılabilir.
    • Lise öğrencileri için mentorluk programları, genç bireylerin kendi potansiyellerini keşfetmelerine, güven geliştirmelerine ve kariyer hedeflerini netleştirmelerine yardımcı olabilir. Programın başarıyla uygulanabilmesi için mentorlar, menteler ve program koordinatörleri arasında açık iletişim ve işbirliği önemlidir.
  4. Tüm Eğitim Düzeyleri İçin:
    • İletişim Platformları: Eğitim düzeylerine uygun dijital veya kağıt üzerinde iletişim platformları oluşturun. Bu platformlar aracılığıyla öğrencilere, öğretmenlere ve velilere düzenli olarak güncel bilgiler ve başarı hikayeleri sunun.
    • Topluluk Etkinlikleri: Vizyonunuzu paydaşlarınıza tanıtmak için topluluk etkinlikleri düzenleyin. Konferanslar, sergiler veya açık günler aracılığıyla, okulunuzun değerlerini ve hedeflerini paylaşın.

Her eğitim düzeyinde etkili iletişim, vizyonunuzun benimsenmesini ve paydaşların katılımını artırmanın anahtarıdır. İletişim stratejinizi çeşitlendirmek ve öğrencilere, öğretmenlere ve diğer paydaşlara uygun yöntemleri seçmek, başarıya giden yolda önemli bir adım olacaktır.

Başarı ancak eğitimle gelir. “Eğitim, bireylerin potansiyellerini en üst düzeye çıkaran anahtardır, çünkü başarı, bilgiyle donanmış bir zihinle mümkün olur.”

EĞİTİM ŞART

Türkiye’nin bugün çok ciddi bir juku problemi var. Bugün geldiğimiz noktada öncelikle ülke eğitiminde #HOSHINKANRI yapmak gerektiğini düşünüyorum. Hoshin Kanri’nin temel prensipleri genel olarak organizasyon düzeyinde uygulanır, ancak eğitim alanında da benzer prensipler kullanılabilir. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde Hoshin Kanri uygulamak için aşağıda belirtilen üç temel kuralı düşünebilirsiniz:

  1. Vizyon ve Hedef Belirleme:
    • Her eğitim düzeyi için, okulun veya eğitim kurumunun uzun vadeli vizyonu ve hedefleri belirlenmelidir. Bu, öğrencilerin akademik başarıları, kişisel gelişimleri ve topluluklarına katkıları gibi geniş kapsamlı hedefleri içermelidir. Öğretim kadrosu, öğrenciler ve velilerle birlikte bu hedefleri belirlemek önemlidir.
  2. Stratejik Planın İletilmesi ve Hedeflere Odaklanma:
    • Belirlenen vizyon ve hedefler, öğrencilere, öğretmenlere ve diğer paydaşlara etkili bir şekilde iletilmelidir. Her düzeydeki eğitim kurumunda, stratejik hedeflere ulaşmak için öğrenci başarısını artırmak, öğretim metotlarını iyileştirmek ve öğrenci katılımını teşvik etmek gibi özel stratejik hedeflere odaklanılabilir. Bu hedefler, eğitim paydaşlarına net bir şekilde açıklanmalıdır.
  3. İzleme ve Geri Bildirim:
    • Öğrenci başarısı, öğretim yöntemleri ve diğer performans göstergeleri düzenli olarak izlenmeli ve değerlendirilmelidir. Öğrenci başarısı ve öğretmen performansı gibi veriler, belirlenen hedeflere ne kadar yaklaşıldığını değerlendirmek için kullanılmalıdır. Bu izleme süreci, eğitim stratejilerini sürekli olarak revize etme ve iyileştirme fırsatlarına olanak tanır.

Eğitimde Hoshin Kanri, öğrenci başarısını artırmak, öğretim kalitesini yükseltmek ve eğitim kurumlarını daha etkili hale getirmek amacıyla stratejik bir planlama ve yönetim süreci olarak kullanılabilir. Bu prensipler, öğrencilerin, öğretmenlerin ve yöneticilerin ortak bir hedefe odaklanmalarına yardımcı olabilir.

Eğitim Düzeyine Göre Okul Vizyonu ve Hedefleri Belirleme:

Günümüz eğitim sistemi, öğrencilerin bireysel potansiyellerini keşfetmelerine, geliştirmelerine ve topluma katkıda bulunmalarına olanak tanıyan dinamik bir süreçtir. Bu sürecin temelini oluşturan unsurlardan biri de okulların veya eğitim kurumlarının uzun vadeli vizyonu ve hedefleridir. Her eğitim düzeyinde, bu vizyon ve hedefler, öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin ortak bir amaca odaklanmalarını sağlamak için dikkatlice belirlenmelidir.

İlkokul Seviyesinde Vizyon ve Hedef Belirleme:

İlkokul seviyesinde, eğitim kurumlarının vizyonu genellikle çocuklara temel bilgi ve becerileri kazandırmak, meraklarını ve öğrenme isteklerini canlı tutmak üzerine odaklanır. Hedefler arasında öğrencilerin temel okuma, yazma ve matematik becerilerini güçlendirmek, sosyal becerilerini geliştirmek ve meraklarını keşfetmeleri için çeşitli öğrenme deneyimleri sunmak yer alabilir.

Ortaokul Seviyesinde Vizyon ve Hedef Belirleme:

Ortaokul düzeyinde, vizyon genellikle öğrencilerin kişisel gelişimini desteklemeye ve onları geleceğin liderleri olmaya hazırlamaya odaklanır. Bu aşamada hedefler, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini güçlendirmek, problem çözme yeteneklerini artırmak, sanat ve spor gibi alanlarda kendilerini ifade etmelerini teşvik etmek olabilir.

Lise Seviyesinde Vizyon ve Hedef Belirleme:

Lise seviyesinde, okul vizyonu genellikle öğrencilere daha fazla özerklik ve sorumluluk verme üzerine odaklanır. Bu aşamada hedefler arasında öğrencilerin üniversite veya kariyerlerine hazırlanmalarını desteklemek, liderlik becerilerini geliştirmek, kültürel çeşitlilikle ilgili anlayışlarını derinleştirmek yer alabilir.

İzleme ve Revizyon:

Belirlenen vizyon ve hedeflerin etkisini değerlendirmek için düzenli olarak izleme süreçleri oluşturulmalıdır. Bu süreç, öğrenci başarı verilerini, öğretmen geri bildirimlerini ve topluluk katılımını içermelidir. İzleme sonuçlarına dayanarak, vizyon ve hedefler düzenli olarak revize edilmeli ve geliştirilmelidir.

Bu şekilde, her eğitim düzeyinde belirlenen vizyon ve hedefler, eğitim kurumlarını daha etkili, öğrenci odaklı ve toplum için değer yaratan yerler haline getirme yolunda önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu noktada işimize en çok yarayacak olan teknik Tabu araması olacaktır.

Tabu Araması Tekniği ile Eğitim Düzeyine Göre Okul Vizyonu ve Hedef Belirleme:

Eğitim kurumlarının uzun vadeli vizyon ve hedeflerini belirlemek, öğrenci başarısını artırmak ve etkili bir öğrenme ortamı yaratmak için stratejik bir süreç gerektirir. Bu süreci optimize etmek ve çeşitli eğitim düzeylerini kapsayan bir vizyon oluşturmak için Tabu Araması tekniği kullanılabilir.

1. Problem Alanlarını Belirleme:

Tabu Araması, karmaşık ve çok boyutlu problemleri çözmek için kullanılan bir optimizasyon algoritmasıdır. Eğitim kurumları için uzun vadeli vizyon ve hedefler belirlerken, öncelikle karşılaşılan problemleri belirlemek önemlidir. Bu problemler, öğrenci performansı, öğretim metotları, kaynak yönetimi ve topluluk katılımı gibi çeşitli alanları içerebilir. Tabu Araması, bu problem alanlarını tanımlamak ve önceliklendirmek için kullanılabilir.

2. Alternatif Vizyon ve Hedefleri Keşfetme:

Tabu Araması, belirlenen problem alanlarına yönelik çeşitli çözüm alternatiflerini keşfetmek için kullanılır. Eğitim düzeyine özel olarak, farklı eğitim programları, öğrenci destek sistemleri ve öğretim stratejileri gibi alternatif vizyon ve hedefleri değerlendirmek için bu algoritma kullanılabilir. Bu aşama, eğitim paydaşları, öğrenciler ve öğretmenlerle birlikte çalışarak çeşitli önerileri değerlendirmeyi içerir.

3. Optimal Vizyonu ve Hedefleri Belirleme:

Tabu Araması, problem alanlarını ve alternatif çözümleri sürekli olarak değerlendirir ve en iyi çözümü bulmak için optimize eder. Eğitim düzeyine uygun bir vizyon ve hedefler kümesini belirlemek için, algoritma, önceden belirlenmiş kriterlere dayanarak en iyi performans gösteren stratejileri tanımlayabilir. Bu aşama, eğitim kurumunun hedeflerine, öğrenci ihtiyaçlarına ve topluluk beklentilerine en uygun vizyonu oluşturmaya yöneliktir.

Tabu Araması tekniği, eğitim kurumlarının vizyon oluşturma sürecini daha sistematik ve verimli hale getirebilir. Problemleri belirleme, alternatifleri keşfetme ve en iyi çözümü bulma süreçlerinde bu algoritma, eğitimde daha etkili ve sürdürülebilir bir gelecek için kapsamlı bir yaklaşım sunabilir.

Ben olsam bugün içinde bulunduğumuz durumda her eğitim düzeyine göre şu vizyonları belirlerdim. Bu vizyonlar okuyan herkesin görüşüne açıktır.

  1. İlkokul Seviyesi:
    • “İlkokulumuz, öğrencilerimize meraklarını keşfetmeleri için ilham veren bir ortam sunarak temel bilgi ve becerileri kazanmalarına öncülük eder.”
  2. Ortaokul Seviyesi:
    • “Ortaokulumuz, öğrencilerimizin eleştirel düşünme yeteneklerini güçlendirerek onları liderlik ve problem çözme konularında donanımlı bireyler olarak yetiştirmeyi hedefler.”
  3. Lise Seviyesi:
    • “Lisemiz, öğrencilerimize özerklik ve sorumluluk kazandırarak üniversite veya kariyerleri için donanımlı, kültürel açıdan zengin ve topluma değer katan bireyler olarak yetişmelerine öncülük eder.”

Her bir cümle, belirli bir eğitim düzeyine odaklanarak, o düzeydeki öğrencilerin öğrenme deneyimini ve gelişimini yansıtmayı amaçlamaktadır. Sırada önemli olan doğru hedefleri belirleyebilmektir. Bu hedefler için öncelik durum tespiti yapmak olacaktır. Durum tespiti çok dikkatli ve açık yapılmalıdır. Bu hedefler tüm eğitim kurumlarına verilmeli, bununla beraber ceza ve ödül yönetmeliği hazırlanmalıdır.

Her eğitim seviyesine uygun hedefler aşağıdakiler olabilir; (Bunlarda tıpkı vizyon gibi tartışmaya ve katkılarınıza açıktır.)

  1. İlkokul Seviyesi Hedefi:
    • “İlkokulumuzun öncelikli hedefi, her öğrencinin temel okuma, yazma ve matematik becerilerini güçlendirmek, aynı zamanda meraklarını keşfetmeleri için çeşitli öğrenme deneyimleri sağlamaktır.”
  2. Ortaokul Seviyesi Hedefi:
    • “Ortaokulumuz, öğrencilerin eleştirel düşünme ve problem çözme yeteneklerini geliştirmeyi amaçlayarak STEM (fen, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarına ilgi duymalarını teşvik eder.”
  3. Lise Seviyesi Hedefi:
    • “Lisemizin öncelikli hedefi, öğrencilere üniversite veya kariyerleri için güçlü bir akademik temel sunmanın yanı sıra, liderlik becerilerini ve kültürel farkındalığı geliştirerek küresel vatandaşlar olarak yetişmelerine olanak tanımaktır.”

Her hedef, belirli bir eğitim seviyesinin öğrencilerinin gelişimine ve öğrenme hedeflerine yönelik özel olarak formüle edilmiştir. Bu hedefler, belirli bir eğitim seviyesinin vizyonunu gerçekleştirmeye katkıda bulunan somut ve ölçülebilir amaçları yansıtmaktadır. Burada belirtmeliyim ki; sadece meslek liselerine değil tüm liselere model fabrika gibi, model eğitim sınıfları kurulmalı. Bu sınıflarda özellikle dojo merkezli eğitimler verilmelidir.

Dojo Eğitimi Lisesinde Nasıl Verilebilir?

Dojo, geleneksel Japon dövüş sanatları salonlarını ifade eden bir terim olmanın ötesinde, günümüzde eğitimde de sıkça kullanılan bir kavram haline gelmiştir. Bu makalede, lise düzeyinde Dojo eğitiminin nasıl verilebileceğini ele alacağız.

1. Öğrenci Katılımını Teşvik Edin:

  • Dojo atmosferini lise eğitimine entegre etmenin ilk adımı, öğrencileri aktif bir şekilde katılmaya teşvik etmektir. Derslerinizi interaktif ve katılımcı bir biçimde tasarlayarak öğrencilerin bedensel, zihinsel ve duygusal olarak etkileşimde bulunmalarını sağlayın.

2. Disiplini Vurgulayın:

  • Dojo eğitimi, disiplin üzerine odaklanan bir yapıya sahiptir. Lise öğrencilerine bu disiplini benimsetmek için, kuralları net bir şekilde belirleyin ve bu kurallara uyum sağlamalarını teşvik edin. Disiplin, öğrencilerin sorumluluk almasına ve kendi gelişimlerine odaklanmalarına yardımcı olacaktır.

3. Kişisel Gelişimi Destekleyin:

  • Dojo eğitimi, sadece fiziksel becerilerin değil, aynı zamanda karakter gelişiminin de bir parçasıdır. Lise öğrencilerinin kişisel gelişimlerine odaklanmak için, günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olacak etkinlikler ve sohbetler düzenleyin.

4. Mentorluk Sistemi Oluşturun:

  • Dojo kültüründe mentorluk önemli bir yer tutar. Lise öğrencileri arasında bir mentorluk sistemi oluşturarak, üst sınıf öğrencilerin alt sınıf öğrencilere rehberlik etmelerini sağlayabilirsiniz. Bu, öğrenciler arasında dayanışmayı güçlendirecek ve birbirlerine destek olmalarını sağlayacaktır.

5. Kültürel ve Tarihsel Bağlamı İnceltin:

  • Dojo eğitimi, genellikle bir kültürel ve tarihsel bağlam içinde öğretilir. Lise öğrencilerine Japon kültürü ve tarihini anlatarak, Dojo’nun sadece bir fiziksel aktivite değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olduğunu anlamalarını sağlayabilirsiniz.

Dojo eğitimi, lise öğrencilerine fiziksel sağlık, zihinsel odaklanma, disiplin ve karakter gelişimi gibi birçok fayda sağlayabilir. Bu prensipleri lise düzeyinde uygulamak, öğrencilerin sadece akademik başarıları değil, aynı zamanda kişisel gelişimleri üzerinde olumlu bir etki bırakmalarını sağlayabilir.

Bir sonraki yazımda 2. madde olan stratejik planın iletilmesi ve hedeflere odaklanma konusunu işleyeceğim. Ama o zamana kadar bugün yazdıklarıma tüm dostlarımın katkı sağlamasını bekliyorum.

PLANLAMA ve ADAPTASYON

#HOSHINKANRI anlatmaya devam ediyorum. Sadece sanayi açısından bakmıyorum. Tüm kuruluşların, hastanelerin, inşaat firmalarının, eğitimin, kamu hizmetlerinin ihtiyacı olduğu için anlatıyorum bunları sizlere. Orta ve uzun vadeli planlamaya önce toplumsal olarak ihtiyacımız var.

Orta ve uzun vadeli planlar genellikle bireylerin, işletmelerin veya kuruluşların belirli hedeflere ulaşmak için geliştirdikleri stratejilerdir. İşte farklı alanlarda uzun vadeli planlama örnekleri:

  1. Kariyer Planlaması:
    • İlk 5 yıl içinde belirli bir pozisyona yükselmek.
    • 10 yıl içinde uzmanlık alanında lider olmak.
    • 15 yıl içinde yönetici pozisyonuna ulaşmak.
  2. Eğitim Planlaması:
    • Lisans derecesini tamamladıktan sonra yüksek lisans veya doktora yapma planı.
    • Belirli bir dil veya teknik beceriyi öğrenme hedefi.
  3. Finansal Planlama:
    • Belirli bir miktarda tasarruf yapma ve yatırım yapma hedefleri.
    • Ev veya mülk satın alma planı.
    • Emeklilik için birikim yapma stratejisi.
  4. İş Planlaması:
    • Yeni ürün veya hizmet geliştirme ve piyasaya sürme planı.
    • İşletmenin belirli bir pazarda lider konuma gelme hedefleri.
    • Şirket genişleme stratejileri, yeni şubeler veya global pazarlara açılma planları.
  5. Sağlık ve Fitness Planı:
    • Haftalık egzersiz ve antrenman programı.
    • Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinme hedefleri.
    • Belirli bir kilo kaybı veya kas kazanma hedefleri.
  6. Sosyal Sorumluluk Projeleri:
    • Toplumda olumlu bir etki yaratmak için uzun vadeli projeler geliştirme.
    • Çevresel sürdürülebilirlik hedefleri.
  7. Teknoloji ve İnovasyon:
    • Yeni teknolojik trendlere ayak uydurmak için sürekli olarak eğitim almak.
    • Belirli bir süre içinde şirketin teknolojik altyapısını güncelleme planları.

Orta ve uzun vadeli planlar, hedeflere ulaşmak için adım adım atılacak adımları belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli kaynakları ve stratejileri içermelidir. Bu planlar, düzenli olarak gözden geçirilmeli ve gerektiğinde güncellenmelidir. İşletmelerin orta ve uzun vadeli planları genellikle belirli bir vizyona ve büyüme hedefine dayanır. İşte üretim yapan bir firma için uzun vadeli planlama örnekleri:

  1. Üretim Kapasitesi Artırma:
    • İlerleyen 5-10 yıl içinde üretim kapasitesini belirli bir yüzde oranında artırmak.
    • Yeni üretim tesisleri kurarak veya mevcut tesisleri genişleterek kapasiteyi artırma.
    • Üretim kapasitesini artırmak, sadece mevcut müşteri taleplerini karşılamakla kalmaz, aynı zamanda gelecekteki büyüme fırsatlarına da hazırlıklı olmayı sağlar. Bu strateji, pazar liderliği hedefine yönelik bir adım olabilir ve şirketin rekabet avantajını sürdürebilmesi için önemli bir faktördür. Ancak, bu süreçte enerji verimliliği, çevresel sürdürülebilirlik ve operasyonel mükemmeliyet gibi unsurların da göz önünde bulundurulması önemlidir.
  2. Üretim Süreçlerinde İyileştirmeler:
    • Otomasyon ve dijitalleşme gibi yeni teknolojileri kullanarak üretim süreçlerini verimli hale getirme.
    • Enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik odaklı iyileştirmeler.
    • Uzun vadeli planlarda üretim süreçlerini iyileştirmek, bir işletmenin rekabet avantajını artırma ve operasyonel verimliliği maksimize etme stratejilerinin merkezinde yer alır. Otomasyon, dijitalleşme ve diğer yenilikçi teknolojilerin entegrasyonu, üretim süreçlerini daha hızlı, daha verimli ve daha maliyet etkin hale getirebilir. Bu, sadece üretim süreçlerinin hızını artırmakla kalmaz, aynı zamanda kalite kontrolünü geliştirerek ürün kalitesini artırabilir.
  3. Ürün Portföyü Genişletme:
    • Yeni ve inovatif ürünleri pazara sunma.
    • Rekabet avantajı sağlamak için mevcut ürünleri iyileştirme.
    • Yeni ve inovatif ürünlerin pazara sunulması, müşteri çeşitliliğini artırabilir ve yeni pazarlara açılma fırsatları yaratabilir. Aynı zamanda, mevcut ürünleri sürekli olarak iyileştirme ve güncelleme, müşteri sadakatini artırabilir ve rekabetin önünde kalmayı sağlayabilir.
    • Ürün portföyünü genişletme stratejisi, işletmeye pazarda daha geniş bir oyuncu olma yeteneği kazandırabilir. Müşteri ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde cevap verebilmek için esnek bir ürün portföyü, değişen pazar koşullarına uyum sağlama kabiliyetini artırabilir. Aynı zamanda, Ar-Ge yatırımları ve sürekli inovasyon, işletmenin ürünlerindeki kaliteyi ve rekabet avantajını sürdürebilirliği artırabilir.
  4. Küresel Pazarlara Açılma:
    • İhracatı artırma ve yeni pazarlara giriş stratejileri.
    • Uluslararası standartlara uygunluk ve küresel taleplere uygun ürün geliştirme.
    • Uzun vadeli planlarda küresel pazarlara açılmak, bir işletmenin büyüme stratejilerini genişletme ve uluslararası arenada rekabet avantajı kazanma hedefini yansıtabilir. İhracatı artırmak veya yeni pazarlara giriş yapmak, işletmeye müşteri tabanını genişletme ve farklı coğrafyalarda gelir kaynakları yaratma fırsatı tanır. Ancak, küresel pazarlara açılma stratejisi oluştururken, o pazarın özel koşullarını ve düzenlemelerini anlamak önemlidir.
    • Küresel pazarlara açılma, işletmeye çeşitlilik ve risk dağılımı sağlama potansiyeli sunar. Farklı kültürler, dil ve tüketici davranışlarına adapte olma yeteneği, başarılı bir küresel genişleme için kritik faktörlerdir. Ayrıca, uluslararası standartlara uyum, lojistik yönetim ve yerel rekabet analizi gibi konuların da planlama sürecinde dikkate alınması önemlidir.
  5. Ar-Ge Yatırımları:
    • Ar-Ge bütçesini belirli bir yüzde artırma.
    • Yeni teknolojileri izleyerek ve geliştirerek rekabet avantajı sağlama.
  6. İş Güvenliği ve Kalite Standartları:
    • İş güvenliği standartlarını yükseltme ve sürdürme.
    • Ürün kalitesini artırmak için kalite kontrol süreçlerini iyileştirme.
  7. Yetenek Geliştirme ve İnsan Kaynakları Planlaması:
    • Personel eğitimi ve gelişim programlarına yatırım yapma.
    • İş gücü planlaması ve yetenek kazanımı stratejileri.
  8. Sürdürülebilirlik Hedefleri:
    • Çevre dostu üretim süreçlerini benimseme.
    • Atık yönetimi ve enerji tüketimi konularında sürdürülebilirlik hedefleri belirleme.

Bu örnekler, bir üretim firmasının orta ve uzun vadeli hedeflerine yönelik genel stratejileri temsil etmektedir. Her firma, kendi sektörüne ve pazar koşullarına bağlı olarak benzersiz uzun vadeli planlar geliştirecektir. Toplumsal planlar ile ne kadar çok benzerlik içerdiğini sizde fark edeceksiniz. Bunları zaten biliyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Orta ve uzun vadeli planlama konusunda belki bilmediğiniz veya daha önce düşünmediğinizi paylaşayım sizlere. İşte bazı düşünceler:

  1. Senaryo Planlaması:
    • Uzun vadeli planlarınıza alternatif senaryolar eklemek, belirli koşullara veya değişikliklere nasıl uyum sağlayabileceğinizi düşünmenizi sağlar.
  2. Trend Analizi:
    • Sektör trendlerini ve genel ekonomik gelişmeleri göz önünde bulundurarak planlarınızı revize etmek, rekabet avantajı sağlamak açısından önemlidir.
  3. Teknolojik Riskler:
    • Hızla değişen teknolojik ortamda, gelecekteki teknolojik gelişmeleri öngörmek ve buna uygun stratejiler oluşturmak önemlidir.
  4. Sosyal ve Kültürel Faktörler:
    • Toplumun değerleri, kültürel eğilimler ve demografik değişiklikler gibi faktörleri planlamalarınızda göz önünde bulundurmak.
  5. Değişen Müşteri Davranışları:
    • Müşteri beklentileri ve davranışları zaman içinde değişebilir. Bu değişiklikleri anlamak ve müşteri odaklı stratejiler geliştirmek önemlidir.
  6. İnovasyon ve Esneklik:
    • İnovasyona açık olmak, yeni fırsatları değerlendirmek ve planlarınıza esneklik eklemek, hızla değişen bir dünyada rekabet avantajı sağlar.
  7. Kriz Yönetimi Planları:
    • Olası kriz durumlarına karşı hazırlıklı olmak için kriz yönetimi planları oluşturmak, iş sürekliliğini sağlamak açısından önemlidir.

Her başlığı kendi içinde detaylı açıklayacağım.

Senaryo Planlaması:

Orta ve uzun vadeli planlama, belirli bir vizyonu gerçekleştirmek için önemli bir araçtır. Ancak, değişken ve belirsiz bir iş dünyasında, sadece tek bir gelecek senaryosuna dayalı planlar yapmak risklidir. Bu nedenle, senaryo planlaması, farklı olası gelecek durumlarını göz önüne alarak stratejik planlamayı zenginleştiren bir yaklaşım sunar. Şirketler, belirli bir stratejinin farklı koşullarda nasıl performans gösterebileceğini anlamak ve uyum sağlamak için farklı senaryoları değerlendirebilir. Bu yaklaşım, değişen çevresel faktörlere ve belirsizliklere karşı daha dirençli bir organizasyon oluşturmanın bir yoludur.

Senaryo planlaması aynı zamanda şirketlere rekabet avantajı kazanma ve gelecekteki fırsatları daha etkili bir şekilde değerlendirme konusunda da yardımcı olabilir. Planlama sürecine esneklik eklemek, hızla değişen bir pazar ortamında başarılı olmanın anahtarı olabilir. Bu nedenle, senaryo planlaması, sadece belirli bir gelecek öngörüsüne dayalı stratejilerden daha fazlasını sunan, dinamik ve öngörülemez bir iş dünyasında stratejik planlamanın önemli bir bileşenidir.

Trend Analizi:

Orta ve uzun vadeli planlar oluştururken, mevcut trendleri anlamak ve gelecekteki olası gelişmeleri öngörebilmek kritik bir öneme sahiptir. Sektördeki ve genel ekonomideki trendleri izlemek, bir işletmenin rekabet avantajını sürdürmesine yardımcı olabilir. Trend analizi, pazardaki eğilimleri anlama, müşteri ihtiyaçlarına uyum sağlama ve gelecekteki talep değişikliklerine önceden cevap verme konularında işletmelere önemli bir avantaj sağlar.

Sadece mevcut trendlere odaklanmak yerine, gelecekteki gelişmeleri öngörebilmek için proaktif bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Bu, işletmelerin rekabet avantajını korumasına ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamasına yardımcı olabilir. Trend analizi, bir işletmenin çevresel faktörleri daha iyi anlamasına, müşteri beklentilerine uyum sağlamasına ve stratejik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olan kritik bir planlama aracıdır.

Teknolojik Riskler:

Teknolojik riskler, günümüz iş dünyasında giderek artan bir öneme sahip olan ve işletmelerin başarıları üzerinde önemli etkiler bırakan faktörlerden biridir. Hızla değişen teknolojik ortam, bir yandan işletmelere büyük fırsatlar sunarken diğer yandan da beraberinde çeşitli riskleri getirir. Yeni teknolojilerin hızla benimsenmesi, gelişmekte olan pazarlara erişim ve operasyonel verimliliğin artırılması gibi avantajları beraberinde getirse de, teknolojik altyapıdaki hatalar, siber saldırılar, veri kaybı ve hızlı teknolojik değişimlere adaptasyon sorunları gibi riskler de ortaya çıkmaktadır.

Bir işletme için teknolojik riskleri etkili bir şekilde yönetmek, sadece mevcut teknolojik altyapıyı güvence altına almakla kalmaz, aynı zamanda gelecekteki teknolojik değişimlere uyum sağlama yeteneğini de içerir. İşletmeler, teknolojik risklerin farkında olmalı, sürekli olarak güvenlik önlemlerini güncellemeli ve iş sürekliliği planları geliştirmelidir. Ayrıca, teknolojik risklere karşı duyarlılık, çalışan eğitimi ve dış tehditlere karşı proaktif bir yaklaşım, işletmelerin dayanıklılığını artırmak ve rekabet avantajını sürdürmek için kritik öneme sahiptir.

Sosyal ve Kültürel Faktörler:

Sosyal ve kültürel faktörler, işletmelerin faaliyet gösterdiği çevreyi şekillendiren önemli unsurlardan biridir. Toplumun değerleri, normları ve tüketici davranışları, işletmelerin pazarlama stratejilerini, ürün geliştirme süreçlerini ve müşteri ilişkilerini doğrudan etkiler. Bu faktörler, bir işletmenin hedef kitlesiyle etkileşim kurma şeklini belirleyerek, müşteri memnuniyetini ve sadakatini etkileyebilir. Aynı zamanda, sosyal ve kültürel dinamikler, işletmelerin çeşitlilik ve kapsayıcılık konularında duyarlı bir yaklaşım benimsemelerini teşvik eder, bu da kurumsal itibarı güçlendirebilir ve toplumsal sorumluluk anlayışını ön plana çıkarabilir.

Sosyal ve kültürel faktörler aynı zamanda iş gücü dinamiklerini etkileyerek insan kaynakları yönetimini şekillendirir. Çalışanların değerleri, beklentileri ve çalışma kültürü, işletme içindeki iletişim ve işbirliğini etkiler. İşletmeler, bu faktörleri dikkate alarak çeşitlilik politikaları oluşturabilir, iş yeri kültürünü zenginleştirebilir ve çalışanların motivasyonunu artırabilir. Bu bağlamda, sosyal ve kültürel faktörlerin işletme stratejilerine entegre edilmesi, sürdürülebilir başarı için kritik bir unsur olarak öne çıkar.

Değişen Müşteri Davranışları:

Günümüzde, teknolojik gelişmeler, kültürel değişimler ve pazar dinamiklerindeki sürekli evrim, müşteri davranışlarını etkileyen önemli faktörleri beraberinde getirmiştir. Değişen müşteri davranışları, işletmelerin pazarlama stratejilerini ve müşteri ilişkilerini şekillendiren temel bir dinamiktir. İnternetin yaygın kullanımı ve dijitalleşmenin artışı, müşterilerin bilgiye daha hızlı erişmelerini sağlamış ve satın alma kararlarını etkileyen birçok unsuru değiştirmiştir. Müşteriler, ürün ve hizmetleri değerlendirirken sosyal medya, online incelemeler ve diğer dijital platformları kullanarak daha bilinçli ve bilgili bir tüketici kitlesi oluşturmuşlardır.

Ayrıca, mobil teknolojinin ve e-ticaretin yaygınlaşması, müşterilerin alışveriş alışkanlıklarını temelden değiştirmiştir. Sanal mağazalarda alışveriş yapma ve ürünleri çevrim içi inceleme eğilimi, perakendecileri fiziksel mağazalarda yenilikçi ve etkileyici deneyimler sunmaya yönlendirmiştir. Ayrıca, müşterilerin satın alma süreçlerinde duygusal bağ kurma eğilimi, marka sadakatini etkileyen önemli bir faktör haline gelmiştir. Müşteriler, sadece ürün veya hizmetin kalitesine değil, aynı zamanda markanın değerlerine, sürdürülebilirlik çabalarına ve toplumsal sorumluluk projelerine olan katkılarına da önem vermektedir.

Bu bağlamda, işletmelerin değişen müşteri davranışlarına uyum sağlamak ve rekabet avantajı elde etmek için yenilikçi stratejiler geliştirmeleri kaçınılmazdır. Müşteri odaklılık, pazarlama iletişimi ve dijitalleşme gibi konulara odaklanarak, işletmeler müşteri beklentilerine hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verebilir, müşteri deneyimini iyileştirebilir ve uzun vadeli müşteri ilişkileri inşa edebilirler. Bugün firmaların sürdürülebilirlik konusunda en çok zorlandıkları değişen müşteri davranışlarını anlamamaktan kaynaklanmaktadır.

İnovasyon ve Esneklik:

İnovasyon ve esneklik, günümüz rekabetçi iş dünyasında işletmelerin başarısı için kritik öneme sahip iki temel unsur olarak öne çıkmaktadır. İnovasyon, işletmelerin yeni fikirler, ürünler ve süreçler geliştirerek rekabet avantajı elde etmelerini sağlayan dinamik bir süreçtir. İnovasyon, sadece ürün geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda işletmenin iş modelini, operasyonel süreçlerini ve müşteri deneyimini sürekli olarak iyileştirme çabalarını içerir. İnovasyon, değişen pazar koşullarına uyum sağlama, müşteri taleplerine cevap verme ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşma konularında işletmelere rekabet avantajı kazandırır.

Esneklik ise işletmelerin hızla değişen çevresel koşullara adapte olma yeteneğini ifade eder. Esnek işletmeler, pazar değişikliklerine, teknolojik gelişmelere ve diğer dışsal etkenlere hızlı bir şekilde cevap verebilirler. Bu, zaman içinde iş modelini yeniden şekillendirme, operasyonel süreçleri uyarlama ve müşteri ihtiyaçlarına daha çabuk yanıt verme kapasitesini içerir. Esneklik, işletmelerin belirsizlikle başa çıkma, riskleri minimize etme ve fırsatları daha hızlı bir şekilde değerlendirme konularında önemli bir avantaj sunar.

İnovasyon ve esneklik, birbirini tamamlayan iki kritik yetenektir. İnovatif bir yaklaşım, işletmelerin değişen pazar koşullarına adapte olmalarına yardımcı olabilirken, esnek bir organizasyon yapısı da sürekli yenilik ve gelişmeye olanak tanır. Bu iki faktörün bir araya gelmesi, işletmelerin sürdürülebilir rekabet avantajı sağlamalarına ve uzun vadeli başarı elde etmelerine katkıda bulunabilir.

Kriz Yönetimi Planları:

Olmaz ise olmazımıza geldik. Acil durum eylem planı olmayan için hayat heran zorlaşabilir.

Kriz yönetimi planları, işletmelerin beklenmeyen olaylar ve kriz durumlarına karşı hazırlıklı olmalarını sağlamak amacıyla geliştirilen stratejik belgelerdir. Bu planlar, doğal afetler, siber saldırılar, finansal krizler, sağlık salgınları gibi geniş bir yelpazedeki olası kriz durumlarına karşı etkili bir yanıt verebilme yeteneği kazandırmayı hedefler. Kriz yönetimi planları, işletmelerin kriz anlarında organize ve koordineli bir şekilde hareket etmelerini, iş sürekliliğini sağlamalarını ve itibarlarını korumalarını amaçlar.

Bir kriz yönetimi planı oluştururken, işletmeler genellikle risk analizi yapar ve olası senaryolara karşı stratejiler geliştirir. Acil durum ekipleri, kriz anında iletişim ve karar alma süreçlerini belirler. Ayrıca, kaynakları etkili bir şekilde kullanmak, paydaşlarla iletişimi sürdürmek, çalışanların güvenliğini sağlamak ve müşteri ilişkilerini korumak gibi önemli unsurlar da kriz yönetimi planlarının odak noktaları arasında yer alır. Bu planlar, sadece mevcut krizle başa çıkmakla kalmaz, aynı zamanda gelecekte benzer durumlarla baş etmek için öğrenilen dersleri içerecek şekilde sürekli olarak güncellenir.

Kriz yönetimi planları, işletmelerin krizlerden etkilenme riskini minimize etmelerine yardımcı olurken, aynı zamanda şirketin dayanıklılığını ve sürdürülebilirliğini artırır. Bu planlar, her sektörde ve ölçekteki işletmeler için hayati öneme sahiptir ve profesyonel bir kriz yönetimi ekibi ile birlikte uygulandığında, işletmelerin kriz anlarında daha hızlı ve etkili bir şekilde hareket etmelerine olanak tanır. Sonuç olarak, kriz yönetimi planları, işletmelerin krizlerle başa çıkmak için hazırlıklı olmalarını ve olası zararları minimize etmelerini sağlayarak uzun vadeli başarılarını güvence altına alır.

Stratejik Planlama, İnovasyon ve Kriz Yönetimi: İşletmelerin Geleceğe Yönelik Güvenli Adımlarıdır.

7 SCHRITT-TECHNIK von OKAN DINC für HOSHIN KANRI

  1. ENTDECKEN SIE DIE BEDEUTUNG DES LEBENS

Finden Sie Ihre Lebenszweck, Leidenschaften und Talenten heraus.

  1. LEIDENSCHAFT;  drücken Sie aus, was Sie lieben und wozu Sie mit Leidenschaft verbunden sind.
  2. MISSION; drücken Sie aus, was für einen Beitrag Sie zur Welt geben wollen oder wie Sie zur Gesellschaft beitragen,wo Sie leben.
  3. MEISTERSCHAFT ; zeigen Sie an, in welchen Sektoren Ihre Firma Talenten hat und sich entwickeln kann.
  4. VISION; legen Sie die Möglichkeiten zum Geldverdienen und Wachstum fest.

Der Existenz- und Nachhaltigkeitszweck von den Firmen hat eine Bedeutung in dem Schnitpunkt von diesen vier Komponenten. Der wichtigste Punkt, was man nicht vergessen soll,  ist  dass alle Firmen  verschiedene Leidenschaften, Talenten und Werte haben. Die Bedeutung kann Aenderungen beinhalten.

“Lege die zukünftigen Standarten von heute fest”

  1. VERBESSERUNG; Verbessere staendig die Arbeitsprozessen und –methoden, indem du sie entwickelt.
  2. ZUSAMMENARBEIT ; lass alle Mitarbeiter in den Entwiclungsarbeiten teilnehmen, ermutige sie.
  3. FORTSCHRITT; Mach der staendigen Fortshcritt möglich, indem du grosse und schwere Probleme in kleinen Stücken teilst.
  4. MESSUNG ; Bilde messbare Daten und mach deine Entscheidungen indem du sie analisiert.
  5. STANDARTIERE ; es ist die wichtigste Vorasusetzung von dem Fortschritts. Standartiere und mach den Fortschritt, so ermögliche Nachhaltigkeit.
  6. MACH SAUBER

Reinigen Sie Ihren Kopf, machen Sie frei von Stress, Problemstaub und -schmutz.

  1. MEDİTATION; Machen Sie es fertig mit der Vergangenheit, machen Sie sich sauber ohne die Vergangenheit zu Heute zu bringen.
  2. BEATMEN SIE ; Beginnen Sie mit dem Tag und Ihrer Arbeit indem Sie beatmen und Ubung  machen. Jeder sauberer Atem ist die Vorbote eines neuen Tages.
  3. SPAZİEREN ; der beste Weg sich zu reinigen ist das Spazieren. Nehmen Sie dies als tagliche Ubung an.

Reinigung kommt von der Lösung der Probleme in der richtigen Zeit her, ohne sie weder zu Heute noch zum Zukunft zu tragen.

“ Versorge deine innerliche Kraft, mach deine Potential frei” Eigentlich es ist wie das Essen. Es ist die wichtigste Ursache der Strategieplanung, die sich waehrend den beobachteten Jahren nicht veraendert und so ihre Beweglichkeit verliert.  Die Firmenstruktur wird so umstaendlich und die Bewegung  geht schwer.

  1. BEWUSSTE ERNAEHERUNG ; Der Erfolg ist wie ein schönes Essen. Jeder Erfolg beinhaltet verschiedene Vitamine darin. Einseitiger Erfolg bringt Ihnen kein Nutzen, sondern Schaden nach einer bestimmten Zeit.
  2. TEILE IN PORTIONEN ; Teilen Sie die Erfolge in kleinen Portionen und machen Sie Varianten von ihnen.
  3. BERUHIGEN SIE SICH ; Lassen Sie sich nicht zum Erfolgrausch hinreissen.
  4. KONTROLLIEREN SIE ; Kontrollieren Sie Ihr Erfolgprozess wieder.
  5. VERBREITEN SIE; Wenden Sie diesen Erfolg an allen aehnlichen Prozessen an.

“Um erfolgreich zu werden, baden Sie sich mit dem Erfolg” Der Zweck des Erfolgbadens ist die Ermutigung, dass eine feste Beziehung zwischen der Firma und den  Mitarbeiter eingebildet wird, um den Stress von Mitarbeiter/Team zu reduzieren, den mentalen und emotionalen Balance wiederzubilden, das Nachhaltigkeitssystem zu verstaerken und die Firmenhingabe zu verbessern.

  1. WAEHLEN SIE DEN RICHTIGEN ORT ; Der richtigste Ort ist, wo das Team als leztes erfolgreich war.
  2. STUDIEREN SIE BEWUSST UND VIEL ; Studieren Sie den Erfolg, indem Sie desen Ursache, sowie Grund auflösen.
  3. LEEREN SIE IHREN KOPF ; Leeren Sie Ihren Kopf bis Ihre Sicht klar wird.
  4. TIEFATMEN ; Beatmen Sie tief und legen Sie die Punkte fest, die für die neuen Erfolgen einen Beispiel werden könnten.
  5. VERBRINGEN SIE MEHR ZEIT; Verbringen Sie mehr Zeit zwichen den Erfolgen. Die Realisierung von Nachhaltigkeit ist zwischen Ihren Haenden.
  6. BESCHEIDEN UND MIT GUTEM TEMPERAMENT

“Grosse Kraft in der Einfachheit; Seien Sie bescheiden und mit gutem Temperament”. Ab und zu sage ich den Personen, die ich neuerlich kenne, dass ich die Grundschule verlassen habe. Ich sehe einen sarkastischen Blick und Staunen, aber niemand fragt warum.

“Arbeite staendig, gib nie auf.”

Man muss sich bemühen, mit Entschlossenheit arbeiten und niemals aufgeben, wenn man Sport treibt, in der Arbeit erfolgreich zu werden versucht, Ausbildung macht oder wenn er einem schweren Pflicht begegnet. Wir müssen uns bemühen, um die  gesellschaftlichen Erwartungen und  persönlichen inneren Standarten zu erfüllen. Es ist eine Reflexion von dem Berufsmoral und der Entschlossenheit in der Arbeit, die dem türkischen Kultur gehören.

  1. Legen Sie Ihre persönlichen Standarten fest; der erste Schritt ist Ihre eigene Standarten und Ziele klar festzulegen. Beschreiben Sie klar, wasfür einen Erfolg Sie haben wollen und wie Sie zu diesen Zielen erreichen
  2. Staendiger Fortschritt:  Mühe beinhaltet die Philosophie der dauerhaften  Bestrebung und des Fortschritthabens. Um die Ziele zu erreichen, muss man Geduld, Beharrlichkeit und staendige Mühe. Verscuhen Sie jeden Tag besser zu sein.
  3. Haben Sie Geduld und Stabilitaet : Bemühen drückt das Nachdenken für eine lange Zeitperiode und eine stabile Bestrebung aus um die Ziele zu erreichen. Seien Sie geduldig gegen Schwierigkeiten und Hindernisse unterwegs, geben Sie nicht auf und arbetien Sie dauernd weiter.

Mühe geben ist eine Philosophie. Sie ist anwendbar in persönlicher Entwicklung, im Arbeitserfolg, Sport, Ausbildung und in vielen anderen Themen.  Diese Regel kann man verwenden, um persönliche Motivation und Beharrlichkeit zu erhöhen; so können sie auch eine starke Basis zum Erreichen der Ziele erstellen.