2025: Borsa Çöküyor, Veri Krallığı Yükseliyor

The Economist her yıl sonunda yayımladığı kapağıyla, bir sonraki yıla dair öngörülerini paylaşır. 2025 öngörülerini içeren bu yılki kapakta, tam anlamıyla bir çalkantı çağını, yani VUCA (Volatility, Uncertainty, Complexity, Ambiguity) dünyasını tasvir etmişti. Kapakta yer alan karmaşık semboller ve çalkantılı bir ekonomiyi resmeden imgeler, beni derin bir düşünceye sevk etti. Özellikle “borsanın yok oluşu” başlıklı makale, bu karmaşanın merkezinde duran bir olguyu açıklıyordu. Ekonominin çalkantılı doğasını incelerken, bu yazıyı kaleme alma fikri doğdu.
Bana göre borsanın bu süreçteki çözülmesinin ardında, yalnızca makroekonomik dalgalanmalar değil, Z kuşağının paraya hızlı ulaşma eğilimi ve analitik zekanın yükselişi yatıyor. Analitik zekanın sadece ekonomik sistemleri değil, toplumun her alanını dönüştürdüğüne inanıyorum. Borsadan otomotiv sektörüne, enerji devriminden sanayisizleşmeye kadar bu değişimi anlamak için bir yolculuğa çıkalım.


2028: Borsa Çöküyor, Veri Krallığı Yükseliyor
2024’te başlayan borsanın “yok oluş” süreci, kısa sürede finansal sistemde köklü bir değişime yol açtı. Geleneksel endeksler yerine, şirketlerin değerini topladıkları veri ve ürettikleri dijital fayda üzerinden ölçen V-Index sistemi doğdu. Artık hisse senetleri değil, veri akışları önemliydi.
Ceren, bu değişime hızla uyum sağlayan bir girişimciydi. 2025’te borsadaki varlıklarını çekerek, yapay zeka tabanlı bir platforma yatırım yapmıştı. Bu platform, insanların günlük yaşamlarını analiz ederek onların zamanlarını daha verimli kullanmalarını sağlıyordu. İnsanlar bu platformla yalnızca işlerini değil, enerji seviyelerini, sağlıklarını ve sosyal ilişkilerini de optimize edebiliyordu.
2028’e gelindiğinde Ceren’nin yatırımı bir başarı öyküsüne dönüştü. Platform, bireylerin yaşamlarına dokunan yenilikçi çözümler sunuyor ve insanların daha mutlu bir yaşam sürmesine yardımcı oluyordu. Mira bu süreci şöyle anlatıyordu:
“Eskiden şirketlerin değeri ürünleriyle ölçülürdü. Şimdi ise insanların hayatlarına kattıkları anlamla ölçülüyor. Para, veriden geliyor.”


2035: Otomotiv Dünyasında Yeni Bir Dönem
Otomotiv sektörü, analitik zekanın yönlendirdiği en büyük dönüşümlerden birini yaşadı. Geleneksel araçlar yerini tamamen elektrikli ve otonom araçlara bıraktı. Artık bireysel araç sahipliği tarihe karışmıştı; herkesin ulaşım ihtiyacını optimize eden bir sistem vardı.
Can, bu yeni dönemin bir temsilcisiydi. Yönettiği otonom araç filosu, insanların ulaşım ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda şehirlerin enerji tüketimini ve trafik akışını optimize ediyordu. Sistem, herkesin en verimli şekilde ulaşmasını sağlarken, şehrin karbon ayak izini de minimize ediyordu. Can çocuklarına bu değişimi anlatırken şöyle dedi:
“Eskiden araba bir statü sembolüydü. Şimdi ise araçlar bizim ihtiyaçlarımızı anlayan, bizim için çalışan birer algoritma. Sahiplik önemli değil, verimlilik önemli.”


2042: Sanayisizleşme ve İnsan Fabrikaları
2030’ların ortalarına gelindiğinde, fiziksel üretim süreçleri yerini tamamen dijital hizmetlere ve “insan fabrikalarına” bırakmıştı. Bu fabrikalar, fiziksel ürünler değil, veri, algoritma ve dijital içerikler üretiyordu. İnsanlar artık kas gücüyle değil, yaratıcılık ve analitik zekayla ekonomiye katkıda bulunuyordu.
Nilay, NeuralWorks adındaki bir dijital platformda çalışan bir veri sanatçısıydı. Görevi, karmaşık verileri anlamlı görseller ve hikayelere dönüştürmekti. NeuralWorks gibi platformlar, fiziksel fabrikaların yerini almıştı ve bu “fabrikalar” bireylerin yaratıcılığını ve analitik yeteneklerini ön plana çıkarıyordu.
Nilay bir gün holografik bir konferansta konuşurken şunları söyledi:
“Sanayisizleşme, bizi makinelerin gölgesinden kurtardı. Artık dumanlı fabrikalarda değil, kendi fikirlerimizi ürettiğimiz platformlarda çalışıyoruz. İnsan olmak, analitik zekayla yeniden tanımlanıyor.”


2055: Analitik Zeka ve Yeni Bir Toplumsal Düzen
Borsanın çöküşünden 30 yıl sonra, dünya tamamen analitik zekanın yönettiği bir düzene geçti. Toplumlar, artık fiziksel sınırlarla değil, paylaştıkları veriyle tanımlanıyordu. Mikro ekonomiler ve dijital topluluklar ortaya çıkmış, bireylerin değeri fiziksel varlıklarıyla değil, veriye dayalı üretim kapasiteleriyle ölçülmeye başlanmıştı.
Ela, 15 yaşında bir öğrenci olarak bu yeni düzeni öğreniyordu. Bir gün öğretmeni holografik bir ders sırasında sınıfa şu soruyu sordu:
“Borsanın yok oluşu ve analitik zekanın yükselişi, insanlığı daha iyi bir yere mi götürdü, yoksa bizi daha mı bağımlı hale getirdi?”
Ela düşünerek cevap verdi:
“Bence analitik zeka bizi daha iyi anlamamızı sağladı. Ama ya bizi yönlendirecek kadar güçlü olursa? Özgürlüğümüzü kaybetmekten korkuyorum.”
Ela’nın bu sözleri, yeni dünyanın en büyük ikilemini yansıtıyordu. Analitik zeka, insanları daha verimli, daha yaratıcı ve daha bağımsız yapabilirdi. Ancak bu süreçte bireylerin özgürlüklerini koruması ve etik değerleri göz ardı etmemesi gerekiyordu.


Sonuç: Analitik Zekanın Dönüştürdüğü Dünya
Borsanın yok oluşu, aslında bir son değil, analitik zekanın yönlendirdiği yeni bir dünyanın başlangıcıydı. Z kuşağının hızlı değişim talebi, borsadan enerjiye, otomotivden sanayiye kadar birçok sektörü dönüştürdü. Ancak bu değişimin en büyük aktörü, analitik zeka oldu. Ekonomik ve toplumsal düzen, veriye dayalı bir anlayışla yeniden inşa edilirken, insanlık bu süreçte özgürlüğünü ve etik değerlerini korumak için büyük bir mücadeleye girişti.
Bu hikaye, yalnızca ekonomik bir dönüşümü değil, aynı zamanda insanlığın kendi sınırlarını zorlayarak yeni bir dünyayı nasıl inşa edeceğini anlatıyor. Gelecek, analitik zekanın sağladığı gücü anlamlı bir şekilde yönetenlerin dünyası olacak.

2025: Borsa Çöküyor, Veri Krallığı Yükseliyor” için 3 yorum

  1. Yine sıradışı bir hikaye ve düşündürten bir bakış açısı.
    Bilimsel Devrim ve Endüstri Devrimi Analitik Zekanın tarih boyunca en yoğun kullanıldığı bir dönem. İnsanoğluna hem teknik, hem yaşamsal hem de sosyal/siyasi alanlarda yepyeni yollar açmış bir dönem. Esasen tarih boyunca da insanlar ilk zamanlardan bu yana analitik zekalarını kullanmışlar. Teee taş devrinden bu yana. DOlayısı ile şu anda bulunduğumuz dönem Analitik Zekanın belki de insanlar tarafından az kullanıldığı bir dönem. Tekerlelğin, ateşin bulunuşundan, göbeklitepe, karahantepe, roma uygarlığı, Türklerin göç etmesi, kavimlerin göçü. verilecek örneklerden bazıları. Şu dönemde insanlar PARAnın kölesi olmuşlar ve belki de olmaya devam edecekler. İnsanlık nerede? Diye sorup burada bitireyim.
    Selam ve sevgiler.

    Murat Erkilet

  2. Şu otonom araçların , akıllı makinelerin enerji , zamana göre enerji depolarının dayanıklılık sorunları çözülürse , zaman içerisinde kullanım dışına çıkacak otonom araçlar ile akıllı makinelerin enerji depolarının çevre ve doğaya vereceği zararlar minimize edilebilir ise ve ıskartaya çıkmış otonom makine ve akıllı makinelerin yeşil ekonomilere geri dönüşümleri sağlanabilinir ise , en uyguna yönelik tasarlanmış sistemlerin kullanımları esnasında ki arızalar ve duraksamalar kaynaklı istenmeyen sonuçları örneğin hackerler tarafından aynı anda bozulmaları en kısa zaman dilimlerinde bertaraf edilebilir ise insan makine uyumsuzluğu giderilebilir ise burada İnsan akıllı bir varlık – Yapay zeka da akıllı bir nesne varlık ikisi uyumsuz oluyor özelik ile insanlarda görülecek sosyolojik ve psikolojik olumsuz etkiler giderilebilinir ise daha çok ise var gibi benim aklıma şimdilik bunlar geldi birde yorumumu bitirmeden insan ve akıllı makineler ileri dönemlerdeki hukuksal sorunlar çözülebilir ise , iklim değişimi ve etkileride var bunun

    1. Borsalar Çöküyor Çökmüyor ? ABD doları uluslararası genek kabul görmüş para birimi olma niteliini mi kaybedecek anlamında mı ? ne demek borsaların hepsinin birden çökmesi nasıl olacak bu ?

okandinc için bir cevap yazın Cevabı iptal et